Aristoteles öncesi dönemden modern mantık gelişimine, kavramların soyutlamadan gerçekliğe ve terimlerin işlevlerine kadar pek çok konuya değiniliyor.
Mantık, düşünme ve bilgi elde etme etkinliğinin bir aracıdır. Aristoteles mantığı, yalnızca düşünmenin değil varlığın ilkelerini de açıklayan bir anlayıştadır. Bu nedenle uzun yıllar ontolojiyi ve metafiziği de etkilemiştir.
Anaksimandros, Anaksagoras ve Herakleitos düşünce tarihinde nesneleri bilmenin bazı soyut ilkelere dayandığını fark etmişlerdir.
Elealılar, varlığın değişmez ve hep aynı kalan neliğini kanıtlamak amacıyla farklı akıl yürütmeler geliştirmişlerdir.
Sofistler genelgeçer doğruya ulaşılamayacağını söylerken insanın yaşamını daha iyi sürdürmesini ve başarılı olmasını sağlayacak pratik ilkeler elde etmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Sokrates tümel, soyut, rasyonel, genel ve özsel bilgiye ancak sağlam bir akıl yürütmeyle ve geçerli yöntemlerle gidilmesi gerektiğini öne sürer.
Platon ise genel kavramların mantıksal niteliğini göstermiştir.
Aristoteles, mantığı her türlü düşünme ve bilgi elde etme etkinliğinin bir aracı olarak görmüştür.
Aristoteles mantığı, yalnızca düşünmenin değil varlığın ilkelerini de açıklayan bir anlayıştadır. Bu nedenle uzun yıllar ontolojiyi ve metafiziği de etkilemiştir.
9. yüzyılda Aristoteles’in yapıtlarının Arapçaya çevrilmesiyle İslam düşünürleri de mantık bilimi üzerinde çalışmalar yapmaya başlamışlardır.
Bacon, Aristoteles mantığında kanıtlama yöntemi olarak kullanılan kıyasların, olanları tekrar eden bir düşünme yöntemi olarak bilimin ispat yöntemi olamayacağını savunur.
Descartes da kıyas yönteminin bilimsel çalışmalarda yetersiz kaldığı, yeni bir bilgi üretmediği eleştirilerinde bulunmuştur.
A. De Morgan, G. Boole ve W.S. Jevons mantığı matematik gibi semboleştirerek modern mantığın ilk temellerini atmışlardır.
Gottlob Frege, matematiğin mantıktan çıkartılabileceğini öne sürerek sembolik mantık çalışmalarına hız vermiştir.
Frege önermelerin basit bölümlerinin düşüncelerle uyum sağlaması durumunda pek çok yeni önerme oluşturulabileceğini, bu önermelerle de pek çok düşünce ifade edilebileceğini belirtir.
B. Russell ve A. Whitehead, 1911 yılında yazdıkları “Matematiğin İlkeleri” adlı çalışmalarıyla bugünkü sembolik mantığın kurucuları olmuşlardır.
Wittgenstein, anlamsız önermeleri tanımlayarak mantık bilimine katkıda bulunmuştur.
Rudolph Carnap, metafizik ifadeleri mantıksal bir biçime indirgeyerek filozofların mantıksal hatalarını göstermeye çalışır.
Mantık tarihi, felsefenin ve bilimin gelişimiyle iç içe geçmiş bir alandır. Mantık, düşünme ve bilgi elde etme etkinliğinin bir aracı olarak, insanlığın bilgiye ulaşma çabalarında önemli bir rol oynamıştır.
https://www.youtube.com/watch?v=G658xD_33cQKavram, bir obje ya da olgunun zihindeki karşılığıdır.
Soyutlama, varlığa ait olan ve ondan ayrılma özelliği olmayan bir niteliği, zihinde varlıktan ayırarak düşünebilmektir. Genelleme ise birbirine benzeyen varlıkların ortak özellikleri ile düşünülmesidir.
