EMİNE AHMET YENİ KIZ ANADOLU İMAM HATİP ORTAOKULU 8.SINIF ORTAK SINAV SORULARI sınavı 8.Sınıf kategorisinin Türkçe alt kategorisinin, 1 dönemine ait. Bu sınav Orta derecede zorluktadır. Toplamda 25 sorudan oluşmaktadır.
“Küçük” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde diğerlerinden farklı anlamda kullanılmıştır?
A) Küçük bir kız beni gülerek karşıladı.
B) Evdeki küçük kedi de pek sevimliydi.
C) Arkadaşım belediyede küçük bir memurdu.
D) Birkaç yıl sonra bu küçük fidanlar büyür.
Bütün ışıklar söndü içimde
Yalnızlık korosunun son bestesidir bu
Biz kederlerimizi içtiğimiz suya katmışız
Neylersin , ey kırık keman!
Son gemi kalkmış limandan, yalnızız.
Bu şiirde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Yalnızlık B) Özlem C) Karamsarlık D) Hüzün
1. Bu örneği yalnızca sen çıkarabilirsin.
2. Bu örneği uğraşırsan çıkarabilirsin.
3. Bu örneği hemen çıkarıver.
4. Bu örneği senden başka kimse çıkaramaz.
Yukarıdaki cümlelerin hangi ikisi anlamca özdeştir?
A) 1–4 B) 1–3 C) 2–3 D) 3–4
Diş fırçasından önce ağız temizliğinde dal, kuş tüyü, hayvan kemikleri, kirpi dikenleri vb. araçlar kullanılmıştır. Tarihte bilinen ilk diş fırçası Eski Mısır'da MÖ 3000 yılında kalem boyunda ağaç dalları kullanılması ile yapılmıştır. Roma'da diş fırçaları doğal maddelerden yapılan kürdanlardan oluşmaktaydı. İslam dünyasında Salvadorapersica (misvak) ağacının dalları ile diş fırçaları yapılmıştır.
Yukarıdaki metinde diş fırçası hakkında verilen bilgilerden hangisi yoktur?
A) Diş fırçasından önce birçok araç ağız temizliğinde kullanılmıştır.
B) Bilinen ilk diş fırçası ağaç dalları ile yapılmıştır.
C) Roma’da diş fırçaları pek kullanılmazdı.
D) İslam dünyasında misvak ağacının dallarından diş fırçası yapılmıştır.
Aşağıdaki filimsilerin hangisinde zaman anlamı vardır?
A) Okuldan eve koşarak gitti.
B) Dersten çıkınca beni arasın.
C) Annem dün size bakmamı söyledi.
D) Ağlayan insan hisli olur.
Aşağıdaki paragrafta hangi deyim yanlış açıklanmıştır?
‘Can’ sözcüğü birçok deyimde kullanılmaktadır. Çektiği sıkıntılara artık dayanamaz olmak anlamında canına tak etmek, çok istekli olmak anlamında can ciğer kuzu sarması deriz. Bir isteği severek yerine getirme anlamında can baş üstüne, insanda yaşama arzusu uyandırmak anlamında cana can katmak deyimlerinin kullanırız.
A) Canına tak etmek B) Can ciğer kuzu sarması
C) Can baş üstüne D) Cana can katmak
Aşağıdaki altı çizili sözcükler hangi anlama gelecek şekilde kullanılmıştır?
Gazeteye "günaşırı" yazılar yazıyor.
A) Her gün B) İki güne bir
C) Arada sırada D) Zaman zaman
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım birinci kişi ağzından yapılmıştır?
A) Yavaşça kalktı. Etrafta kimse yoktu. Üstündeki tozları silkeleyerek yürüdü.
B) kapının sesi sessizliği böldü. Herkes telefona bakıyordu. Kimse açmaya niyetli değildi.
C) Koşarak çıktım okuldan. Dayım geliyordu bugün. Çok özlemiştim.
D) Sınavı geçmek için çok çalıştı. Bu son şansıydı. Ne olursa olsun iyi bir not almalıydı.
Uzun boylu, iri bir adamdı. Saçları uzundu, sakalı vardı ama her zaman temiz ve bakımlıydı. Lacivert takım elbise, mavi gömlek, turuncu kravat sürekli olarak giydikleriydi. Unutmadan ayakkabıları da daima boyalıydı.
