8.Sınıf Türkçe 1.Dönem 2. Yazılı (Klasik) sınavı 8.Sınıf kategorisinin Türkçe alt kategorisinin, 1 dönemine ait. Bu sınav Orta derecede zorluktadır. Toplamda 12 sorudan oluşmaktadır.
Aşağıda karışık olarak verilen atasözlerini düzenleyerek altlarına yazınız.
1. zararla/ oturan / kalkar / öfkeyle
2. yağmurda / abanın / kıymeti / bilinir
3. iş / olur / başında / adam / belli
Aşağıda verilen cümleleri ögelerine ayırınız.
1. Ziyaretçiler tarihi müzeyi çok beğendiler.
2. Dün bu evi boyamışlar.
3. Bu bölgede erkekler genelde çiftçilik yapar
Düşünmek ve tembellik!...... İnsanların özelliklerini, amaçlarını belirleyen en önemli iki kavram. Madalyonun iki karşıt yüzünden biri olan düşünmek, ”zihinden geçirmek, bir sonuca varabilmek için inceleme,karşılaştırma, aradaki ilgilerden yararlanama, zihniyle doğruyu, eğriyi arayıp bulma,ilgili ve titiz davranma, değerlendirme biçiminde; tembellik de,” iş yapmak istememe, üşenme ”biçiminde açıklanmaktadır. Başarının nedeni düşünebilmek ,başarısızlığın nedeni de tembelliktir; fakat düşünme tembelliği başarısızlıktan öte yıkımdır da…..
Düşünen kişi düşünme yetisini elinde bulunduran kişidir. Başkalarının düşündüğü , istediği gibi değil; kendi akıl gücüne dayanarak ,kendi bilgilerinden, yeteneklerinden, becerilerinden, isteklerinden yararlanarak; kendi seçtiği amacı gerçekleştirebilmek için çalışan; eninde, sonunda başarıya ulaşan kişi düşünebilen kişidir. Düşünen kişi etki altında kalmaz; doğruyu gerçeği arar, bulur, bunu söylemekten, bunu yapmaktan asla geri kalamaz; bu yüzden etkileyen kişidir. Kopya etmez; kendi akıl süzgecinden geçirmeden, çeşitli bilgilerle karşılaştırmadan inceleme araştırma yapmadan, doğrusunu öğrenmeden bir şeyi benimsemez; ilginç ve özgün kişiliği ile kopya edilirler. Zeka kıvraklığı, onu düşünceli ve duyarlı yapar; varlığının ve sorumluluğunun bilincindedir.
Düşünme tembeli olan kişiler böyle midir? Onlar en başta duyarsızdırlar; doğruya gerçeğe, güzele, iyiye karşı duyarsızdırlar. Bu nedenle yöneten değil yönetilen olurlar. Duyarsızlıkları zeka kıvraklığından yoksun oluşlarından ileri gelir. Bu nedenle çabuk, kolay karar veremezler, hemen kavrayamazlar. Gerçeğe, doğruya güzele karşı duyarsız; fakat yıkmaya yok etmeye karşı duyarlı olurlar. Bu da güdümlü insan oluşlarındandır. Bu tip insanlar sorumluluklarının farkında değillerdir.
Aşağıdaki cümleleri ögelerine ayırınız.
Son gördüğümde müdürün odasındaydı.
Yolcular geçerken tahta köprü birden çöktü.
Aşağıda yay-ayraç ile boş bırakılan yerlere uygun noktalama işaretlerini getiriniz.
Kütüphanemizde kitaplar üç açıdan kataloglanmıştır( ) Kitabın adına göre ( )yazarın adına göre( )konu alanına göre( )
Açık hava( ) temiz su ( ) göz alabildiğine engin çayırlar( )
Cumhuriyet 29 ( ) 10 ( ) 2011 tarihinde ilan edilmiştir( )
Genç bir adamken dünyadaki kötülükleri değiştirmek istedim. Ne var ki dünyayı değiştirmenin çok zor bir iş olduğunu gördüm. Bu yüzden milletimdeki yanlışları değiştirmeye çalıştım. Ulusumu değiştiremeyeceğimi de anlayınca yaşadığım kente diktim gözlerimi. Ne var ki yaşlı bir adam olarak kentimi de değiştiremedim; o zaman ailemi değiştirme karar verdim.