Terim, zihin ve düşüncede olan bir tasarımın yani kavramın dilsel ifadesidir. Her terim sözcüktür ancak her sözcük terim değildir.
Kavram | Soyutlama | Genelleme | Terim |
---|---|---|---|
Ağaç | Yapraklara sahip olmak | Doğada bulunan tüm ağaçlar | Ağaç |
Hayvan | Canlı olmak | Doğada bulunan tüm hayvanlar | Hayvan |
Kitap | Okunabilen bir nesne olmak | Kütüphanedeki tüm kitaplar | Kitap |
Nelik, bir kavramın sadece zihinde bir tasarım olarak var olmasıdır. Gerçeklik, bir kavramın dış dünyadaki karşılığıdır. Kimlik, bir kavramın gerçekliği olan bir nesne ile ilişkilendirilmesidir.
Neliği Olan, Gerçekliği Olmayan Kavramlar | Hem Neliği Hem de Gerçekliği Olan Kavramlar | Kimlik |
---|---|---|
Deniz kızı | Ağaç | Ege Denizi |
Tek boynuzlu at | Hayvan | Köpeğim Boncuk |
Noel Baba | Kitap | Harry Potter |
İçlem, bir kavramın işaret ettiği nesne ve varlıkların ortak özellikleridir. Kaplam, bir kavramın işaret ettiği konular ve nesnelerdir.
Varlık | Kaplam | İçlem |
---|---|---|
Ağaç | Doğada bulunan tüm ağaçlar | Yapraklara sahip olmak, gövdeye sahip olmak, oksijen üretmek |
Hayvan | Doğada bulunan tüm hayvanlar | Canlı olmak, hareket edebilmek, beslenmek |
Kitap | Kütüphanedeki tüm kitaplar | Okunabilen bir nesne olmak, sayfalara sahip olmak, bir yazar tarafından yazılmış olmak |
Kavram ve terim, düşüncenin temel yapı taşlarıdır. Soyutlama ve genelleme, kavramların oluşmasını sağlar. Nelik, gerçeklik ve kimlik, kavramların farklı yönlerini ifade eder. İçlem ve kaplam, kavramların tanımlanmasını ve sınıflandırılmasını sağlar.
Beş tümel, tanımlamaların doğru yapılmasını sağlayan, insanın varlık hakkındaki düşünme sistemini ortaya çıkaran beş temel kavramdır. Beş tümel; cins, tür, ayrım, özgülük ve ilintidir.
Ortak benzer nitelikleri içeren kavramları kapsayan genel kavramdır. Diğer bir ifade ile ortak özellikleri olan iki kavramdan kaplamı daha fazla olandır ya da altında türlerin sıralandığı kavramdır. Kendisine bağlı olan türler için bir çeşit ilkedir ve kendi altında sıralanmış bütün bir çokluğu da ifade etmek için kullanılır. Örneğin “varlık” genel bir kavram olarak cinstir. “Varlık” cinsinin altında ortak özelliklere sahip değişik türler vardır. “Canlı” kavramı da “duygulu” kavramına göre cinstir çünkü iki kavram birlikte değerlendirildiğinde “canlı”nın kaplamı daha fazladır.
İki kavramdan daha genel olanı cins, daha az genel olanı ise türdür. Tür, cinsin altında sıralanmış, aynı zamanda cinsin bazı özelliklerini taşıyan kavramdır. Örneğin varlık “cins” ise “canlı” ve “cansız” türdür. Tür cinsin kaplamı içinde yer alır. Tek bir terim kendi başına ne cins ne de türdür. Ancak iki terim kaplamları bakımından karşılaştırıldığında cins ve tür ilişkisi ortaya çıkar. Cinsin kaplamı fazla, içlemi azdır. Cinse göre türün kaplamı az, içlemi çoktur.
Tür ayrımlarına göre türlere ayrılır.
