Osmanlı'da XV-XVII. yüzyıllarda bilimsel gelişmeler ve önemli bilim insanlarına odaklanan bir yazı. Osmanlı bilim tarihine dair bilgileri içeriyor.
İslam dünyasında bilimsel gelişmeler, özellikle 15. ila 17. yüzyıllar arasında önemli bir ivme kazandı. Bu dönemde, astronomi, tıp, matematik, felsefe ve diğer alanlarda birçok bilim insanı önemli çalışmalar yaptı ve yeni keşifler gerçekleştirdiler. Bu yazıda, bu dönemin önemli bilim insanlarını ve çalışmalarını inceleyeceğiz.
Bu dönemde, astronomi alanında önemli çalışmalar yapan bilim insanlarından biri Mirim Çelebi'ydi. Mirim Çelebi, Türkçe bilim literatürünün oluşumuna katkı sağlayan önemli bir astronomdu.
Tıp alanında, önemli çalışmalar yapan bilim insanlarından biri Hacı Paşa'ydı. Hacı Paşa, 15. yüzyılda yaşayan önemli bir hekim ve tıp bilginiydi.
Matematik alanında, önemli çalışmalar yapan bilim insanlarından biri Ali Kuşçu'ydu. Ali Kuşçu, Semerkant'ta bir rasathane kurmasına rağmen İstanbul'da rasathane inşa ettirmemiştir.
İslam dünyasında bilimsel gelişmeler, 15. ila 17. yüzyıllar arasında önemli bir ivme kazandı ve birçok bilim insanı önemli çalışmalar yaptı ve yeni keşifler gerçekleştirdiler. Bu çalışmalar, daha sonraki dönemlerde de bilimin gelişmesine önemli katkılar sağladı.
Osmanlı Devleti, XV-XVII. yüzyıllarda önemli bilimsel gelişmelere sahne olmuştur. Bu dönemde, matematik, astronomi, tıp, felsefe ve diğer bilim dallarında çalışmalar yapılmıştır.
Fatih Sultan Mehmet, eğitime ve bilime önem veren bir hükümdardır. İstanbul'u dünyanın bilim merkezi hâline getirmek için çeşitli girişimlerde bulunmuştur. Fatih Camii'nin her iki yanına "Sahn-ı Seman" ve "Tetimme" adı verilen sekizer medrese inşa ettirmiştir. Bu medreselere bir muallimhane (Daru't-Ta'lim), "sıbyan mektebi" adı verilen bir ibtidaî (ilkokul), imarethane, kütüphane, aşevi, iki hamam ve bir misafirhane de yaptırmıştır.
Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul'da inşa ettirilen Sahn-ı Seman Medreseleri, Osmanlı biliminin ve eğitiminin nitelikli hâle gelmesinde önemli rol üstlenmiştir. Bu medreseler, devrin en üst düzeyde eğitim veren yükseköğretim okulları olmuştur.
XV. yüzyılda Osmanlı Devleti önemli bilim insanlarına sahipti. Bu bilim insanları yapmış oldukları çalışmalarla Osmanlı biliminin gelişmesine büyük hizmet etmişlerdir. Bu bilim insanlarından bazıları ve yaptıkları çalışmalar aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Bilim insanları | Çalışma Alanları | Faaliyetleri |
---|---|---|
Akşemsettin | Tasavvuf, tıp, astronomi, biyoloji, matematik ve eczacılık | "Maddetü'l-Hayat ve Kitâbü't-tıp" adlı tıp kitaplarını yazmıştır. "Maddetü'l-Hayat'ta bitkilerin şifa kaynağı olabileceğini ve hastalıkların tedavisinde kullanılması gerektiğini belirtmiştir. Bilim tarihinde ilk defa "mikrop ve bulaşma" tezini öne sürmüş, mikropların vücuda "kuluçka ve gelişim dönemleri" olduğunu belirtmiştir. |
Molla Gürani | Tefsir, kıraat, hadis ve fıkıh | Kazaskerlik görevinde bulunmuş ve Bursa kadılığı yapmıştır. "Gāyetü'l-emânî fî tefsîri'l-kelâmi'r-rabbânî" adlı eserini Fatih Sultan Mehmed'e ithaf etmiştir. İstanbul'da iki cami, iki mescit, bir Dârülhadis Medresesi, dârülkurrâ, hankah, hamam ve mektep yaptırmış; bu eserler için birçok akar vakfetmiştir. |
Molla Lutfi | Matematik, mantık, felsefe, filoloji | "Taz'ifü'l-Mezbah (Sunak Taşının İki Katının Bulunması Hakkında)" adlı eseri yazmıştır. "Mevzuâtü'l-Ulûm (Bilimlerin Konuları)" adlı eserinde bilginin "sezgi, bedihi ve aklî" olmak üzere üç basamaktan oluştuğunu belirtir. |
Hocazade ve Alâeddin Ali Tûsî | Felsefe ve metafizik | Fatih Sultan Mehmet, Alâeddin et-Tûsî ile Hocazade Muslihuddin Efendi'den Gâzâlî'nin Tehâfütü'l-felâsife adlı eserine benzeyen bir eser yazmalarını istemiştir. Hocazade, bu istek üzerine Tehâfüt adlı eserini yazmıştır. Ali Tûsî de altı aylık bir incelemenin ardından Ez-Zahîre adlı eserini yazmıştır. İki âlim de Sultan'ın huzuruna çıkıp eserlerini savunmuştur. Hocazade'nin çalışması ve ilmî izah tarzı daha başarılı görülmüştür. Bu münazaranın sonunda hem Hocazade hem de Ali Tûsî ödüllendirilmiştir. |
XVI. yüzyılda Osmanlı biliminin gelişimi büyük ivme kazanmıştır. Bu dönemin önemli bilim insanlarından biri olan Takiyüddin (1521-1585), III. Murat Dönemi'nin en önemli gök bilimcilerindendir. 1521 yılında Şam'da doğmuştur. Mısır ve Şam'da eğitim gören Takiyüddin, eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul'a gelmiş ve sarayda "müneccimbaşı" olarak göreve başlamıştır.
Takiyüddin; 841'i Türkçe, 414'ü Arapça, 102'si Farsça olmak üzere toplam 1357 eser yazmıştır. Günümüzde bu eserler dijital ortamda katalog hâlinde kaydedilmiştir.
Osmanlı Devleti, XV-XVII. yüzyıllarda önemli bilimsel gelişmelere sahne olmuştur. Bu dönemde, matematik, astronomi, tıp, felsefe ve diğer bilim dallarında çalışmalar yapılmıştır. Osmanlı bilim insanları, yaptıkları çalışmalarla dünya bilimine önemli katkılarda bulunmuşlardır.