Şimdi yaşlı bir adam olarak tek değiştireceğim şeyin kendim olduğunun farkına vardım ve birden anladım ki eğer uzun süre önce kendimi değiştirmekle işe başlasaydı bendeki değişiklik ailemi etkileyebilirdi.
Ben ve ailem öce mahallemizi sonra kenti etkilerdik. Kentin etkisi ulusu değiştirebilirdi ve böylelikle ben dünyayı değiştiriş olurdum.
1. Yazarın gençliğinde değiştirmek istediği ilk şey nedir?
2. Yazar yaşlandığında dünyayı nasıl değiştirebileceğini anlıyor?
3. Metnin ana düşüncesini yazınız
Aşağıda verilen bilgilerin doğru olanına D, yanlış olanına Y koyunuz.
( ) “Başarmak için çalışmak şarttır.” Cümlesi sebep sonuç cümlesidir.
( ) “Yazar son eserinde yağmurun güzelliğinden bahsetmişti.” Cümlesi nesneldir.
( ) “Yeni aldığım kalem kırık çıkınca yazma işini yapamadım.” Cümlesinde dört tane eylemsi vardır.
( ) Zarf tümlecini bulmak için yükleme “nereden?” sorusu sorulur.
( ) Nesneyi bulmak için yükleme “nasıl?” sorusu sorulur.
( ) Dolaylı tümleci bulmak için yükleme “kime, nereye, kimde?” soruları sorulur.
( ) “Ekmeğini dilenerek değil, çalışarak kazanırdı.” Cümlesindeki zarf fiil cümleye zaman anlamı katmıştır.
( ) “Pencereyi açınca içeriye oksijen girdi.” Cümlesindeki zar fiil cümleye durum anlamı katmıştır.
( ) ‘Bu hayatta herşey insan içindir’ diyordu Zehra hanım.” Cümlesinde birden fazla yazım yanlışı vardır.
( ) “Kıymadan, dolmadan ve sarmadan yılmadan, usanmadan yedim.” Cümlesinde üçten fazla eylemsi vardır
Çocukluk yıllarımda okuduğum bir kitabı, dün yeniden açtım. Bana kitapları sevdiren şu sözleri yeniden okudum. “Kitaplara soru sorarsanız sizden bir şey gizlemezler. Eğer bilgileriniz yanlış ya da eksikse sizinle alay etmezler. Kitaplara ne zaman yaklaşsanız, onların uyanık olduklarını görürsünüz.”
İngiliz yazar Makoli de küçük bir kız çocuğuna yazdığı mektupta şöyle diyordu: “Mektubuna teşekkür ederim. Kitapları sevmen beni çok sevindirdi. Benim gibi büyüyünce göreceksin ki kitaplar pastalardan, şekerlerden, bütün oyuncaklardan daha değerlidir. İnsana her çeşit eğlenceden daha çok zevk verir. Bana okumayı sevmeyen güçlü ve zengin bir kral ol deseler istemezdim; her zaman okuyup öğrenen, zevki kitaplarda arayan bir insan olarak yaşamayı üstün tutardım.
1- Parçaya göre yazarın kitapları sevmesinin nedeni nedir?
2- İngiliz yazar Makoli, kitapları nelerden üstün tutmuştur?
3- Kitapların ne gibi faydaları vardır? Metinden hareketle düşüncelerinizi açıklayınız.
4- Yukarıdaki parçada geçen altı çizili deyimin (üstün tutmak) yerine hangi sözcüğü veya deyimi getirirsek cümlenin anlamı değişmez?
Aşağıdaki cümlelerde bulunan tamlamaları inceleyerek türünü yay ayraç içine belirtiniz.
Geceleyin sokağın ışıkları her yeri aydınlatıyor.
(…………….)
İlerideki yoldan sağa sapınca benzinciyi görürsün.
(………….)
“Roman, yaşamın farklı bir alanda kurgulanmasıdır. Bu yönüyle romanla yaşam arasında sıkı bir bağ vardır. Ünlü Fransız romancı Stendhal da romanı, cadde üzerinde gezdirilen bir aynaya benzetmiştir. Çağdaş romancılar, eserlerinde genelde hayatı yansıtmayı amaç edinmişlerdir. Böyle olunca hayattaki her şey romana girer. Hatta bir romanın güzelliği, yansıttığı hayatın zenginliği ile ölçülür.”
