Tasavvufun temel ilkeleri ve tarihsel gelişimi hakkında kapsamlı bilgiyi buradan bulabilirsiniz. İ
Tasavvuf, kalbe yalnızca Allah (c.c.) sevgisini yerleştirmek ve nefsi kötü duygulardan arındırma olarak tanımlanan bir düşünce ve uygulama sistemidir.
Tasavvuf düşüncesi genel olarak üç dönemde incelenmiştir.
Züht Dönemi: İslâm'ın ilk dönemlerinden Hz. Peyamber'in vefatına kadarki dönemi kapsar. Bu dönemde Müslümanlar, peygamberin ve sahabelerin örnek hayatlarını taklit etmeye çalışmışlardır.
Tasavvuf Dönemi: Emevîler ve Abbâsîler dönemini kapsayan bir dönemdir. Bu dönemde tasavvufi düşünce gelişmiş ve sistemleşmiştir. Bu dönemde Cüneyd-i Bağdadi, Zünnun-i Mısri ve Gazzâlî gibi önemli tasavvufçular yetişmiştir.
Tarikat Dönemi: Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini kapsayan bir dönemdir. Bu dönemde tasavvuf düşüncesi yaygınlaşmış ve tarikatlar kurulmuştur. Bu dönemde İbn Arabi, Mevlana ve Hacı Bektaş-ı Veli gibi meşhur tasavvufçular yaşamıştır.
Tasavvuf, günlük hayatı etkilemiş ve tarikatlar yoluyla pratik hayatta uygulamaya geçirilmiştir. Tarikatlar, bireylere ahlaki eğitim vererek onları daha iyi bir insan olmaları yönünde eğitmişlerdir.
Tasavvuf, İslam dininin manevi boyutunu ele alan bir düşünce sistemidir. Tasavvufun temel amacı, insanın nefsini arındırarak Allah'a ulaşmasıdır. Tasavvufi düşüncede ahlak, çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü tasavvufi düşüncede insanın manevi açıdan yücelmesi ahlaki değerlere sahip olmakla gerçekleşir. Tasavvuf, insanı kin, nefret ve kötülüklerden uzaklaştırır. Böylece insanların ahlaklı bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlar.
Tasavvufta ahlaki eğitim, kişinin nefsini arındırarak güzel ahlak sahibi olmasını hedefler. Tasavvufi düşüncede insanın nefsinde bulunan kötü vasıflar, "nefs-i emmareden" olarak adlandırılır. Nefs-i emmareden, kötülüğü emreden ve bundan zevk alan nefistir. Tasavvuf eğitiminin amacı, nefs-i emmareyi terbiye ederek "nefs-i kâmile" haline getirmektir. Nefs-i kâmile, olgun ve temizlenmiş nefistir.
Tasavvuf, İslam dininin anlaşılmasını kolaylaştıran, geniş kitlelere ulaşmasını ve farklı düşüncelere saygı duyulmasını sağlayan birer zenginliktir. İslamiyetin, Anadolu, Balkanlar, Kuzey Afrika, Orta Asya, Hindistan ve Endonezya gibi farklı coğrafya, kültür ve medeniyetlere ulaşmasında tasavvufi düşüncenin büyük etkisi olmuştur. Mevlana, Yunus Emre, Hoca Ahmed Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Eşrefoğlu Rumi gibi müstesna şahsiyetler kültürümüzün oluşmasına büyük katkılar sağlamışlardır.
Tasavvuf, İslam dininin manevi boyutunu ele alan bir düşünce sistemidir. Tasavvufun temel amacı, insanın nefsini arındırarak Allah'a ulaşmasıdır. Tasavvufi düşüncede ahlak, çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü tasavvufi düşüncede insanın manevi açıdan yücelmesi ahlaki değerlere sahip olmakla gerçekleşir. Tasavvuf, insanı kin, nefret ve kötülüklerden uzaklaştırır. Böylece insanların ahlaklı bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlar.
Tasavvuf, İslam dininin öznel yorumudur ve Allah'a ulaşma ve Ona yakın olma arzusudur. Tasavvufta, ibadetler ve zikirler aracılığıyla ruhsal bir yolculuk yapılır ve Allah'a ulaşılmaya çalışılır. Bu yolculukta, nefsin arzuları ve istekleri terbiye edilir ve kalp arındırılır.
Yesevilik, Ahmet Yesevi tarafından kurulmuş bir tasavvufi akımdır. Yesevilik, Türkler arasında İslam'ın yayılmasında önemli bir rol oynamıştır. Yesevilik, Allah'a olan sevgi ve bağlılığa dayanır ve insanların her an Allah'ı zikretmeleri ve O'na kavuşmaları gerektiği vurgulanır.