Bir türe ait, o türe özgü özelliklerdir. Örneğin insanın konuşma, düşünme özellikleri insan türünün zorunlu özgülükleridir.
Birçok türde ortaklaşa bulunan özelliklerdir. Örneğin uyumak, büyümek insanın ilintisidir. Bu özellikler insanı insan yapan zorunlu nitelikleri değildir. Canlıların pek çok türünde ortaklaşa olarak bulunur.
Beş tümel, kavramları sınıflandırmak ve tanımlamak için kullanılan önemli bir araçtır. Beş tümel, felsefe, mantık ve dilbilim gibi birçok alanda kullanılır.
Kavramlar arasında ilişkiler, iki veya daha fazla kavram arasındaki bağlantıyı ifade eder. Kavramlar arası ilişkiler, eşitlik, ayrıklık, tam girişimlik ve eksik girişimlik olmak üzere dört ana başlık altında sınıflandırılabilir.
Eşitlik, iki kavramın birbiri ile tam olarak örtüşmesidir. İki kavramın kaplamı ve içlemi aynı özelliklere ve bireylere karşılık geliyorsa bu iki kavram arasında eşitlik ilişkisi vardır. Örneğin, "solunum yapan" kavramı ile "canlı" kavramı birbiri ile tam olarak örtüşmektedir. Her canlı solunum yapandır ve her solunum yapan canlıdır.
Ayrıklık, kavramlardan hiçbiri diğerinin bireylerini içermiyorsa bu kavramlar arasında ayrıklık vardır. Örneğin, "bitki" ve "hayvan" kavramları birbirinden tamamen ayrı varlıkları içermektedir ve hiçbir şekilde örtüşmemektedir. Hiçbir bitki hayvan değildir ve hiçbir hayvan bitki değildir.
Tam girişimlik, iki kavramdan birinin diğer kavramın tüm elemanlarını kapsamasıdır. Bir kavram diğer kavramı içine alıyorsa ikisi arasında tam girişimlik ilişkisi vardır. Örneğin, "canlı" kavramı "hayvan" kavramını tam olarak kapsar. Bütün hayvanlar canlıdır ve bazı canlılar hayvandır.
Eksik girişimlik, iki kavram arasındaki kısmi ilişkiyi ifade eder. İki kavramdan her biri diğerinin bazı üyelerini kapsıyorsa aralarındaki ilişki eksik girişimlik ilişkisidir. Örneğin, "uzun boylu" ve "sporcu" kavramları arasında eksik girişimlik ilişkisi vardır. Bazı uzun boylular sporcudur ve bazı sporcular uzun boyludur.
Kavramlar arası ilişkiler, kavramların anlamını ve kapsamını belirlemede önemli bir rol oynar. Doğru bir şekilde tanımlanan kavramlar, düşünce süreçlerinin daha net ve tutarlı olmasını sağlar. Ayrıca, kavramlar arası ilişkiler, farklı disiplinlerde yapılan araştırmaların sonuçlarının yorumlanmasında da önemli bir rol oynar.
Video Linki: https://www.youtube.com/watch?v=kF_p_UGu8kI Diğer Kaynaklar: * https://www.felsefe.org/kavram-arasi-iliskiler/ * https://www.tdk.gov.tr/yerelsirketler/birlesik-metinler/1779-kavram-ve-aralarindaki-iliskiler.htmlÖnerme, kendisinde bir şeyin doğrulandığı ya da yanlışlandığı cümledir.
Nitelik | Nicelik | Örnek |
---|---|---|
Olumlu | Tümel | Bütün insanlar ölümlüdür. |
Olumlu | Tikel | Bazı kediler siyah renklidir. |
Olumsuz | Tümel | Hiçbir kedi balık yemez. |
Olumsuz | Tikel | Bazı insanlar dürüst değildir. |
Çıkarım, bir ya da birden fazla önermeden yeni bir önerme elde etme işlemidir.
