Hürk edebiyatındaki önemli akımlardan toplumcu gerçekçilik ve modernist hikâye anlayışına, önemli yazar ve eserlerine kadar kapsayan bilgilendirici bir yazı.
Hikâye, gerçek ya da gerçeğe uygun olay veya durumların kişi, yer ve zaman ögelerine bağlı olarak anlatıldığı kısa edebî türdür. Bu türün yapı unsurları olan olay, kişi, yer ve zaman dar kapsamlıdır. Hikâyede genellikle kısa cümleler kullanılır. Hikâyeler, olay hikâyesi ve durum hikâyesi olmak üzere ikiye ayrılır.
Olay hikâyesi, başlangıç, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşan bir yapıya sahiptir. Hikâyenin başlangıcında olayların geçtiği yer ve zaman belirtilir, kişiler tanıtılır. Gelişme bölümünde olaylar sırayla anlatılır. Sonuç bölümünde ise olayların sonucu anlatılır.
Durum hikâyesi, belirli bir zaman ve mekânda geçen, ancak belirli bir olay örgüsü olmayan kısa öykülerdir. Bu tür hikâyelerde yazar, genellikle bir kişinin duygu ve düşüncelerini anlatır.
Türk edebiyatında hikâye türü, Tanzimat Dönemi’nde görülmeye başlanmıştır. Bu dönem yazarlarından Ahmet Mithat Efendi ilk yerli hikâye olan Letaif-i Rivayat’ı, Sami Paşazade Sezai ise Batı tekniğine uygun ilk hikâye kabul edilen Küçük Şeyler’i yazmıştır.
Cumhuriyet Dönemi’nde hikâye türü, Millî Edebiyat, Toplumcu Gerçekçi, Modernist ve Millî ve Dinî Duyarlılıkları Yansıtan Hikâyeler olmak üzere dört ana gruba ayrılır. Bu gruplarda yer alan önemli yazarlar ve eserleri şunlardır:
Yazar | Eser |
---|---|
Sabahattin Ali | Kamyon, Ses |
Memduh Şevket Esendal | Pazarlık, Otlakçı |
Orhan Kemal | Ekmek Kavgası, Çamaşırcının Kızı |
Halikarnas Balıkçısı | Merhaba Akdeniz |
Yaşar Kemal | Sarı Sıcak |
Ziya Osman Saba | Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi |
Sabahattin Kudret Aksal | Gazoz Ağacı |
Tarık Buğra | Oğlumuz |
Fakir Baykurt | Efendilik Savaşı |
Hikâye, Türk edebiyatının önemli türlerinden biridir. Bu tür, yüzyıllardır yazarlar tarafından işlenmiş ve zengin bir birikim oluşturmuştur. Günümüzde de hikâye türünde başarılı eserler verilmeye devam etmektedir.
Toplumcu gerçekçilik ve modernist hikâye anlayışı, Türk edebiyatının iki önemli akımıdır. Toplumcu gerçekçilik, toplumsal sorunları ve çatışmaları konu alan bir akımdır. Modernist hikâye anlayışı ise, bireyin iç dünyasını ve bunalımlarını konu alan bir akımdır.
Toplumcu gerçekçilik akımı, 1940'lı yıllarda Türkiye'de ortaya çıkmıştır. Bu akımın öncülerinden biri olan Samim Kocagöz, Koca Öküzün Ölümü adlı hikâyesinde, bir çiftçinin ölen öküzünün ardından duyduğu acıyı ve çaresizliği anlatmıştır.
Modernist hikâye anlayışı, 1950'li yıllarda Türkiye'de ortaya çıkmıştır. Bu akımın öncülerinden biri olan Bilge Karasu, Odalardan Biri adlı hikâyesinde, toplumun içinde yalnızlaşan ve iç dünyasına çekilen bir bireyin öyküsünü anlatmıştır.
Toplumcu gerçekçilik ve modernist hikâye anlayışı, Türk edebiyatının iki önemli akımıdır. Bu iki akım, farklı bakış açılarıyla toplumu ve bireyi ele almışlardır.
Toplumcu Gerçekçilik ve Modernist Hikâye Anlayışı Hakkında Video Toplumcu Gerçekçilik ve Modernist Hikâye Anlayışı Hakkında MakaleYazarın başlıca eserleri şunlardır:
Yazarın eserleri Türk edebiyatının önemli eserleri arasında yer almaktadır. Yazarın eserleri birçok dile çevrilmiş ve birçok ödül kazanmıştır.