Bu parçanın anlatımında hangisine başvurulmuştur?
A) Betimleme B) Açıklama
C) Tanımlama D) Örneklendirme
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi cümleye zaman anlamı katmıştır?
A) Okuldan eve koşarak gitti.
B) Dersten çıkınca beni arasın.
C) Annem size bakmamı söyledi.
D) Ağlayan insan hisli olur.
(1) Tembelliğe düşmeden beklemeyi deneyebilirsiniz. (2) Şartlar olgunlaşıncaya kadar beklemek, sonuç almayı kolaylaştırır. (3) Bu yüzden doğru zamanı ve yeri bekle. (4) Olmadı mı tekrar dene.
Hangi cümlede eylemsi sayısı en çoktur?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
(1) Nasrettin Hoca’nın fıkraları gülüp geçilecek boş sözler değildir. (2) Üzerinde uzun uzun düşünülecek, dersler çıkarılacak; öğretici, eğitici gereçlerdir. (3) Her şeyi ile Anadolu insanını anlattığı için halkımız tarafından sevilmiş ve benimsenmiştir. (4) Bu fıkralarda geçen “kuşa benzemek, tabanları kaldırmak, ipe un sermek…” gibi birçok sözde deyimleşmiştir.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisinde sebep-sonuç ilişkisi vardır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
İstese de çok uzağa gidemiyor insan kendisinden. Hangi trene binse içindeki bir adrese varıyor sonunda. Hangi rüzgâra tutunsa kendine savruluyor. Hangi denize açılsa yine kendi kıyılarında buluyor kendini...
Yazar, bu parçada aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
A) İnsan ne yaparsa yapsın, kendi gerçeğinden kaçamaz.
B) İnsanın kendini tanıması, farklı deneyimlere bağlıdır.
C) İnsanın mutluluğu kendini keşfetmesinden geçer.
D) İnsanın iç dünyası gezip gördüğü yerlerle zenginleşir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış sıfat fiil vardır?
A) Annem kapıya çıktı, gidenleri yolcu etti.
B) Sararmış yapraklar yolları örtüyordu.
C) Cem Yılmaz’ın yaptığı espriler çok kaliteli.
D) Gelen malları kapının önüne koyun.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde diğerlerinden farklı türde bir fiilimsi kullanılmıştır?
A) Sandalyede oturan çocuğu görüyor musunuz?
B) Acelesi var diye koşar adımlarla geçti yanımızdan.
C) Mert, sağa sola dağılmış oyuncaklarını topluyor.
D) Onun bakışında bir sinsilik hissediyorum.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde rakamdan sonra gelen ekin yazımı yanlıştır?
A) Romanın 5'inci baskısı yapıldı.
B) Bugün okulumuzun 21'inci kuruluş yıldönümünü kutluyoruz.
C) Sanatçı 40'ıncı yaş gününü sevenleriyle birlikte kutladı.
D) Eşyaları 2'inci kata çıkaracağız.
“Gönül sarayımın sultanı kaçma artık benden
Ağaçlar solgun, güller sarı dereler sessiz,
Ben ağlamasam kimse duymaz sesimi
Ben zaten yaşayan bir ölüyüm sensiz.”
Yukarıdaki şiir için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kişileştirme sanatından yararlanılmıştır.
B) Anlatımda öznel ifadeler kullanılmıştır.
C) 1. dizenin yüklemi bir fiilimsidir.
D) 3. Dizede “kimse” sözcüğü vurgulanmıştır.
Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde büyük harflerin kullanımıyla ilgili bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Bu yılki kurban derileri Türk Hava Kurumuna bağışlanmıştır.
B) Van gölü Türkiye'nin en büyük gölüdür.
C) Geçen gün Yakup Kadri'nin ''Yaban'' isimli romanını okudum.
D) Dünya'nın en güzel ülkesi Türkiye'dir.
Eski çağlarda yaşamış ünlü bir düşünüre sormuşlar ( ) "Sağlığımızı nasıl koruyabilir, yaşam süremizi nasıl uzatabiliriz ( )" Düşünür bu soruya şöyle yanıt vermiş ( ) "İçimizi balla ( ) dışımızı zeytinyağı ile yıkayarak."
