Gazâlî gibi filozoflar ve bilim insanları, ilmin önemini vurgulamış ve bilimsel gelişmelere öncülük etmiştir.
İslam dünyasında XI-XII. yüzyıllarda bilim ve eğitim alanında önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bu dönemde birçok bilim insanı ve filozof çalışmalar yapmış, yeni keşifler gerçekleştirmiştir. Bu gelişmeler daha sonraki dönemlerde Avrupa'daki bilimsel çalışmalara da büyük katkı sağlamıştır.
İbn Heysem, XI. yüzyılın önde gelen bilim insanlarından biridir. Işık ve renkler üzerine yaptığı çalışmalar ile tanınır. İbn Heysem, karanlık oda deneyi ile ışığın düz çizgiler halinde yayıldığını ve bir noktadan gelen ışığın bir şamdanın arkasına gizlendiğinde o noktadan gelen ışığın da kaybolduğunu göstermiştir. Bu deney, daha sonraki dönemlerde fotoğrafçılığın gelişmesine yol açmıştır.
Bîrûnî, XI. yüzyılın önde gelen bilim insanlarından bir diğeridir. Matematik, astronomi, coğrafya, tarih ve tıp gibi birçok alanda çalışmalar yapmıştır. Bîrûnî, bilimsel çalışmanın önemini vurgulamış ve "Ben her kişinin kendi çalışmasında yapması gerekeni yaptım. Bunlar öncekilerin başarılarını minnettarlıkla karşılamak, onların yanlışlarını ürkmeden doğrultmak, kendisine gerçek olarak görüneni gelecek kuşağa ve sonrakilere emanet etmektir." demiştir.
Bîrûnî, Tahdîd Nihâyât el-Emâkin li-Tashîh Mesâfât el-Mesâkin adlı eserinde enlem boylam hesaplamaları, şehirlerarası uzaklıkları belirleme ve kıble bulma metotları ile; coğrafya, astronomi ve jeoloji hakkında bilgiler de vermektedir. Bîrûnî astronomi ve gök cisimleri ile ilgilenme nedenini Kur'an-ı kerim ayetlerinde bunun emredilmesi olduğunu belirtir (bkz. Yunus-5, Bakara-164). Na- mazın öneminden bahseden Bîrûnî, Müslümanların yöneldiği yer olan kıble ve kıble konusundaki yanlışlıkları ortadan kaldıracak bilgiler vermiştir. Ayrıca şehirlerin en- lem ve boylamları, enlem ve boylamlar arasındaki farklılıklara da değinir. Mekânlara ya da genel olarak coğrafyaya ilgi duymasının sebebini Allah'ın insanlara yeryüzünde gezmeyi ve geçmiş milletlerden ders almayı emretmesi olarak açıklar.
XI-XII. yüzyıllarda İslam dünyasında bilim ve eğitim alanında yaşanan gelişmeler, daha sonraki dönemlerde Avrupa'daki bilimsel çalışmalara da büyük katkı sağlamıştır. Bu dönemde yapılan çalışmalar, modern bilimin temellerinin atılmasına yardımcı olmuştur.
Ek Bilgiler:XI-XII. yüzyıllar, İslam dünyasında bilim ve eğitimin altın çağı olarak kabul edilir. Bu dönemde, birçok bilim insanı önemli çalışmalar yapmış ve keşiflerde bulunmuştur.
Bu dönemde, bilimsel çalışmalar için kullanılan birçok araç geliştirilmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:
Bu dönemde, tıp ve cerrahi alanında önemli gelişmeler kaydedilmiştir. İbn Sina'nın Kânûn fi't-tibb adlı eseri, 500 yıl boyunca geçerliliğini korumuştur. Bu kitapta, hastalıkların teşhisi ve tedavisi hakkında ayrıntılı bilgiler yer almaktadır.
Bu dönemde, matematik ve astronomi alanında da önemli çalışmalar yapılmıştır. Ömer Hayyam, cebir alanında önemli çalışmalar yapmış ve denklemlerin çözümü konusunda yeni yöntemler geliştirmiştir. Ayrıca, Ömer Hayyam, güneş yılını hesaplamış ve takvimi düzeltmiştir.
Bu dönemde, fizik alanında da önemli çalışmalar yapılmıştır. Abdurrahman el-Hâzinî, Mîzân el-Hikme adlı eserinde, fiziksel yasalar hakkında ayrıntılı bilgiler vermiştir.
