2022-2023 10.Sınıf Biyoloji2.Dönem 1.Yazılı (TEST) sınavı 10.Sınıf kategorisinin Biyoloji alt kategorisinin, 2 dönemine ait. Bu sınav Orta derecede zorluktadır. Toplamda 22 sorudan oluşmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi, hayvan ve bitki hücrelerinin ortak özelliklerinden biri değildir?
A) Sitoplazma varlığı
B) Endoplazmik retikulum varlığı
C) Çekirdek varlığı
D) Ribozom varlığı
E) Mitokondri varlığı
Aşağıdaki organizmalardan hangisi, prokaryotik bir hücre yapısına sahip değildir?
A) Bakteri B) Arke C) Alg
D) Mantar E) Virüs
Aşağıdaki özelliklerden hangisi, ökaryotik hücrelere özgüdür?
A) Hücre duvarı varlığı
B) Klorofil varlığı
C) Endoplazmik retikulum varlığı
D) Ribozom varlığı
E) Sitoplazma varlığı
Aşağıdakilerden hangisi, canlıların hayatta kalmak için gerekli olan bileşiklerden biri değildir?
A) Su B) Protein C) Demir
D) Karbonhidrat E) Lipid
Suda yaşayan bazı bitki türleri, ışığın ulaşmadığı derinliklerde yaşayabilirler. Bu bitkilerin ışıkta kullanılamayan bölgesinde görev yapan, farklı pigmentlere sahip olan organelle aşağıdakilerden hangisidir?
A) Golgi aygıtı B) Lysosome
C) Mitokondri D) Kloroplast
E) Ribozom
Aşağıdakilerden hangisi genetik materyalin kalıtsal özelliklerini aktarmakla sorumludur?
A) Proteinler B) Lipitler
C) Karbonhidratlar D) Nükleik asitler
E) Vitaminler
Aşağıdakilerden hangisi insanlarda meydana gelen, genetik materyalin değişmesi sonucu oluşan bir hastalıktır?
A) Down Sendromu B) AIDS
C) Kalp krizi D) Kanser
E) İnfluenza
Aşağıdakilerden hangisi, bitkilerin fotosentez yapmak için ihtiyaç duydukları, havadan alınan bir elementtir?
A) Kalsiyum B) Sodyum C) Potasyum
D) Nitrojen E) Karbon
İnsan vücudunda meydana gelen kırıkların iyileşme sürecinde, kırık bölgesine kan damarları ve fibroblastlar gelerek, kemiğin yeniden oluşmasını sağlayan bir süreç gerçekleşir. Bu süreç aşağıdaki dört evreden hangisinde gerçekleşir?
A) Enflamasyon B) Proliferasyon
C) Maturasyon D) Kemikleşme
E) Fibrinoliz
Bazı mantar türleri, bir diğer organizma üzerinde yaşayarak onu zararlı mikroorganizmalardan koruyabilirler. Bu tür mantarlar aynı zamanda, birçok ilacın da üretiminde kullanılmaktadırlar. Bu özellikleri nedeniyle, bu mantarlara hangi isim verilir?
A) Komensal mantarlar B) Endofitik mantarlar
C) Patojen mantarlar D) Antifungal mantarlar
E) Mikorizal mantarlar
Nükleotitlerin yapısında yer alan bazlar, hangi özellikleri ile birbirinden farklıdırlar?
A) Boyutları B) Şekilleri
C) Kimyasal özellikleri D) Moleküler yapıları
E) Hızları
Glikoliz aşağıdaki işlemlerden hangisiyle sonuçlanır?
A) Laktik asit fermentasyonu
B) Alkollü fermentasyon
C) Krebs döngüsü
D) Elektron taşıma sistemi
E) Fosforilasyon
Kloroplastlarda gerçekleşen fotosentezin ikinci aşaması nedir?
A) Elektron taşıma sistemi
B) Karbon fiksatyonu
C) Fosforilasyon
D) Krebs döngüsü
E) Glikoliz
Aşağıdakilerden hangisi genetik çeşitliliği artıran bir faktördür?
A) Genetik drift
B) Doğal seçilim
C) Popülasyon büyüklüğü
D) Genetik mutasyon
E) Mekanik izolasyon
Aşağıdakilerden hangisi bir türün popülasyonunu sınırlayan çevresel faktörlerden biri değildir?
A) Genetik mutasyonlar
B) Yavru ölümleri
C) İklim şartları
D) Hastalıklar
E) Besin kaynakları
Aşağıdakilerden hangisi bir popülasyonda gen akışını engelleyen faktörlerden biridir?