Yukarıda parantezle ( ) belirtilen yerlere sırasıyla hangi noktalama işaretleri getirilebilir?
A) (:) (?) (:) (,) B) (.) (?) (:) (;)
C) (;) (?) (.) (;) D) (:) (!) (:) (,)
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ögelere ayırmada yanlışlık yapılmıştır?
A) Geçen hafta/ annem ve ben/sinemaya/ gittik.
B) Okulun son günü/ bütün öğretmenlerim/ beni/ kutladı.
C) Hava/ kararınca/ eve gitmemi/ söyledi.
D) Her gün/ sokakta/ Mine’yle/ konuşuruz.
“Sabah olunca güneşin ilk ışıkları dağların doruklarını aydınlattı.”
Bu cümlenin öğeleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) Yer tamlayıcısı, özne, nesne, yüklem
B) Zarf tamlayıcısı, özne, nesne, yüklem
C) Özne, zarf tamlayıcısı, nesne, yüklem
D) Nesne, zarf tamlayıcısı, özne, yüklem
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-de/-da” ekini alan sözcük zarf tamlayıcısı görevindedir?
A) Gülünce yanağında güller açıyor.
B) Elbisenizi iyi günlerde giyiniz.
C) Kapalı yerlerde sigara içmek yasaktır.
D) Çukurova’da toprak yağlıdır ve ışıl ısıldır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili bölüm, farklı bir öğedir?
A) Arabacı, hayvanları dinlendiriyordu.
B) Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
C) Oğlunu her gün okuldan alıyor.
D) Konuyu bana açık açık anlattı.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne yanlış gösterilmiştir?
A) Bir dediği, bir dediğini tutmaz.
B) Gitmiş uzaklara tüm sevenleri.
C) Gelibolu Yarımadası tam karşımızdaydı.
D) Koridorlar bomboştu bugün.
“İçlerinden biri, ırmağın kenarından birkaç çiçek topladı.” Bu cümlenin öğeleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) Özne, yer tamlayıcısı, belirtisiz nesne, yüklem
B) Özne, zarf tamlayıcısı, belirtisiz nesne, yüklem
C) Belirtili nesne, yer tamlayıcısı, özne, yüklem
D) Belirtili nesne, zarf tamlayıcısı, özne, yüklem
“Küçük” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde diğerlerinden farklı anlamda kullanılmıştır?
A) Küçük bir kız beni gülerek karşıladı.
B) Evdeki küçük kedi de pek sevimliydi.
C) Arkadaşım belediyede küçük bir memurdu.
D) Birkaç yıl sonra bu küçük fidanlar büyür.
Bütün ışıklar söndü içimde
Yalnızlık korosunun son bestesidir bu
Biz kederlerimizi içtiğimiz suya katmışız
Neylersin , ey kırık keman!
Son gemi kalkmış limandan, yalnızız.
Bu şiirde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Yalnızlık B) Özlem C) Karamsarlık D) Hüzün
B) Özlem, bu şiirde yer almamaktadır. Şiirde yalnızlık, karamsarlık ve hüzün teması işlenirken, özlem temasına yer verilmemiştir.
1. Bu örneği yalnızca sen çıkarabilirsin.
2. Bu örneği uğraşırsan çıkarabilirsin.
3. Bu örneği hemen çıkarıver.
4. Bu örneği senden başka kimse çıkaramaz.
Yukarıdaki cümlelerin hangi ikisi anlamca özdeştir?
A) 1–4 B) 1–3 C) 2–3 D) 3–4
A) 1–4 Bu iki cümle, anlamca özdeş olan cümlelerdir. Her ikisi de "Bu örneği yalnızca sen çıkarabilirsin" şeklinde ifade etmektedir. Birinci ve dördüncü cümlelerde, örneği çıkarabilecek kişinin sadece "sen" olduğu vurgulanırken, diğer cümlelerde bu özel vurgu yer almamaktadır.
Diş fırçasından önce ağız temizliğinde dal, kuş tüyü, hayvan kemikleri, kirpi dikenleri vb. araçlar kullanılmıştır. Tarihte bilinen ilk diş fırçası Eski Mısır'da MÖ 3000 yılında kalem boyunda ağaç dalları kullanılması ile yapılmıştır. Roma'da diş fırçaları doğal maddelerden yapılan kürdanlardan oluşmaktaydı. İslam dünyasında Salvadorapersica (misvak) ağacının dalları ile diş fırçaları yapılmıştır.