Bu parçanın anlatımında hangi düşünceyi geliştirme yollarına başvurulmuştur?
Aşağıdaki cümlelerde televizyondan öğrenilmiş olumlu ve olumsuz davranışlar verilmiştir. Buna göre olumlu davranışların önüne “+” olumsuz davranışların önüne “-“ işareti koyunuz.
Damla, haber sunucusundan etkilenerek Türkçe dil becerisini geliştirdi.
Serdar izlediği bir diziden dolayı okul ile ilgili uyum sorunu yaşamaya başladı.
Caner, etkilendiği bir dizi oyuncusundan dolayı kabadayılar gibi yürüyor.
Ömer, izlediği filmdeki öğretmenden etkilenerek insanlara faydalı olmak için öğretmen olmaya karar verdi.
Coşkun, futbol maçlarındaki sertliklerden etkilenerek arkadaşlarına sert davranmaya başladı.
Günümüzde televizyon hemen her evde yer almakta ve herkesi farklı biçim ve düzeyde etkilemektedir. En çok etkilenen grubun çocuklar ve gençler olduğu bilinmektedir. Televizyon, öğrenmeye en açık oldukları dönemde, çocuklar ve gençler için önemli bir öğretim aracıdır. Erişkinlerin daha bilinçli seçimler yaptıkları ya da kendilerine sunulanlardan daha az etkilendikleri öne sürülse de televizyon programlarının yetişkinleri de yönlendirdiği bilinmektedir. İzleyici, televizyondan temel olarak model alma yoluyla etkilenmektedir.
Televizyon özellikle çocukları neden en çok etkilemektedir?
Metne göre izleyici, televizyondan nasıl etkilenmektedir, açıklayınız.
Metne göre yetişkinler, televizyondan neden küçükler kadar etkilenmezler?
Aşağıda karışık olarak verilen atasözlerini düzenleyerek altlarına yazınız.
1. zararla/ oturan / kalkar / öfkeyle
2. yağmurda / abanın / kıymeti / bilinir
3. iş / olur / başında / adam / belli
1: Öfkeyle oturan zararla kalkar -- 2: Abanın kıymeti yağmurda bilinir. -- 3: Adam iş başında belli olur
Açıklama:Aşağıda verilen cümleleri ögelerine ayırınız.
1. Ziyaretçiler tarihi müzeyi çok beğendiler.
2. Dün bu evi boyamışlar.
3. Bu bölgede erkekler genelde çiftçilik yapar
.
Açıklama: Düşünmek ve tembellik!...... İnsanların özelliklerini, amaçlarını belirleyen en önemli iki kavram. Madalyonun iki karşıt yüzünden biri olan düşünmek, ”zihinden geçirmek, bir sonuca varabilmek için inceleme,karşılaştırma, aradaki ilgilerden yararlanama, zihniyle doğruyu, eğriyi arayıp bulma,ilgili ve titiz davranma, değerlendirme biçiminde; tembellik de,” iş yapmak istememe, üşenme ”biçiminde açıklanmaktadır. Başarının nedeni düşünebilmek ,başarısızlığın nedeni de tembelliktir; fakat düşünme tembelliği başarısızlıktan öte yıkımdır da…..
Düşünen kişi düşünme yetisini elinde bulunduran kişidir. Başkalarının düşündüğü , istediği gibi değil; kendi akıl gücüne dayanarak ,kendi bilgilerinden, yeteneklerinden, becerilerinden, isteklerinden yararlanarak; kendi seçtiği amacı gerçekleştirebilmek için çalışan; eninde, sonunda başarıya ulaşan kişi düşünebilen kişidir. Düşünen kişi etki altında kalmaz; doğruyu gerçeği arar, bulur, bunu söylemekten, bunu yapmaktan asla geri kalamaz; bu yüzden etkileyen kişidir. Kopya etmez; kendi akıl süzgecinden geçirmeden, çeşitli bilgilerle karşılaştırmadan inceleme araştırma yapmadan, doğrusunu öğrenmeden bir şeyi benimsemez; ilginç ve özgün kişiliği ile kopya edilirler. Zeka kıvraklığı, onu düşünceli ve duyarlı yapar; varlığının ve sorumluluğunun bilincindedir.