A) Mekanik izolasyon B) Doğal seçilim
C) Genetik drift D) Yapay seleksiyon
E) Radyasyon
Aşağıdakilerden hangisi tüm canlı organizmaların ortak bir karakteristiği değildir?
A) Üreme yapabilme B) Çok hücrelilik
C) Oksijen soluyabilme D) Su gereksinimi
E) Enerji elde edebilme
Çekirge gibi bazı hayvanlar, çevrelerindeki bitki örtüsüne zarar verirler. Bu zararların önlenebilmesi için hangi yöntemler kullanılabilir?
A) Pestisit kullanımı
B) Bitki örtüsünün tamamen yok edilmesi
C) Doğal düşmanların kullanılması
D) Tüm çekirgelerin öldürülmesi
E) Gıda kaynaklarının artırılması
Neden bazı insanlar süt içemeyebilir ve süt içmeleri sonrası hangi olumsuz etkilerle karşılaşabilirler?
A) Laktaz enzimi eksikliği nedeniyle süt şekerini sindiremezler ve sindirim sorunları yaşarlar.
B) Süt proteini alerjisi nedeniyle hücresel reaksiyonlar oluşur ve ciltte kızarıklık ve kaşıntı gibi semptomlar görülür.
C) Sütün yağlı yapısı nedeniyle kolesterol seviyeleri artar ve kalp hastalığı riski artar.
D) Sütün kalsiyum içeriği, böbrek taşı oluşumuna neden olabilir.
E) Sütün pH değeri, mide asiditesini artırarak mide yanması ve reflüye neden olabilir.
Aşağıdakilerden hangisi sürüngenlere ait bir özelliktir?
A) Akciğer solunumu
B) Kanatları vardır
C) Tüyleri vardır
D) Dört ayak üzerinde yürürler
E) İnsangillerde yer alır
Aşağıdaki olaylardan hangisi evrimin doğal seçilim mekanizması ile açıklanamaz?
A) Renk değiştirme yeteneği kazanmak
B) Kan şekeri düzeylerinin düzenlenmesi
C) Tüylerin renginin değişmesi
D) Pençelerin güçlenmesi
E) Duyusal organların gelişimi
Aşağıdakilerden hangisi çevresel faktörlerin kalıtsal özelliklere etkisini gösteren bir örnektir?
A) Albinizm B) Yüksek tansiyon
C) Diyabet D) Renk körlüğü
E) Kanser
Aşağıdakilerden hangisi, hayvan ve bitki hücrelerinin ortak özelliklerinden biri değildir?
A) Sitoplazma varlığı
B) Endoplazmik retikulum varlığı
C) Çekirdek varlığı
D) Ribozom varlığı
E) Mitokondri varlığı
Cevap Anahtarı: A) Sitoplazma varlığı. Hayvan ve bitki hücreleri arasında birçok ortak özellik bulunmaktadır. Sitoplazma, endoplazmik retikulum, çekirdek, ribozom ve mitokondri, hem hayvan hem de bitki hücrelerinde bulunan yapılar ve organelledir. Ancak, sitoplazma varlığı, hayvan ve bitki hücrelerinin ortak özelliklerinden biri değildir. Sitoplazma, tüm hücrelerde bulunan ve hücre içindeki diğer organellerin bulunduğu jel benzeri bir sıvıdır. Bu nedenle, doğru cevap sitoplazma varlığıdır.
Aşağıdaki organizmalardan hangisi, prokaryotik bir hücre yapısına sahip değildir?
A) Bakteri B) Arke C) Alg
D) Mantar E) Virüs
Bu sorunun cevap anahtarı "D) Mantar" olarak verilmiştir. Mantarlar, prokaryotik bir hücre yapısına sahip değildir. Prokaryotik organizmalar, hücrelerinde çekirdek bulunmayan organizmalardır. Bakteri ve arke, prokaryotik organizmalara örnek olarak verilebilir. Algler, mantarlar ve virüsler ise eukaryotik organizmalardır ve hücrelerinde çekirdek bulunur. Mantarlar, ökaryotik hücre yapısına sahiptirler ve diğer organizmalardan farklı olarak hif adı verilen ipliksi yapıları bulunur.
Aşağıdaki özelliklerden hangisi, ökaryotik hücrelere özgüdür?