Yukarıdaki metinde diş fırçası hakkında verilen bilgilerden hangisi yoktur?
A) Diş fırçasından önce birçok araç ağız temizliğinde kullanılmıştır.
B) Bilinen ilk diş fırçası ağaç dalları ile yapılmıştır.
C) Roma’da diş fırçaları pek kullanılmazdı.
D) İslam dünyasında misvak ağacının dallarından diş fırçası yapılmıştır.
Aşağıdaki filimsilerin hangisinde zaman anlamı vardır?
A) Okuldan eve koşarak gitti.
B) Dersten çıkınca beni arasın.
C) Annem dün size bakmamı söyledi.
D) Ağlayan insan hisli olur.
Aşağıdaki paragrafta hangi deyim yanlış açıklanmıştır?
‘Can’ sözcüğü birçok deyimde kullanılmaktadır. Çektiği sıkıntılara artık dayanamaz olmak anlamında canına tak etmek, çok istekli olmak anlamında can ciğer kuzu sarması deriz. Bir isteği severek yerine getirme anlamında can baş üstüne, insanda yaşama arzusu uyandırmak anlamında cana can katmak deyimlerinin kullanırız.
A) Canına tak etmek B) Can ciğer kuzu sarması
C) Can baş üstüne D) Cana can katmak
Aşağıdaki altı çizili sözcükler hangi anlama gelecek şekilde kullanılmıştır?
Gazeteye "günaşırı" yazılar yazıyor.
A) Her gün B) İki güne bir
C) Arada sırada D) Zaman zaman
Doğru cevap A olmalıdır. "Günaşırı" ifadesi "her gün" anlamına gelir. Yani gazeteye "her gün" yazılar yazılıyor demektir. Diğer şıklardaki anlamlar uygun değildir. Metindeki "günaşırı" kelimesi her gün anlamında kullanılmıştır. Bu kelime "günlük" sıklıkla gerçekleşen bir eylemi ifade eder. K
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım birinci kişi ağzından yapılmıştır?
A) Yavaşça kalktı. Etrafta kimse yoktu. Üstündeki tozları silkeleyerek yürüdü.
B) kapının sesi sessizliği böldü. Herkes telefona bakıyordu. Kimse açmaya niyetli değildi.
C) Koşarak çıktım okuldan. Dayım geliyordu bugün. Çok özlemiştim.
D) Sınavı geçmek için çok çalıştı. Bu son şansıydı. Ne olursa olsun iyi bir not almalıydı.
Bu soruda, anlatımın birinci kişi ağzından yapıldığı cümleyi bulmamız istenmektedir. Birinci kişi anlatımda "ben" ve "biz" gibi zamirler kullanılır. C seçeneğinde verilen cümlelerde "koşarak çıktım okuldan" ifadesinde "ben" zamiri kullanılarak olay kişisel olarak anlatılmaktadır.
Uzun boylu, iri bir adamdı. Saçları uzundu, sakalı vardı ama her zaman temiz ve bakımlıydı. Lacivert takım elbise, mavi gömlek, turuncu kravat sürekli olarak giydikleriydi. Unutmadan ayakkabıları da daima boyalıydı.
Bu parçanın anlatımında hangisine başvurulmuştur?
A) Betimleme B) Açıklama
C) Tanımlama D) Örneklendirme
Verilen paragrafta, bir kişinin fiziksel özellikleri, giyimi ve bakımına dair detaylı bir tasvir yapılmaktadır. Bu nedenle, parçanın anlatımında başvurulan dilbilgisi unsuru betimlemedir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi cümleye zaman anlamı katmıştır?
A) Okuldan eve koşarak gitti.
B) Dersten çıkınca beni arasın.
C) Annem size bakmamı söyledi.
D) Ağlayan insan hisli olur.
Fiilimsi cümlelerde fiilin mastar hâli ya da isim hâli kullanılır ve zaman anlamı verilmez. Ancak verilen cümleler arasında sadece B) "Dersten çıkınca beni arasın." cümlesinde fiilimsi olan "çıkınca" zaman anlamı katmıştır, çünkü bu zarf-fiil kullanımı zaman bağlacı işlevi görmektedir.