Düşünme tembeli olan kişiler böyle midir? Onlar en başta duyarsızdırlar; doğruya gerçeğe, güzele, iyiye karşı duyarsızdırlar. Bu nedenle yöneten değil yönetilen olurlar. Duyarsızlıkları zeka kıvraklığından yoksun oluşlarından ileri gelir. Bu nedenle çabuk, kolay karar veremezler, hemen kavrayamazlar. Gerçeğe, doğruya güzele karşı duyarsız; fakat yıkmaya yok etmeye karşı duyarlı olurlar. Bu da güdümlü insan oluşlarındandır. Bu tip insanlar sorumluluklarının farkında değillerdir.
.
Açıklama:Aşağıdaki cümleleri ögelerine ayırınız.
Son gördüğümde müdürün odasındaydı.
Yolcular geçerken tahta köprü birden çöktü.
.
Açıklama:Aşağıda yay-ayraç ile boş bırakılan yerlere uygun noktalama işaretlerini getiriniz.
Kütüphanemizde kitaplar üç açıdan kataloglanmıştır( ) Kitabın adına göre ( )yazarın adına göre( )konu alanına göre( )
Açık hava( ) temiz su ( ) göz alabildiğine engin çayırlar( )
Cumhuriyet 29 ( ) 10 ( ) 2011 tarihinde ilan edilmiştir( )
.
Açıklama:Genç bir adamken dünyadaki kötülükleri değiştirmek istedim. Ne var ki dünyayı değiştirmenin çok zor bir iş olduğunu gördüm. Bu yüzden milletimdeki yanlışları değiştirmeye çalıştım. Ulusumu değiştiremeyeceğimi de anlayınca yaşadığım kente diktim gözlerimi. Ne var ki yaşlı bir adam olarak kentimi de değiştiremedim; o zaman ailemi değiştirme karar verdim.
Şimdi yaşlı bir adam olarak tek değiştireceğim şeyin kendim olduğunun farkına vardım ve birden anladım ki eğer uzun süre önce kendimi değiştirmekle işe başlasaydı bendeki değişiklik ailemi etkileyebilirdi.
Ben ve ailem öce mahallemizi sonra kenti etkilerdik. Kentin etkisi ulusu değiştirebilirdi ve böylelikle ben dünyayı değiştiriş olurdum.
1. Yazarın gençliğinde değiştirmek istediği ilk şey nedir?
2. Yazar yaşlandığında dünyayı nasıl değiştirebileceğini anlıyor?
3. Metnin ana düşüncesini yazınız
.
Açıklama:Aşağıda verilen bilgilerin doğru olanına D, yanlış olanına Y koyunuz.
( ) “Başarmak için çalışmak şarttır.” Cümlesi sebep sonuç cümlesidir.
( ) “Yazar son eserinde yağmurun güzelliğinden bahsetmişti.” Cümlesi nesneldir.
( ) “Yeni aldığım kalem kırık çıkınca yazma işini yapamadım.” Cümlesinde dört tane eylemsi vardır.
( ) Zarf tümlecini bulmak için yükleme “nereden?” sorusu sorulur.
( ) Nesneyi bulmak için yükleme “nasıl?” sorusu sorulur.
( ) Dolaylı tümleci bulmak için yükleme “kime, nereye, kimde?” soruları sorulur.
( ) “Ekmeğini dilenerek değil, çalışarak kazanırdı.” Cümlesindeki zarf fiil cümleye zaman anlamı katmıştır.
( ) “Pencereyi açınca içeriye oksijen girdi.” Cümlesindeki zar fiil cümleye durum anlamı katmıştır.
( ) ‘Bu hayatta herşey insan içindir’ diyordu Zehra hanım.” Cümlesinde birden fazla yazım yanlışı vardır.
( ) “Kıymadan, dolmadan ve sarmadan yılmadan, usanmadan yedim.” Cümlesinde üçten fazla eylemsi vardır
.
Açıklama: Çocukluk yıllarımda okuduğum bir kitabı, dün yeniden açtım. Bana kitapları sevdiren şu sözleri yeniden okudum. “Kitaplara soru sorarsanız sizden bir şey gizlemezler. Eğer bilgileriniz yanlış ya da eksikse sizinle alay etmezler. Kitaplara ne zaman yaklaşsanız, onların uyanık olduklarını görürsünüz.”