A) Hücre duvarı varlığı
B) Klorofil varlığı
C) Endoplazmik retikulum varlığı
D) Ribozom varlığı
E) Sitoplazma varlığı
Doğru cevap A) Hücre duvarı varlığı'dır. Hücre duvarı, ökaryotik hücrelerde bulunmayan, ancak prokaryotik hücrelerde ve bazı ökaryotik hücrelerde (örneğin bitki hücreleri) bulunan bir yapıdır. Hücre duvarı, hücrenin dışını çevreleyen sert bir yapıdır ve hücrenin şeklini korumasına, mekanik destek sağlamasına ve su dengesini düzenlemesine yardımcı olur. Bu nedenle, hücre duvarı ökaryotik hücrelere özgü bir özellik değildir.
Aşağıdakilerden hangisi, canlıların hayatta kalmak için gerekli olan bileşiklerden biri değildir?
A) Su B) Protein C) Demir
D) Karbonhidrat E) Lipid
Bu sorunun cevap anahtarı "C) Demir" olarak verilmiştir. Demir, canlıların hayatta kalmak için gerekli olan bileşiklerden biri değildir. Canlıların hayatta kalmak için gerekli olan temel bileşikler su, protein, karbonhidrat ve lipidlerdir. Su, tüm canlılar için hayati öneme sahip olan temel bir bileşiktir. Proteinler, hücre yapılarının ve işlevlerinin temel bir parçasıdır. Karbonhidratlar ve lipidler enerji kaynakları olarak kullanılır ve metabolik fonksiyonlar için gereklidir. Demir ise vücutta önemli bir mineral olmasına rağmen hayatta kalmak için doğrudan bir gereksinim değildir.
Suda yaşayan bazı bitki türleri, ışığın ulaşmadığı derinliklerde yaşayabilirler. Bu bitkilerin ışıkta kullanılamayan bölgesinde görev yapan, farklı pigmentlere sahip olan organelle aşağıdakilerden hangisidir?
A) Golgi aygıtı B) Lysosome
C) Mitokondri D) Kloroplast
E) Ribozom
Bu sorunun cevap anahtarı "D) Kloroplast" olarak verilmiştir. Işığın ulaşmadığı derinliklerde yaşayan su bitkilerinde, kloroplastlar ışıkta kullanılamayan bölgelerde görev yapar ve farklı pigmentlere sahiptir. Suda yaşayan bitkiler, ışığın derinliklere ulaşmadığı bölgelerde yaşayabilirler. Bu bitkiler, kloroplast adı verilen organelle fotosentez yaparlar. Kloroplastlar, bitkilerin yeşil renk pigmenti olan klorofil içerir, bu pigment ışığı absorbe eder ve enerjiyi kullanarak organik moleküller üretir. Derin suların düşük ışık koşullarında yaşayan bitkiler, kloroplastlarda farklı pigmentler kullanarak ışığı daha verimli bir şekilde absorbe ederler.
Aşağıdakilerden hangisi genetik materyalin kalıtsal özelliklerini aktarmakla sorumludur?
A) Proteinler B) Lipitler
C) Karbonhidratlar D) Nükleik asitler
E) Vitaminler
Bu sorunun cevap anahtarı "D) Nükleik asitler" olarak verilmiştir. Genetik materyalin kalıtsal özelliklerini aktarmakla sorumlu olan bileşikler nükleik asitlerdir. Kalıtsal özellikler, canlılarda genetik materyal olarak bilinen DNA ve RNA moleküllerinde bulunur. Bu moleküller nükleik asitler olarak adlandırılır ve genetik bilginin aktarılmasından sorumludur. Nükleik asitler, genlerin yapı taşları olan nükleotidlerden oluşur ve genetik bilgiyi taşıyan kodları içerir. Bu kodlar, protein sentezinde rol alan ve kalıtsal özelliklerin belirlenmesinde önemli bir rol oynayan genetik bilgiyi temsil eder.
Aşağıdakilerden hangisi insanlarda meydana gelen, genetik materyalin değişmesi sonucu oluşan bir hastalıktır?
A) Down Sendromu B) AIDS
C) Kalp krizi D) Kanser
E) İnfluenza
Cevap anahtarı: A) Down Sendromu. Down Sendromu, insanlarda genetik materyalin değişmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Normalde 21. kromozom çiftinden iki adet bulunurken, Down Sendromlu bireylerde bu kromozom çiftinin bir fazlası, yani üç tane bulunur. Bu durum, fiziksel ve zihinsel gelişimde belirgin farklılıklara yol açar. Diğer seçenekler olan AIDS, kalp krizi, kanser ve influenza ise genetik materyalin değişmesiyle ilişkili olmayan hastalıklardır.