XI-XII. yüzyıllar, İslam dünyasında bilim ve eğitimin altın çağı olarak kabul edilir. Bu dönemde, birçok bilim insanı önemli çalışmalar yapmış ve keşiflerde bulunmuştur. Bu çalışmalar, daha sonraki dönemlerde yapılan bilimsel çalışmalara temel oluşturmuştur.
Kaynaklar İslam'da Bilim ve Eğitimde Gelişmeler (XI-XII. Yüzyıl) Bazı İslam Bilim İnsanları12. yüzyıl, İslam dünyasında bilimsel gelişmelerin hız kazandığı ve birçok önemli bilim insanının ortaya çıktığı bir dönemdir.
El-Hâzînî, İranlı bir gökbilimci ve fizikçidir. "Üçgenli Alet" (el-âle zât el-müselles) adlı bir araç icat eden el-Hâzînî, bu aleti yıldızların yüksekliğini belirlemek ve bir nesnenin bize göründüğü optik açıyı hesaplamak için kullanmıştır.
El-Hâzînî ayrıca, "Mizan el-Hikme" (Bilgelik Terazisi) adlı bir terazi icat etmiştir. Bu terazi, ağırlığı en hassas şekilde ölçebilen ve daha sonraları Avrupa'da da kullanılan bir terazidir.
El-Tusî, İranlı bir matematikçi ve gökbilimcidir. Üçüncü dereceden denklemleri çözmek için yeni bir yöntem geliştiren el-Tusî, küp kök hesaplamalarına ilişkin önemli çalışmalar da yapmıştır.
Gazâlî, İranlı bir filozof, teolog ve mutasavvıftır. "İhyâü Ulûmi'd-Din" (Dinî İlimlerin İhyası) adlı eseriyle tanınan Gazâlî, İslam dünyasının en önemli düşünürlerinden biri olarak kabul edilir.
Gazâlî, eserlerinde aklın ve bilimin önemini vurgular ve insanın yaratılış amacının Allah'ı tanımak ve ona yaklaşmak olduğunu savunur.
Medreseler, İslam dünyasında kurulan yüksek öğretim kurumlarıdır. İlk medrese, İran'ın Nişabur şehrinde kurulmuş ve daha sonra diğer şehirlere de yayılmıştır.
Medreselerde fıkıh, kelam, tasavvuf, felsefe, ahlak ve mantık gibi ilimler okutulmaktaydı. Medreseler, İslam dünyasının bilimsel ve kültürel gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.
12. yüzyıl, İslam dünyasında bilimsel gelişmelerin hız kazandığı ve birçok önemli bilim insanının ortaya çıktığı bir dönemdir. Bu dönemde yapılan çalışmalar, daha sonraki yüzyıllarda Batı dünyasında gerçekleşen bilimsel devrimi de etkilemiştir.
Kaynaklar:Gazâlî, İslam dünyasının en önemli filozoflarından biridir. 11. yüzyılda yaşamış olan Gazâlî, birçok önemli eser yazmıştır. Bu eserlerinde ilim ve bilginin önemini vurgulamıştır. Gazâlî'ye göre ilim, insanın dünya ve ahiretteki mutluluğu için gereklidir.
Gazâlî, ilimleri ikiye ayırır:
Gazâlî'ye göre ilim öğrenmenin amacı, Allah'a yakınlaşmak ve O'nun rızasını kazanmaktır. İlim, insanı günahlardan uzaklaştırır ve onu iyi işler yapmaya teşvik eder.
Gazâlî, ilim öğrenmenin önemini şu şekilde açıklar:
Gazâlî'ye göre iyi bir talebe olmak için şunlar gereklidir:
Gazâlî'ye göre iyi bir öğretmen olmak için şunlar gereklidir:
Gazâlî, ilim ve bilginin önemini vurgulayan bir filozoftu. Ona göre ilim, insanın dünya ve ahiretteki mutluluğu için gereklidir. İyi bir talebe olmak ve iyi bir öğretmen olmak için birçok şart vardır. Bu şartları yerine getiren kişiler, ilim sayesinde Allah'a yakınlaşabilir ve O'nun rızasını kazanabilirler.
İlgili Kaynaklar: Gazâlî'nin İlim Hakkındaki Görüşleri Gazâlî'nin İlim Anlayışı