Kur'an ve sünnete uygun yaşamak |
Züht ve takvaya önem vermek |
Devamlı abdestli gezmek |
Dünya malına ve zevklerine önem vermemek |
Allah'ı (c.c.) çokça zikretmek |
Kadirilik, Abdülkadir Geylânî tarafından kurulmuş bir tasavvufi akımdır. Kadirilik, Kur'an ve sünnete dayalı bir akımdır ve Allah'a ulaşmanın yolu olarak zikir ve ibadetlere önem verilir. Kadirilik, Anadolu'da da yaygın bir tasavvufi akımdır.
Dilini yemine alıştırmamak |
Başkalarına yük olmamak |
Tevazu sahibi olmak |
Sürekli Allah'ı (c.c.) zikretmek |
Gündüzleri oruç tutup geceleri az uyumak |
İnsanların sahip olduğu şeylere tamah etmemek |
Rifailik, Ahmet Rifai tarafından kurulmuş bir tasavvufi akımdır. Rifailik, Allah'a ulaşmanın yolu olarak zikre ve ibadete önem verir. Rifailik, Anadolu'da da yaygın bir tasavvufi akımdır.
Riyazat ve Mücahede |
Ahlakı güzelleştirme |
Halvet |
Zikir |
Mevlevilik, Mevlana Celaleddin Rumi tarafından kurulmuş bir tasavvufi akımdır. Mevlevilik, şiir, semâ ve musikiye önem veren bir akımdır. Mevlevilikte Allah'a ulaşmanın yolu olarak zikir ve ibadete önem verilir. Mevlevilik, Anadolu'da da yaygın bir tasavvufi akımdır.
Dinî esasları iyi bilmek |
Alçak gönüllü olmak |
Dindar olmak |
Kalbini her zaman temiz tutmak |
Maddi ve manevi temizliğe önem vermek |
Aklı iyi kullanıp hikmet sahibi olmak |
Nakşibendilik, Muhammed Bahauddin Nakşibend tarafından kurulmuş bir tasavvufi akımdır. Nakşibendilik, Allah'a ulaşmanın yolu olarak zikre ve ibadete önem verir. Nakşibendilik, Anadolu'da da yaygın bir tasavvufi akımdır.
Tasavvuf, İslam'da mistik düşünce ve uygulamaların genel adıdır. Tarikat ise, tasavvufi düşünce ve uygulamaları öğreten ve uygulayan topluluklara verilen addır.
Nakşibendilik, Orta Asya'da ortaya çıkan ve Anadolu'da yaygınlaşan bir tasavvuf tarikatıdır. Nakşibendilik, zikir ve sohbete büyük önem verir. Nakşibendi şeyhleri, müritlerine zikir ve sohbet yoluyla tasavvufi eğitimler verirler.
Mevlevilik, 13. yüzyılda Mevlana Celaleddin-i Rumi tarafından kurulan bir tasavvuf tarikatıdır. Mevlevilik, sema ve müzikle ibadet etmeye büyük önem verir. Mevlevi semazenleri, özel kıyafetlerle ve müzik eşliğinde sema yaparlar.
Alevilik-Bektaşilik, Anadolu'da yaygınlaşan bir tasavvuf yorumudur. Alevilik-Bektaşilik, Hz. Ali (r.a.) ve Ehl-i beyt sevgisine büyük önem verir. Alevi-Bektaşi cem erkanları, semahları, deyiş ve nefesleri Hacı Bektaş-ı Veli'nin tasavvufi düşüncesinden etkilenmiştir.
Cem, Alevilik-Bektaşilikte ibadetin temelini oluşturan ve belirli kurallar ve ritüellerle icra edilen bir ibadet biçimidir. Cem sırasında, dede ve rehber tarafından çeşitli hizmetler yerine getirilir ve belirli dualar okunur. Ayrıca, lokma dağıtımı yapılır ve semah dönülür.
Cem erkânı yürütülürken 12 kişi tarafından belirli bir düzen ve kurallar çerçevesinde yerine getirilen görevdir.