Aşağıdakilerden hangisi, bitkilerin fotosentez yapmak için ihtiyaç duydukları, havadan alınan bir elementtir?
A) Kalsiyum B) Sodyum C) Potasyum
D) Nitrojen E) Karbon
Cevap anahtarı: D) Nitrojen. Bitkilerin fotosentez yapmak için ihtiyaç duydukları elementlerden biri nitrojendir. Nitrojen, bitkilerin protein, DNA, RNA gibi temel yapıtaşlarının oluşumu için gereklidir. Bitkiler, atmosferden azot gazını (N2) alarak bu gazı bitkisel bileşiklere dönüştürebilen özel bakterilerle simbiyotik bir ilişki içerisindedir. Bu sayede bitkiler, havadan alınan nitrojeni kullanarak büyüme ve gelişme için gerekli olan organik bileşikleri sentezleyebilirler.
İnsan vücudunda meydana gelen kırıkların iyileşme sürecinde, kırık bölgesine kan damarları ve fibroblastlar gelerek, kemiğin yeniden oluşmasını sağlayan bir süreç gerçekleşir. Bu süreç aşağıdaki dört evreden hangisinde gerçekleşir?
A) Enflamasyon B) Proliferasyon
C) Maturasyon D) Kemikleşme
E) Fibrinoliz
Bu sorunun cevap anahtarı "D) Kemikleşme" olarak verilmiştir. Kırık bölgesine kan damarları ve fibroblastlar gelerek, kemik dokusunun yeniden oluşmasını sağlayan süreç kemikleşme evresinde gerçekleşir. Kırığın iyileşme süreci genellikle dört evreden oluşur. Enflamasyon evresi, kırık bölgesindeki hasarlı dokunun temizlenmesi ve iyileşme sürecinin başlatılmasıyla karakterizedir. Proliferasyon evresinde, kırık bölgesine kan damarları ve fibroblastlar gelerek yeni doku oluşumunu sağlar. Maturasyon evresinde, yeni oluşan dokunun kuvvetlenmesi ve düzenlenmesi gerçekleşir. Son olarak, kemikleşme evresinde, kırık bölgesindeki fibroblastlar kemik hücrelerine dönüşerek kemik dokusunun yeniden oluşmasını sağlar.
Bazı mantar türleri, bir diğer organizma üzerinde yaşayarak onu zararlı mikroorganizmalardan koruyabilirler. Bu tür mantarlar aynı zamanda, birçok ilacın da üretiminde kullanılmaktadırlar. Bu özellikleri nedeniyle, bu mantarlara hangi isim verilir?
A) Komensal mantarlar B) Endofitik mantarlar
C) Patojen mantarlar D) Antifungal mantarlar
E) Mikorizal mantarlar
Cevap anahtarı: B) Endofitik mantarlar. Bu tür mantarlar, bir diğer organizmanın içinde veya üzerinde yaşayarak onu koruyan ve fayda sağlayan mantarlardır. Endofitik mantarlar, genellikle bitkilerde bulunur ve bitkilerin zararlı mikroorganizmalardan korunmasına yardımcı olurlar. Aynı zamanda birçok ilaçta kullanılan bileşiklerin üretiminde de rol oynarlar. Bu özellikleri nedeniyle bu mantarlara endofitik mantarlar denir.
Nükleotitlerin yapısında yer alan bazlar, hangi özellikleri ile birbirinden farklıdırlar?
A) Boyutları B) Şekilleri
C) Kimyasal özellikleri D) Moleküler yapıları
E) Hızları
Cevap anahtarı: C) Kimyasal özellikleri. Nükleotitlerin yapısında yer alan bazlar, birbirinden kimyasal özellikleriyle farklılık gösterirler. Bu bazlar adenin (A), timin (T), guanin (G) ve sitozin (C)'dir. Her bazın kendine özgü bir kimyasal yapısı ve özellikleri vardır. Örneğin, adenin ve guanin purin bazlarıdır, timin ve sitozin ise pirimidin bazlarıdır. Bu farklı kimyasal yapılar, nükleotitlerin DNA ve RNA moleküllerinde farklı işlevlere sahip olmalarını sağlar.
Glikoliz aşağıdaki işlemlerden hangisiyle sonuçlanır?