(1) Tembelliğe düşmeden beklemeyi deneyebilirsiniz. (2) Şartlar olgunlaşıncaya kadar beklemek, sonuç almayı kolaylaştırır. (3) Bu yüzden doğru zamanı ve yeri bekle. (4) Olmadı mı tekrar dene.
Hangi cümlede eylemsi sayısı en çoktur?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
Verilen parçadaki cümlelerin eylemsi sayılarını incelediğimizde, en çok eylemsi içeren cümlenin (2) numaralı cümle olduğunu görüyoruz. Bu cümlede iki eylem bulunmaktadır: "beklemek" ve "kolaylaştırır".
(1) Nasrettin Hoca’nın fıkraları gülüp geçilecek boş sözler değildir. (2) Üzerinde uzun uzun düşünülecek, dersler çıkarılacak; öğretici, eğitici gereçlerdir. (3) Her şeyi ile Anadolu insanını anlattığı için halkımız tarafından sevilmiş ve benimsenmiştir. (4) Bu fıkralarda geçen “kuşa benzemek, tabanları kaldırmak, ipe un sermek…” gibi birçok sözde deyimleşmiştir.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisinde sebep-sonuç ilişkisi vardır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
Verilen parçadaki cümleler arasında sebep-sonuç ilişkisi olan cümle (3) numaralı cümledir. Bu cümlede belirtilen sebep, Nasrettin Hoca'nın fıkralarının "her şeyi ile Anadolu insanını anlattığı" olmasıdır. Sonuç olarak da halk tarafından sevildiği ve benimsendiği ifade edilmiştir.
İstese de çok uzağa gidemiyor insan kendisinden. Hangi trene binse içindeki bir adrese varıyor sonunda. Hangi rüzgâra tutunsa kendine savruluyor. Hangi denize açılsa yine kendi kıyılarında buluyor kendini...
Yazar, bu parçada aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
A) İnsan ne yaparsa yapsın, kendi gerçeğinden kaçamaz.
B) İnsanın kendini tanıması, farklı deneyimlere bağlıdır.
C) İnsanın mutluluğu kendini keşfetmesinden geçer.
D) İnsanın iç dünyası gezip gördüğü yerlerle zenginleşir.
Yazarın parçada anlatmak istediği, insanın nereye giderse gitsin, ne yaparsa yapsın kendisinden kaçamayacağıdır. İnsanın iç dünyası, deneyimlediği her şeyi etkileyerek onun gerçeğini belirler. Tüm bu deneyimler insanın kendi kimliği ve gerçeğiyle bağlantılıdır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış sıfat fiil vardır?
A) Annem kapıya çıktı, gidenleri yolcu etti.
B) Sararmış yapraklar yolları örtüyordu.
C) Cem Yılmaz’ın yaptığı espriler çok kaliteli.
D) Gelen malları kapının önüne koyun.
Adlaşmış sıfat fiiller, fiil köklerine "-dik, -tık, -mış, -miş" gibi ekler eklenerek oluşturulan sıfatlardır. Bu soruda, B seçeneğindeki "sararmış" ifadesi adlaşmış sıfat fiil olarak kullanılmıştır. "Sararmış yapraklar" ifadesinde "sarı" fiilinden türetilen "-mış" ekinin sıfat olarak kullanılmasıyla oluşturulan bir yapıdır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde diğerlerinden farklı türde bir fiilimsi kullanılmıştır?
A) Sandalyede oturan çocuğu görüyor musunuz?
B) Acelesi var diye koşar adımlarla geçti yanımızdan.
C) Mert, sağa sola dağılmış oyuncaklarını topluyor.
D) Onun bakışında bir sinsilik hissediyorum.
Diğer cümlelerdeki fiilimsiler eylemi nitelemek veya tamamlamak için kullanılmışken, D seçeneğindeki cümlede fiilimsi cümlenin öznesini oluşturuyor ve cümlenin anlamını tamamlayan bir öge olarak kullanılıyor. Dolayısıyla, D seçeneği diğerlerinden farklı türde bir fiilimsi içeren cümledir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde rakamdan sonra gelen ekin yazımı yanlıştır?