İngiliz yazar Makoli de küçük bir kız çocuğuna yazdığı mektupta şöyle diyordu: “Mektubuna teşekkür ederim. Kitapları sevmen beni çok sevindirdi. Benim gibi büyüyünce göreceksin ki kitaplar pastalardan, şekerlerden, bütün oyuncaklardan daha değerlidir. İnsana her çeşit eğlenceden daha çok zevk verir. Bana okumayı sevmeyen güçlü ve zengin bir kral ol deseler istemezdim; her zaman okuyup öğrenen, zevki kitaplarda arayan bir insan olarak yaşamayı üstün tutardım.
1- Parçaya göre yazarın kitapları sevmesinin nedeni nedir?
2- İngiliz yazar Makoli, kitapları nelerden üstün tutmuştur?
3- Kitapların ne gibi faydaları vardır? Metinden hareketle düşüncelerinizi açıklayınız.
4- Yukarıdaki parçada geçen altı çizili deyimin (üstün tutmak) yerine hangi sözcüğü veya deyimi getirirsek cümlenin anlamı değişmez?
.
Açıklama:Aşağıdaki cümlelerde bulunan tamlamaları inceleyerek türünü yay ayraç içine belirtiniz.
Geceleyin sokağın ışıkları her yeri aydınlatıyor.
(…………….)
İlerideki yoldan sağa sapınca benzinciyi görürsün.
(………….)
.
Açıklama: “Roman, yaşamın farklı bir alanda kurgulanmasıdır. Bu yönüyle romanla yaşam arasında sıkı bir bağ vardır. Ünlü Fransız romancı Stendhal da romanı, cadde üzerinde gezdirilen bir aynaya benzetmiştir. Çağdaş romancılar, eserlerinde genelde hayatı yansıtmayı amaç edinmişlerdir. Böyle olunca hayattaki her şey romana girer. Hatta bir romanın güzelliği, yansıttığı hayatın zenginliği ile ölçülür.”
Bu parçanın anlatımında hangi düşünceyi geliştirme yollarına başvurulmuştur?
.
Açıklama:Aşağıdaki cümlelerde televizyondan öğrenilmiş olumlu ve olumsuz davranışlar verilmiştir. Buna göre olumlu davranışların önüne “+” olumsuz davranışların önüne “-“ işareti koyunuz.
Damla, haber sunucusundan etkilenerek Türkçe dil becerisini geliştirdi.
Serdar izlediği bir diziden dolayı okul ile ilgili uyum sorunu yaşamaya başladı.
Caner, etkilendiği bir dizi oyuncusundan dolayı kabadayılar gibi yürüyor.
Ömer, izlediği filmdeki öğretmenden etkilenerek insanlara faydalı olmak için öğretmen olmaya karar verdi.
Coşkun, futbol maçlarındaki sertliklerden etkilenerek arkadaşlarına sert davranmaya başladı.
.
Açıklama:Günümüzde televizyon hemen her evde yer almakta ve herkesi farklı biçim ve düzeyde etkilemektedir. En çok etkilenen grubun çocuklar ve gençler olduğu bilinmektedir. Televizyon, öğrenmeye en açık oldukları dönemde, çocuklar ve gençler için önemli bir öğretim aracıdır. Erişkinlerin daha bilinçli seçimler yaptıkları ya da kendilerine sunulanlardan daha az etkilendikleri öne sürülse de televizyon programlarının yetişkinleri de yönlendirdiği bilinmektedir. İzleyici, televizyondan temel olarak model alma yoluyla etkilenmektedir.
Televizyon özellikle çocukları neden en çok etkilemektedir?
Metne göre izleyici, televizyondan nasıl etkilenmektedir, açıklayınız.
Metne göre yetişkinler, televizyondan neden küçükler kadar etkilenmezler?
.
Açıklama:Değerli öğretmenlerimiz, isterseniz sistemimizde kayıtlı binlerce sorudan 8.Sınıf Türkçe dersi için sınav-yazılı hazırlama robotu ile ücretsiz olarak beş dakika içerisinde istediğiniz soru sayısında, soru tipinde ve zorluk derecesinde sınav oluşturabilirsiniz. Yazılı robotu için Sınav Robotu tıklayın.