A) Laktik asit fermentasyonu
B) Alkollü fermentasyon
C) Krebs döngüsü
D) Elektron taşıma sistemi
E) Fosforilasyon
Glikoliz, cevap anahtarına göre "A) Laktik asit fermentasyonu" ile sonuçlanır. Glikoliz, bir glukoz molekülünün sitoplazmada parçalanarak pirüvat moleküllerinin oluştuğu bir metabolik yolaktır. Eğer oksijen varlığında yeterli ise pirüvat molekülleri, Krebs döngüsü ve elektron taşıma zinciri yoluyla daha fazla enerji üretimi için hücresel solunum sürecine devam eder. Ancak, oksijenin sınırlı olduğu durumlarda (örneğin kaslarda yoğun egzersiz sırasında), glikoliz sonucunda oluşan pirüvat molekülleri laktik asit fermentasyonuna uğrar. Bu süreç, laktik asit üretimiyle birlikte ek enerji üretimi sağlar.
Kloroplastlarda gerçekleşen fotosentezin ikinci aşaması nedir?
A) Elektron taşıma sistemi
B) Karbon fiksatyonu
C) Fosforilasyon
D) Krebs döngüsü
E) Glikoliz
Cevap anahtarı: A) Elektron taşıma sistemi. Kloroplastlarda gerçekleşen fotosentezin ikinci aşaması elektron taşıma sistemidir. Bu aşamada, ışık tepkimelerinde yakalanan ışık enerjisi, elektron taşıma zinciri boyunca iletilir. Elektron taşıma sistemi, kloroplastların tilakoid membranında bulunan protein komplekslerinden oluşur. Bu sistemde, elektronlar enerjelerini kullanarak ATP sentezi için gerekli proton gradientini oluşturur.
Aşağıdakilerden hangisi genetik çeşitliliği artıran bir faktördür?
A) Genetik drift
B) Doğal seçilim
C) Popülasyon büyüklüğü
D) Genetik mutasyon
E) Mekanik izolasyon
Cevap anahtarı: D) Genetik mutasyon. Genetik çeşitlilik, bir populasyondaki genlerin ve genetik özelliklerin çeşitliliğini ifade eder. Bu çeşitlilik, genetik mutasyonlar gibi faktörler tarafından artırılabilir. Genetik mutasyonlar, DNA'daki değişiklikler sonucu ortaya çıkar ve yeni genetik varyasyonların oluşumuna yol açar. Bu varyasyonlar, doğal seçilim ve diğer evrimsel süreçler aracılığıyla populasyon içinde yayılabilir ve genetik çeşitliliği artırır. Genetik mutasyonlar, türlerin adaptasyon yeteneğini ve evrimsel potansiyelini destekler.
Aşağıdakilerden hangisi bir türün popülasyonunu sınırlayan çevresel faktörlerden biri değildir?
A) Genetik mutasyonlar
B) Yavru ölümleri
C) İklim şartları
D) Hastalıklar
E) Besin kaynakları
Cevap anahtarı: A) Genetik mutasyonlar. Çevresel faktörler, bir türün popülasyonunu etkileyen dış etkenlerdir. Bu faktörler arasında yavru ölümleri, iklim şartları, hastalıklar ve besin kaynakları gibi faktörler bulunur. Bu faktörler, popülasyon büyüklüğünü etkileyerek sınırlayıcı bir rol oynar. Ancak, genetik mutasyonlar çevresel faktörlerden biri değildir. Genetik mutasyonlar, DNA'da meydana gelen değişikliklerdir ve genetik çeşitliliği artırabilir, ancak doğrudan popülasyon büyüklüğünü sınırlamazlar.
Aşağıdakilerden hangisi bir popülasyonda gen akışını engelleyen faktörlerden biridir?
A) Mekanik izolasyon B) Doğal seçilim
C) Genetik drift D) Yapay seleksiyon
E) Radyasyon
Sorunun cevap anahtarı "A) Mekanik izolasyon" şeklindedir. Mekanik izolasyon, bir popülasyon içerisindeki bireyler arasında fiziksel olarak gerçekleşen engellerin, gen akışını engellemesi durumudur. Bu engeller, bireylerin birbirleriyle eşleşmesini veya gen alışverişini sınırlar. Mekanik izolasyon, farklı türler arasında da ortaya çıkabilir ve türlerin birbirleriyle üremesini engeller. Popülasyonda gen akışını engelleyen faktörü bulmamız gerekiyor. Doğal seçilim, popülasyon içerisinde bireylerin adaptasyonlarına bağlı olarak belirli genotiplerin avantajlı hale gelmesini ve gen frekanslarının değişmesini sağlar, ancak gen akışını engellemez. Genetik drift, rastgele gen frekansı değişikliklerine neden olan bir süreçtir ve gen akışını engellemek yerine genetik çeşitliliği etkiler. Yapay seleksiyon ise insanların belirli özelliklere sahip bireyleri seçerek üremesini sağlamasıdır, gen akışını engellemez. Radyasyon ise mutasyonlara neden olabilir, ancak gen akışını engelleme konusunda spesifik bir etkisi yoktur.