A) Romanın 5'inci baskısı yapıldı.
B) Bugün okulumuzun 21'inci kuruluş yıldönümünü kutluyoruz.
C) Sanatçı 40'ıncı yaş gününü sevenleriyle birlikte kutladı.
D) Eşyaları 2'inci kata çıkaracağız.
Bu cümlede rakamdan sonra gelen "ıncı" eki yanlış yazılmıştır. Türkçe'de rakamdan sonra gelen sıfatlar, rakamın sonuna eklenirken "-ıncı" olarak yazılır. Doğru yazım şekli "Eşyaları 2'nci kata çıkaracağız." olmalıdır.
“Gönül sarayımın sultanı kaçma artık benden
Ağaçlar solgun, güller sarı dereler sessiz,
Ben ağlamasam kimse duymaz sesimi
Ben zaten yaşayan bir ölüyüm sensiz.”
Yukarıdaki şiir için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kişileştirme sanatından yararlanılmıştır.
B) Anlatımda öznel ifadeler kullanılmıştır.
C) 1. dizenin yüklemi bir fiilimsidir.
D) 3. Dizede “kimse” sözcüğü vurgulanmıştır.
Bu şiirde 1. dizede "kaçma" sözcüğü yüklem olarak kullanılmıştır. Fiilimsi, fiil köküne "ma" eki getirilerek oluşturulan isimdir ve cümlede nesne veya özne gibi işlevlerle kullanılır. Ancak burada "kaçma" sözcüğü yüklemdir ve bir eylemi ifade eder. Dolayısıyla bu dize için fiilimsi kullanıldığı söylenemez. Şiirde kişileştirme sanatı kullanılmıştır, çünkü "ağaçlar solgun, güller sarı" gibi canlı olmayan varlıklar insan niteliği kazandırılarak duygu ve düşünce ifade edilmiştir. Ayrıca anlatımda öznel ifadeler de yer almaktadır, şairin kendi duygu ve düşünceleriyle dolu bir anlatım vardır. Şiirin dördüncü dizesinde "kimse" sözcüğü vurgulanmıştır, çünkü şair "Ben ağlamasam kimse duymaz sesimi" ifadesiyle yalnızlığını ve içine kapanıklığını vurgulamıştır.
Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde büyük harflerin kullanımıyla ilgili bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Bu yılki kurban derileri Türk Hava Kurumuna bağışlanmıştır.
B) Van gölü Türkiye'nin en büyük gölüdür.
C) Geçen gün Yakup Kadri'nin ''Yaban'' isimli romanını okudum.
D) Dünya'nın en güzel ülkesi Türkiye'dir.
B seçeneğinde "Van gölü Türkiye'nin en büyük gölüdür." cümlesinde "gölü" kelimesinin baş harfi büyük yazılmış, ancak doğru yazımında "Gölü" şeklinde olmalıdır.
Eski çağlarda yaşamış ünlü bir düşünüre sormuşlar ( ) "Sağlığımızı nasıl koruyabilir, yaşam süremizi nasıl uzatabiliriz ( )" Düşünür bu soruya şöyle yanıt vermiş ( ) "İçimizi balla ( ) dışımızı zeytinyağı ile yıkayarak."
Yukarıda parantezle ( ) belirtilen yerlere sırasıyla hangi noktalama işaretleri getirilebilir?
A) (:) (?) (:) (,) B) (.) (?) (:) (;)
C) (;) (?) (.) (;) D) (:) (!) (:) (,)
Parantezle belirtilen yerler için uygun noktalama işaretleri şunlardır: - İlk boşluğa iki nokta üst üste (:) gelir. Çünkü "Eski çağlarda yaşamış ünlü bir düşünüre sormuşlar:" ifadesi bir düşünceyi tamamlar ve aynı cümle içinde devam eden bir ifadeyi ayırır. - İkinci boşluğa soru işareti (?) gelir. Çünkü "Sağlığımızı nasıl koruyabilir, yaşam süremizi nasıl uzatabiliriz?" ifadesi bir soru cümlesidir. - Üçüncü boşluğa tekrar iki nokta üst üste (:) gelir. Çünkü düşünürün yanıtı tamamlanmış bir ifadeyle sonlanmaktadır. - Son boşluğa virgül (,) gelir. Çünkü "İçimizi balla, dışımızı zeytinyağı ile yıkayarak" ifadesi bir düşünceyi tamamlar ve aynı cümle içinde devam eden bir ifadeyi ayırır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ögelere ayırmada yanlışlık yapılmıştır?