Hizmet | Görev |
---|---|
Mürşit (Dede) | Cem erkânının başkanlığını yapar. Cenaze, musahiplik, nikâh, ad koyma ve sünnet törenlerini yönetir. |
Rehber | Yola girmek isteyenleri hazırlar, yol gösterir. Mürşidin en yakın yardımcısıdır. |
Gözcü | Rehberin yardımcısıdır. Cemin sessiz ve sakinlik içinde geçmesini sağlar. Cemin bekçisidir. |
Çerağcı (Delilci) | Cemevinde bulunan ışıklandırma araçlarını yakar. Buhurdanlıklar ve mumları hazırlar. |
Zakir (Aşık) | Cemde tevhit, düvazde imam, mersiye, semah, nevruziye söyler. |
Süpürgeci (Ferraş) | Cemevinin temizliği ile meşgul olur. |
Meydancı | Cemevinde semahserleri kaldırır. Postları yerine dizer. |
Niyazcı | Kurbanları keser. Gelen lokmaları alır ve lokmaların dağıtımını yapar. |
İbrikçi | Cemde mürşidin ve cem erenlerinin abdest almalarını sağlar. |
Kapıcı | Ceme gelen erenlerin evlerinin güvenliğinin sağlanmasını sağlar. |
Peyikçi | Cem olacağını tüm canlara duyurur. |
Sakka | Cem sırasında su temin eder ve saka suyu dağıtır. |
Musahiplik, Alevilik-Bektaşilikte, evli olan iki kişinin aileleriyle birlikte, kurban keserek hayat boyu yol kardeşi olmaya Hakkın ve halkın huzurunda ikrar vermesidir.
Musahiplikte, dede, rehber aracılığı ile onlara şeriat, tarikat, marifet ve hakikat kapılarını bilmelerini gerektiğini bildirir. Musahiplik ömür boyu sürer ve bu süreç dedenin, musahip olan kişilere şöyle öğüt vermesiyle başlar:
Cem erkânı ve musahiplik, Alevilik-Bektaşilikte önemli bir yere sahiptir. Bu ibadetler, bireylerin arasındaki bağı güçlendirir ve toplumsal dayanışmayı artırır.
Alevilik-Bektaşilik, İslam'ın farklı yorumlarından biridir. Kurucusu Hacı Bektaş Veli'dir.13.yüzyılda yaşamış bir Horasanlı Türk dervişidir. Alevilik-Bektaşilik, Anadolu'da çeşitli illerde yaygındır. Alevilik ve Bektaşilik birbirini tamamlayan iki inanç sistemidir. Alevilik, Hz. Ali'yi, Bektaşilik ise Hacı Bektaş Veli'yi öncü kabul eder. Alevilik-Bektaşilik, İslam'ın bir yorumudur ve diğer İslam yorumlarıyla aynı inanç esaslarına sahiptir.
Alevilik-Bektaşilik, İslam'ın kadim bir yorumudur. Anadolu'da önemli bir yere sahiptir. Alevilik ve Bektaşilik birbirini tamamlayan iki inanç sistemidir. Her iki inanç sistemi de Hz. Ali'yi ortak değer olarak görürler.
https://www.youtube.com/watch?v=sQvUrPM54XA
Hacı Bektaş-ı Veli, Makâlât adlı eserinde, insanın Allah’a (c.c.) dört kapı kırk makamdan geçerek ulaşabileceğini ifade etmektedir. Dört kapı kırk makam, aynı zamanda İslam dininin temel değerlerini de yansıtmaktadır.
Dört kapı kırk makam, insanın Allah’a (c.c.) ulaşma yolculuğunda izlemesi gereken adımları temsil etmektedir. Bu adımları izleyen kişi, manevi olgunluğa erişecek ve Allah’a (c.c.) yakınlaşacaktır.
Youtube Video Linki: https://www.youtube.com/watch?v=f-UpSbhw8hY Diğer Kaynak Linkleri: https://www.sufizmveinsan.com/dort-kapi-kirk-makam-nedir-nasil-gecilir-makale,19.html https://www.tasavvuf.org/tasavvuf-islemleri/dort-kapi-kirk-makam-nedir/Bu yazıda, Kur'an'ın ifadesi gereği iman yönünden kardeş olan Müslümanların birlik ve beraberliğinin önemi vurgulanmaktadır. Müslümanlar, kelime-i tevhid davasında birleşmeli ve birbirlerinin eksikliklerini hoş görmelidirler.
Kur'an'da birçok ayette Müslümanların kardeşliği vurgulanmaktadır. Örneğin, aşağıdaki ayetlerde bu vurgular yer almaktadır:
Müslümanların birlik ve beraberliğinin önemi saymakla bitmez. Bu birlik ve beraberlik sayesinde Müslümanlar şunları başarabilirler:
Sonuç olarak, Müslümanların kardeşliği ve birlik ve beraberliği çok önemlidir. Müslümanlar, Kur'an'ın ifadesi gereği iman yönünden kardeş olduklarını bilmeli ve kelime-i tevhid davasında birleşmelidirler. Birlik ve beraberlik içerisinde hareket eden Müslümanlar, İslam'ı dünyaya yayabilir, İslam'ın değerlerini koruyabilir, mazlumların haklarını savunabilir ve dünyada barış ve adaleti sağlayabilirler.