Aşağıdakilerden hangisi tüm canlı organizmaların ortak bir karakteristiği değildir?
A) Üreme yapabilme B) Çok hücrelilik
C) Oksijen soluyabilme D) Su gereksinimi
E) Enerji elde edebilme
Sorunun cevap anahtarı "B) Çok hücrelilik" seçeneğidir. Tüm canlı organizmaların ortak bir karakteristiği olan bu seçenek, doğru seçeneklerden biri değildir. Tüm canlı organizmalar üreyebilme, oksijen soluyabilme, su gereksinimi ve enerji elde edebilme yeteneklerine sahiptir. Ancak, bazı canlı organizmalar tek hücreli olabilir ve çok hücreli yapıya sahip olma zorunluluğu yoktur. Seçenekler incelendiğinde, A) Üreme yapabilme, C) Oksijen soluyabilme, D) Su gereksinimi ve E) Enerji elde edebilme seçenekleri tüm canlı organizmalar için geçerli olan özelliklerdir. Ancak, B) Çok hücrelilik seçeneği, bazı canlı organizmalar için geçerli olmayan bir özellik olduğu için doğru cevaptır.
Çekirge gibi bazı hayvanlar, çevrelerindeki bitki örtüsüne zarar verirler. Bu zararların önlenebilmesi için hangi yöntemler kullanılabilir?
A) Pestisit kullanımı
B) Bitki örtüsünün tamamen yok edilmesi
C) Doğal düşmanların kullanılması
D) Tüm çekirgelerin öldürülmesi
E) Gıda kaynaklarının artırılması
Sorunun cevap anahtarı "C) Doğal düşmanların kullanılması" seçeneğidir. Çevredeki bitki örtüsüne zarar veren çekirge gibi hayvanların zararlarını önlemek için doğal düşmanların kullanılması bir yöntem olarak tercih edilebilir. Doğal düşmanlar, çekirgelerin popülasyonunu kontrol altına alarak bitki örtüsüne verilen zararları azaltabilir. Diğer seçenekler değerlendirildiğinde, A) Pestisit kullanımı genel olarak yaygın bir yöntem olsa da çevresel etkileri ve toksik etkileri nedeniyle istenmeyen sonuçlara yol açabilir. B) Bitki örtüsünün tamamen yok edilmesi, ekosistem dengesini bozarak daha büyük sorunlara neden olabilir. D) Tüm çekirgelerin öldürülmesi, ekosistemde dengeyi bozabilir ve diğer organizmaları da etkileyebilir. E) Gıda kaynaklarının artırılması, çekirge popülasyonunun kontrolünü sağlamaya yönelik doğrudan bir yöntem değildir.
Neden bazı insanlar süt içemeyebilir ve süt içmeleri sonrası hangi olumsuz etkilerle karşılaşabilirler?
A) Laktaz enzimi eksikliği nedeniyle süt şekerini sindiremezler ve sindirim sorunları yaşarlar.
B) Süt proteini alerjisi nedeniyle hücresel reaksiyonlar oluşur ve ciltte kızarıklık ve kaşıntı gibi semptomlar görülür.
C) Sütün yağlı yapısı nedeniyle kolesterol seviyeleri artar ve kalp hastalığı riski artar.
D) Sütün kalsiyum içeriği, böbrek taşı oluşumuna neden olabilir.
E) Sütün pH değeri, mide asiditesini artırarak mide yanması ve reflüye neden olabilir.