A) Geçen hafta/ annem ve ben/sinemaya/ gittik.
B) Okulun son günü/ bütün öğretmenlerim/ beni/ kutladı.
C) Hava/ kararınca/ eve gitmemi/ söyledi.
D) Her gün/ sokakta/ Mine’yle/ konuşuruz.
Doğru cevap C) Hava/ kararınca/ eve gitmemi/ söyledi. cümlesidir. Çünkü "hava kararınca" ifadesi bir zarf tümleci oluştururken, "eve gitmemi" ifadesi bir dolaylı tümleç oluşturur. Ancak bu cümlede "eve gitmemi" ifadesi öge ayırımında ayrılmış gibi görünmüş, fakat aslında bir dolaylı tümlec olarak bir bütün halinde düşünülmelidir. Cümledeki yanlışlık bu ögelerin yanlış ayrılmasıdır.
“Sabah olunca güneşin ilk ışıkları dağların doruklarını aydınlattı.”
Bu cümlenin öğeleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) Yer tamlayıcısı, özne, nesne, yüklem
B) Zarf tamlayıcısı, özne, nesne, yüklem
C) Özne, zarf tamlayıcısı, nesne, yüklem
D) Nesne, zarf tamlayıcısı, özne, yüklem
Doğru cevap A) Yer tamlayıcısı, özne, nesne, yüklem şeklindedir. Cümlenin doğru ayrıştırılması aşağıdaki gibidir: - **Yer Tamlayıcısı:** Sabah olunca (Cümlenin nerede gerçekleştiğini belirtir.) - **Özne:** güneşin ilk ışıkları (Cümlenin hangi olayı gerçekleştirdiğini belirtir.) - **Nesne:** dağların doruklarını (Cümlenin etkilediği öğeyi belirtir.) - **Yüklem:** aydınlattı (Cümlenin ana eylemini belirtir.)
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-de/-da” ekini alan sözcük zarf tamlayıcısı görevindedir?
A) Gülünce yanağında güller açıyor.
B) Elbisenizi iyi günlerde giyiniz.
C) Kapalı yerlerde sigara içmek yasaktır.
D) Çukurova’da toprak yağlıdır ve ışıl ısıldır.
Doğru cevap B) Elbisenizi iyi günlerde giyiniz. cümlesidir. Bu cümlede "iyi günlerde" ifadesi zarf tamlayıcısı olarak kullanılmıştır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili bölüm, farklı bir öğedir?
A) Arabacı, hayvanları dinlendiriyordu.
B) Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
C) Oğlunu her gün okuldan alıyor.
D) Konuyu bana açık açık anlattı.
Diğer cümlelerde altı çizili bölümler nesne durumunda kullanılan öznelere örnekken, B şıkkındaki "Davulun sesi" ifadesi özne durumunda kullanılmıştır. Bu nedenle diğer cümlelerden farklıdır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne yanlış gösterilmiştir?
A) Bir dediği, bir dediğini tutmaz.
B) Gitmiş uzaklara tüm sevenleri.
C) Gelibolu Yarımadası tam karşımızdaydı.
D) Koridorlar bomboştu bugün.
Özne, bir cümlede fiili gerçekleştiren veya durumu ifade eden öğedir. Bu soruda, özne yanlış bir şekilde belirtilmiştir. Cümlenin öznesi "Bir dediği" olmalıdır, ancak yanlış bir şekilde "bir dediğini" olarak gösterilmiştir. Doğru şekilde yazıldığında cümle şu şekilde olur: "Bir dediği, bir dediğini tutmaz."
“İçlerinden biri, ırmağın kenarından birkaç çiçek topladı.” Bu cümlenin öğeleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) Özne, yer tamlayıcısı, belirtisiz nesne, yüklem
B) Özne, zarf tamlayıcısı, belirtisiz nesne, yüklem
C) Belirtili nesne, yer tamlayıcısı, özne, yüklem
D) Belirtili nesne, zarf tamlayıcısı, özne, yüklem
Cümlede "İçlerinden biri" özne, "ırmağın kenarından" yer tamlayıcısı, "birkaç çiçek" belirtisiz nesne ve "topladı" yüklem olarak yer almaktadır. Bu sıralama doğru yanıttır.
