Ağır metallerin çevresel etkileri ve su tasarrufu önlemleri gibi konuları ele alan bir içeriğin özetidir
Su, hayatın kaynağıdır. Bitki ve hayvanların yaşamlarını sürdürebilmeleri suyun varlığına bağlıdır. Kısacası su olmadan hayat olmaz.
İnsan vücudunda bulunan su oranı, yaşa göre değişir. Yeni doğan bebeklerde vücudunda %75-80 oranında, yetişkin bir insan vücudunda ise %55-75 oranında bulunur. Yaş ilerledikçe vücudun su oranı azalır.
Su, vücudumuzda sayısız ve çeşitli işlevleri yerine getirmesini sağladığı için en önemli besin maddesi olarak kabul edilir. Su, tüm sindirim ve emilim işlevleri için gereklidir. Kalori içermese de vücuttaki çoğu kimyasal tepkimenin özellikle de enerji üretiminde yer alan metabolik reaksiyonların aracıdır.
Vücut, egzersizlerden ve sıcak ortamlardan kaynaklanan fazla vücut ısısını düzenlemede suyu soğutucu olarak kullanır. İç organlardaki zarların ve iskelet sistemindeki eklemlerin kayganlığını sağlayarak hareketi kolaylaştırır.
İnsanlar gibi bitkiler de yaşamak için suya ihtiyaç duyarlar. Bitkiler; fotosentez, terleme, besin maddesi dağılımı gibi çeşitli işlemlerde suyu kullanır. Yeterli su olmazsa bitkiler gelişemez.
Hayvanların hücre aktivitesini gerçekleştirmek, yiyecekleri sindirmek ve vücut sıvılarını oluşturmak için düzenli olarak su almaları gerekir. Bazı balıkların tuzlu suya, bazılarının da tatlı suya ihtiyacı vardır. Suda yaşayan birçok canlı, oksijeni sudan alır.
Dünya’mızı diğer gezegenlerden farklı kılan ve yaşanabilir hâle getiren faktörlerden biri de hiç şüphesiz sudur. Yer altı suları, akarsular, göller, denizler, okyanuslar, kar ve buzullar Dünya’daki su kaynaklarını oluşturur.
Yeryüzünde bulunan sular sürekli olarak bir döngü içerisindedir.
Dünya’daki suyun %97’si tuzlu su sadece %3’lük kısmı tatlı sudur. Tatlı suyun büyük bir kısmı buzullar ve buz tabakalarının içinde donmuş hâlde bulunur.
Bir kısmı yer altı suyu olarak, küçük bir kısmı yer üstünde ya da havada nem olarak bulunur.
Yeryüzündeki tatlı su miktarı oldukça düşük olduğu için suyu kullanırken çok dikkatli olmalı ve su kaynaklarının sınırlı olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.
Suyun canlılar için ne kadar önemli olduğunu, susuz kalmanın yaşamımızı nasıl etkileyeceğini hiç düşündünüz mü?
Bilinçsiz tüketim, kuraklığa ve tarımsal üretimde düşüşe neden olur. Bunun sonucunda kıtlık ve açlık başlar.
Giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda somut adımlar atılmasını sağlamak amacıyla 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 22 Mart tarihini “Dünya Su Günü” olarak ilan etti.
Su tasarrufu, her insanın ülkesine ve dünyaya karşı sorumluluğudur. Dünyayı kurtarmak için hâlâ bir şansınız var.
Suyun Önemi ve Su Tasarrufu Tuzlu Suyu Tatlı Suya Çevirmek İçin En Çok Kullanılan YöntemlerSu, Dünya'nın yüzeyinin yaklaşık %71'ini kaplayan, hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır. Ancak, su kaynakları sınırlıdır ve giderek daha da azalmaktadır. Bu nedenle, su tasarrufu yapmak son derece önemlidir.
Bu gibi küçük önlemlerle tonlarca su tasarrufu yapılabilir ve geleceğimiz kurtarılabilir.
Sular, içerdikleri çözünmüş maddelerin miktarına göre sert ve yumuşak olarak ikiye ayrılır.
Suların sertliği veya yumuşaklığı, bulunduğu bölgenin jeolojik yapısına bağlıdır.
Su, hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır ve giderek daha da azalmaktadır. Bu nedenle, su tasarrufu yapmak ve sularımızı korumak son derece önemlidir.
Su Tasarrufu Önlemleri ve Suların Sertliği Hakkında Video Su Tasarrufu Hakkında BilgiAğır metaller, atom ağırlıkları yüksek ve yoğunlukları 5 g/cm3 ten daha yüksek olan elementlerdir. Doğal element olup çevresel kirlilikler, madencilik, endüstriyel üretim, metal ve metal içeren bileşiklerin kullanımı gibi nedenlerle çevreyi kirletmektedir.
Ağır metaller sağlık ve çevre açısından önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Ağır metallerin çevreye verdiği zararları önlemek ve etkilerini azaltmak için yukarıdaki önlemlerin alınması gerekmektedir.
Ek Kaynaklar: Ağır Metaller ve Çevre Kirliliği Hakkında Video