Sorunun cevap anahtarı "A) Laktaz enzimi eksikliği nedeniyle süt şekerini sindiremezler ve sindirim sorunları yaşarlar." şeklindedir. Bazı insanlar laktaz enzimi eksikliği nedeniyle süt şekerini sindiremezler. Laktaz enzimi, süt şekerini parçalamak için gereklidir. Bu durumda süt içtiklerinde sindirim sorunları, karın ağrısı, gaz ve ishal gibi olumsuz etkilerle karşılaşabilirler. Soruda neden bazı insanların süt içemeyebileceği ve süt içtikten sonra karşılaşabilecekleri olumsuz etkiler soruluyor. Süt içememe durumu genellikle laktaz enzimi eksikliğiyle ilişkilidir. Laktaz enzimi, süt şekerini (laktoz) sindirmek için gereklidir. Laktaz enzimi eksikliği olan insanlar süt içtiklerinde sindirim sorunları yaşayabilirler, çünkü sindirilemeyen laktoz kalın bağırsağa geçer ve burada bakteriler tarafından fermente edilir, gaz ve ishale neden olabilir.
Aşağıdakilerden hangisi sürüngenlere ait bir özelliktir?
A) Akciğer solunumu
B) Kanatları vardır
C) Tüyleri vardır
D) Dört ayak üzerinde yürürler
E) İnsangillerde yer alır
Sorunun cevap anahtarı "A) Akciğer solunumu" şeklindedir. Akciğer solunumu, sürüngenlere ait bir özelliktir. Sürüngenler, akciğerlerini kullanarak solunum yaparlar. Akciğerler, oksijenin alınması ve karbondioksitin atılması için kullanılan solunum organlarıdır. Bu özellik, sürüngenlerin karasal ortamlarda yaşayabilmesini sağlar. Soruda sürüngenlere ait bir özelliğin belirlenmesi gerekiyor. Sürüngenler, farklı ortamlarda yaşayan soğukkanlı omurgalılardır. Kanatları (B) kuşlara ve yarasalara, tüyleri (C) kuşlara özgüdür. Dört ayak üzerinde yürümek (D) sürüngenlerin yaygın bir özelliğidir, ancak diğer gruplar da dört ayak üzerinde yürüyebilir. İnsangiller (E) ise primatlara ait bir grup olup sürüngenlerle ilişkilendirilmezler.
Aşağıdaki olaylardan hangisi evrimin doğal seçilim mekanizması ile açıklanamaz?
A) Renk değiştirme yeteneği kazanmak
B) Kan şekeri düzeylerinin düzenlenmesi
C) Tüylerin renginin değişmesi
D) Pençelerin güçlenmesi
E) Duyusal organların gelişimi
Sorunun cevap anahtarı "E) Duyusal organların gelişimi" şeklindedir. Duyusal organların gelişimi, evrimin doğal seçilim mekanizması ile açıklanamaz. Doğal seçilim, organizmaların çevreleriyle olan etkileşimlerine bağlı olarak belirli özelliklerin avantajlı hale gelmesini ve gen frekanslarının değişmesini sağlar. Bu avantajlı özelliklerin nesilden nesile geçmesiyle türler evrimleşir. Ancak duyusal organların gelişimi, genellikle çevresel faktörlerden çok daha kompleks bir şekilde düzenlenir ve evrimsel süreçlerle doğrudan ilişkili değildir. Soruda hangi olayın doğal seçilim mekanizmasıyla açıklanamayacağı soruluyor. Renk değiştirme yeteneği kazanmak, kan şekeri düzeylerinin düzenlenmesi, tüylerin renginin değişmesi ve pençelerin güçlenmesi gibi özellikler doğal seçilimle açıklanabilir. Bu özellikler, organizmaların çevresel koşullara uyum sağlamalarını ve daha iyi bir hayatta kalma veya üreme avantajı elde etmelerini sağlar. Ancak duyusal organların gelişimi, doğal seçilimle açıklanamayan daha karmaşık genetik, gelişimsel ve çevresel faktörlerin bir sonucudur.
Aşağıdakilerden hangisi çevresel faktörlerin kalıtsal özelliklere etkisini gösteren bir örnektir?
A) Albinizm B) Yüksek tansiyon
C) Diyabet D) Renk körlüğü
E) Kanser
Sorunun cevap anahtarı "A) Albinizm" seçeneğidir. Albinizm, çevresel faktörlerin kalıtsal özelliklere etkisini gösteren bir örnektir. Albinizm, melanin pigmentinin üretimindeki genetik bir bozukluktan kaynaklanır ve çevresel faktörler, özellikle güneş ışığına maruziyet, albinizmin belirtilerini etkileyebilir. Diğer seçenekler değerlendirildiğinde, B) Yüksek tansiyon, C) Diyabet, D) Renk körlüğü ve E) Kanser, genellikle kalıtımsal faktörler veya genetik mutasyonlarla ilişkilendirilen hastalıklardır. Bunlar genellikle çevresel faktörlerin etkisine maruz kalmadan da ortaya çıkabilirler. Albinizm ise çevresel faktörlerin etkisiyle melanin üretimindeki bozukluk nedeniyle ortaya çıkan bir durumdur. Özellikle güneş ışığına maruziyet, albinizmin belirtilerini etkileyebilir.