Doğrudan çıkarım, tek bir öncülden sonuca ulaşılan çıkarımlardır. İki türü vardır:
İki önerme ya nicelik ya nitelik veya hem nicelik hem nitelik bakımından birbiriyle ilişki içinde olabilir.
Karşı olum ilişkilerini ifade eden kareye Aristoteles karesi veya karşı olum karesi denir.
Tümel Olumlu (A) | Tikel Olumlu (I) | Tümel Olumsuz (E) | Tikel Olumsuz (O) |
---|---|---|---|
doğru | doğru | doğru | doğru |
yanlış | doğru/yanlış | yanlış | doğru/yanlış |
Tümel Olumlu (A) | Tikel Olumlu (I) | Tümel Olumsuz (E) | Tikel Olumsuz (O) |
---|---|---|---|
doğru | yanlış | yanlış | doğru |
yanlış | doğru | doğru | yanlış |
Bir önermenin nitelik ve niceliğini değiştirmeden olumlu veya olumsuz yapılması ya da olumsuz bir önermenin nitelik ve niceliğini değiştirmeden olumlu veya olumsuz yapılmasıdır.
Tümel Olumlu (A) | Tikel Olumlu (I) | Tümel Olumsuz (E) | Tikel Olumsuz (O) |
---|---|---|---|
A | I | E | O |
E | O | A | I |
Doğrudan çıkarımda, öncüller doğru ise sonuç da doğru olacaktır.
Kaynaklar:
Kıyas, akıl yürütme yoluyla önermelere dayanarak zorunlu bir sonuç elde etme yöntemidir. En az iki öncülden bir sonuç çıkarmaktır. Kıyaslar doğru düşünme ve akıl yürütme yollarını gösteren, tümdengelim şeklindeki çıkarımlardır.
Büyük Terim: Kapsamı en fazla olan terimdir.
Küçük Terim: Kapsamı en az olan terimdir.
Orta Terim: Kapsam açısından büyük ve küçük terim arasında yer alan terimdir.
Büyük Öncül: Büyük terimi içeren öncüldür.
Küçük Öncül: Küçük terimi içeren öncüldür.
Sonuç: Öncüllerden zorunlu olarak çıkan önermedir.
Düz Döndürme: Önermenin niteliğini bozmadan, yani olumlu ve olumsuz olma durumunda bir değişiklik yapmadan, özne ve yüklemin yerini değiştirmektir.
Ters Döndürme: Önermenin niteliğine dokunmadan önermenin öznesinin olumsuzunu yüklem ve yüklemin olumsuzunu özne yapmaktır.
Kaynaklar:
Kıyas, akıl yürütme yollarından biri olan tümdengelim yönteminin bir alt türüdür. Kıyasta, öncüllerden yola çıkarak, mantıksal olarak sonuç elde edilir. Sonuç, öncüllerde açıkça belirtilmemiş olsa da, mantıksal olarak öncüllerden türetilebilir.
Kıyaslar, öncüllerinin ve sonuçlarının yapısına göre çeşitli türlere ayrılır.
Kıyas Türü | Tanımı |
---|---|
Basit Kıyas | Öncülleri ve sonucu basit önermelerden kurulu olan kıyastır. |
Bileşik Kıyas | Öncüllerinden en az birinin bileşik önerme olduğu kıyastır. |
Koşullu Kıyas | Büyük öncülü koşullu önerme olan kıyastır. |
Ayrık Öncüllü Kıyas | Büyük öncülünde önerme bağlacı olarak “veya”, “ya da” kullanılan kıyastır. |
İkilem (Dilemma) | Koşullu ve ayrık önermelerin birleşmesinden oluşmuş kıyaslara ikilem denir. |
Kıyas, mantıksal düşünmenin önemli bir parçasıdır. Kıyas yoluyla, öncüllerden yola çıkarak mantıksal olarak sonuç elde edilebilir. Kıyaslar, günlük yaşamda, bilimsel araştırmalarda ve felsefede sıklıkla kullanılır.