Öğrenci, kelimelerin farklı bağlamlarda farklı anlamlarda kullanılabileceğini anlayabilir ve cümle içindeki anlam farklarını tespit edebilir.
Öğrenci, bir şiirde verilmek istenen duygu ve tema unsurlarını anlayarak şiirin içeriğini çözümleyebilme becerisini geliştirir.
Öğrenci, metinler arasındaki anlam farklılıklarını ve benzerlikleri fark edebilme yeteneğini geliştirir.
Öğrenci, metinleri anlama ve analiz etme becerisini geliştirir.
Dil bilgisinde eylemsileri tanımlayabilmek ve eylemsilerin zaman anlamlarını kavramak.
Dil bilgisi ve anlam bilgisini kullanarak deyimleri anlama ve açıklama becerisi.
Kelime anlamını çıkarma ve anlam çeşitliliğini anlama becerisini ölçen bir soru olduğu söylenebilir.
Öğrenciler, anlatım türlerini ve kişi zamirlerini anlayarak metinlerdeki anlatım biçimlerini belirleme becerisini geliştirirler.
Öğrenciler, bir metindeki detaylı tasvirlerin betimleme olarak adlandırıldığını ve bu anlatım türünün kişilerin, nesnelerin ve ortamların özelliklerini ayrıntılı bir şekilde aktarmak için kullanıldığını öğrenirler.
Öğrenciler, fiilimsi cümlelerin fiilin mastar hâli veya isim hâliyle kullanıldığını ve zaman anlamı katılmadığını, ancak zarf-fiil kullanımıyla zaman bağlacı işlevi görebileceğini doğru bir şekilde öğrenirler.
Öğrenciler, metinlerdeki cümle yapılarını analiz ederek dil bilgisi kurallarını anlamayı ve cümleleri çözümlemeyi öğrenirler.
Öğrenciler, metinlerdeki sebep-sonuç ilişkilerini belirleyerek metinleri anlamlandırma ve çıkarımlar yapma becerisini geliştirirler.
Öğrenciler, metinlerde yazarın düşünce ve mesajlarını anlamayı, metinde geçen temel fikirleri kavrayarak çıkarımlar yapma becerisini geliştirirler.
Öğrenciler, adlaşmış sıfat fiillerin fiil köklerine ekler getirilerek oluşturulan sıfatlar olduğunu ve bu yapıların cümlelerde anlamı belirleyici bir rol oynadığını doğru bir şekilde öğrenirler.
Öğrenciler, metinlerdeki dil bilgisi yapılarını tanımlayarak cümlelerin yapısal özelliklerini anlama becerisini geliştirirler.
Öğrenciler, rakamlardan sonra gelen ekin doğru yazımını öğrenir ve yanlış kullanımları fark ederler.
Şiirdeki dil ve anlatım özelliklerini tanır ve şiirin duygusal etkisini anlarlar.
Öğrenciler, büyük harflerin kullanımında yaygın yapılan hatalara dikkat ederek doğru bir şekilde yazmayı öğrenirler.
Cümleleri ögelere ayırarak anlam yapısını analiz etme becerisi.
Cümlenin öğelerini sırasıyla tanımlama ve cümlenin yapısını anlama becerisi.
Cümlenin yapısını anlama ve cümle içerisindeki zarf tümlecini tanımlayabilme becerisi.
Öğelerin ayırt edilmesi ve ögelerin görevlerine uygun kullanımını yapabilme.
Cümlenin öznesini doğru bir şekilde tanımlama ve yanlış özne kullanımını tespit etme.
Cümledeki öğelerin doğru sıralamasını yapabilme.
etiketlerini kapsamaktadır.Değerli öğretmenlerimiz, isterseniz sistemimizde kayıtlı binlerce sorudan 8.Sınıf Türkçe dersi için sınav-yazılı hazırlama robotu ile ücretsiz olarak beş dakika içerisinde istediğiniz soru sayısında, soru tipinde ve zorluk derecesinde sınav oluşturabilirsiniz. Yazılı robotu için Sınav Robotu tıklayın.