Bu soru, öğrencilerin hayvan ve bitki hücrelerinin ortak özelliklerini anlama ve farklı hücre yapılarını tanıma becerilerini ölçer.
Mantarlar, prokaryotik bir hücre yapısına sahip değillerdir.
Bu soru, öğrencilerin ökaryotik ve prokaryotik hücrelerin farklı özelliklerini anlamalarını ve ökaryotik hücrelere özgü olmayan bir özelliği tanımlamalarını gerektirir.
Canlıların hayatta kalmak için gerekli olan bileşikler arasında demir bulunmaz.
Suda yaşayan bitkilerin ışıkta kullanılamayan bölgelerinde görev yapan organel, kloroplasttur ve farklı pigmentlere sahiptir.
Genetik materyalin kalıtsal özelliklerini aktarmaktan sorumlu olan bileşikler nükleik asitlerdir.
Bu soru, öğrencilerin genetik hastalıkların insanlarda nasıl oluştuğunu anlamalarını ve özellikle Down Sendromu'nun genetik bir değişiklik sonucu meydana gelen bir hastalık olduğunu kavramalarını sağlar.
Bu soru, öğrencilerin bitkilerin fotosentez sürecinde hangi elementlere ihtiyaç duyduklarını anlamalarını ve özellikle nitrojenin bitkiler için önemini kavramalarını sağlar.
İnsan vücudunda meydana gelen kırıkların iyileşme sürecinde, kırık bölgesine kan damarları ve fibroblastlar gelerek, kemik dokusunun yeniden oluşmasını sağlayan süreç "D) Kemikleşme" evresinde gerçekleşir.
Bu soru, öğrencilerin mantarların farklı türlerini ve faydalarını anlamalarını sağlar.
Bu soru, öğrencilerin nükleotitlerin yapı taşları olan bazların özelliklerini anlamalarını sağlar.
Glikoliz, laktik asit fermentasyonu ile sonuçlanır ve bu süreç oksijenin sınırlı olduğu durumlarda enerji üretimini sürdürmeye yardımcı olur.
Bu soru, öğrencilere fotosentezin aşamalarını ve kloroplastların işlevlerini anlamalarını sağlar.
Bu soru, genetik çeşitlilik kavramını anlamak ve bu çeşitliği artıran faktörlerden birinin genetik mutasyonlar olduğunu bilmek üzerine odaklanmaktadır.
Bu soru, çevresel faktörlerin bir türün popülasyonunu sınırlayabilen etkilerini anlamak ve genetik mutasyonların bu faktörlerden biri olmadığını bilmek üzerine odaklanmaktadır.
Bir popülasyonda gen akışını engelleyen faktörlerden biri olan mekanik izolasyonu anlamak.
Tüm canlı organizmaların ortak bir karakteristiği, çok hücrelilik zorunluluğu olmamasıdır.
Bu nedenle, C) Doğal düşmanların kullanılması seçeneği, çekirge zararlarını önlemek için daha sürdürülebilir bir yöntem olarak öne çıkar. Doğal düşmanlar, çekirge popülasyonunu kontrol altında tutarak bitki örtüsüne zarar verme eğilimini azaltır.
Bazı insanların süt içememe nedeninin laktaz enzimi eksikliği olduğunu ve bu durumda sindirim sorunları yaşayabileceklerini anlamak.
Sürüngenlere ait bir özelliğin akciğer solunumu olduğunu anlamak.
Duyusal organların gelişiminin evrimin doğal seçilim mekanizmasıyla açıklanamayan bir olay olduğunu anlamak.
Albinizm, çevresel faktörlerin kalıtsal özelliklere etkisini gösteren bir örnektir.
etiketlerini kapsamaktadır.Değerli öğretmenlerimiz, isterseniz sistemimizde kayıtlı binlerce sorudan 10.Sınıf Biyoloji dersi için sınav-yazılı hazırlama robotu ile ücretsiz olarak beş dakika içerisinde istediğiniz soru sayısında, soru tipinde ve zorluk derecesinde sınav oluşturabilirsiniz. Yazılı robotu için Sınav Robotu tıklayın.