Türkçe Ortaokul 8.Sınıf Sene Sonu Yazılısı

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “işteş çatılı” bir eylem yoktur?

A) Çırak çabuklukta ustasına yetişmişti.
B) Ozanlar, ellerinde saz, saatlerce atıştılar.
C) Amerika ve Irak yıllardır savaşıyor.
D) Ağabeyimle üç yıldır görüşmüyoruz.

Dünya bugüne kadar , çok yazardan ve az okuyandan ibaretti.Bu artık değişecektir.Öğrenim zorunluluğu , ruhlara aydınlığı getirecektir.Bundan sonra bütün ilerlemeleri okumuş olan kimseler yaratacaktır
Yukarıdaki yazı için aşağıdaki başlıklardan hangisi uygundur?

A) Bilgi Zenginliği          B) Okuma Mutluluğu
C) Kitapların İşlevi         D) Okumanın Önemi

Kırılan yalnız kalpler kolay kolay onarılamaz. cümlendeki sözcüklerin türleri hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?

A) Eylem – eylemsi – ad – sıfat - eylem
B) Eylemsi – sıfat – ad – belirteç - eylem
C) Ad – sıfat – ad – sıfat - eylem
D) Belirteç – sıfat – ad – belirteç - eylem

Bahtiyarlık ( ) çalışmak ( ) eser vermek ( ) yaratmak ve başkalarına iyilik etmektir ( )
Bu cümlelerde boş bırakılan yerlere hangi noktalama işaretleri getirilmelidir?

A) (,) (,) (,) (.)             B) (;) (,) (,) (...)
C) (;) (,) (,) (.)             D) (;) (,) (;) (!)

Söylenmek istenen şey ne olursa olsun,elbette onu anlatacak bir sözcük, canlandıracak bir tek fiil ,nitelendirecek bir tek sıfat vardır.İşte,insan bu sözcüğü buluncaya kadar uğraşmalı;hiçbir hileye ve söz oyununa başvurmamalıdır.Boileau’nun: ‘’Yerli yerine konan bir sözcük , yeteneği gösterir.’’ sözünü uygulayarak en ince şeyleri göstermek ve anlatmak olanağı vardır istenirse…
Paragrafta asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnsanlar isterse güzel ve etkili konuşabilir.
B) Dil içinde her kelimenin bir karşılığı vardır.
C) Etkili konuşma ve doğru konuşabilme yetenek ister.
D) Dil ne kadar zengin olursa anlatılmak istenen şey daha rahat anlatılır.

(I) Sözcükler birtakım işaretlerdir. (II) İnsan bu işaretlerle düşünür. (III) Düşünürken nesnelerin yerine işaretleri yani sözcükleri koyar. (IV) Bir insanın söz dağarcığının zenginliği, ancak başkalarının söz dağarcığıyla karşılaştırıldığında ortaya çıkar. (V) Bu, zihnin işlemesini kolaylaştırır, çabuklaştırır. (IV) Sözcükler ne kadar kullanışlı ve açık olursa zihin o kadar iyi işler.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) II     B) III     C) IV     D) V

Sözünü sakınarak, tartarak kullanmak güzel söz söyleme ustalığından daha değerlidir. Karşımızdaki kişiyi düşünerek konuşmak ise yerli yerinde söylenmiş derli toplu sözlerden daha olumludur. Konuya girmeden önce sözü ağızda gevelemek can sıkar. Bir şeyi damdan düşer gibi söylemek ise etkiyi azaltır.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

A) Karşımızdaki kişiyi düşünmeden konuşmak yanlıştır.
B) Can sıkmak istemiyorsak sözü gevelememeliyiz.
C) Güzel söz söylemek, sözümüzü tartarak söylemekten daha önemlidir.
D) Damdan düşer gibi konuşmak etkiyi azaltır.

Herkes onun kadar çalışkan değildir. Cümlesinin olumlu-soru şekli aşağıdakilerden hangisidir?

A) Herkes onun kadar çalışkan mıdır?
B) Herkes onun kadar çalışkandır.
C) Herkes onun kadar mı çalışkan değildir?
D) Herkes onun kadar çalışkan değil midir ?

  Dolapta babamdan kalma bir saat
  Bak hala dönüyor çarkı.
  Bir değirmen gibi tıpkı
  Çarpan yürekten yok farkı.
Dörtlükte, hangi varlıklar arasında benzerlik ilişkisi kurulmuştur?

A) Dolap-saat-yürek            B) Saat-çark-değirmen
C) Saat-değirmen yürek     D) Çark-değirmen-dolap

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma yapılmıştır?

A) Büyüklerine karşı saygıda kusur etmemelisin.
B) Ahmet’e okuması için daha kalın bir kitap düştü.
C) Bu sınavı kazanmalısın.
D) Sen bu sınavı kazanmış olabilirsin.

Geceleyin bir ses böler uykumu. Cümlesinin özellikleri hangi seçenekte doğru verilmiştir?

A) Kurallı-basit-olumlu-eylem cümlesi
B) Devrik- birleşik- olumlu- eylem cümlesi.
C) Devrik- basit- olumlu- eylem cümlesi
D) Kurallı- birleşik- olumlu- ad cümlesi

Uzun bir süre dalıp, kendine geldikten sonra aklından geçenleri anlatmayı düşündü.
Bu cümlede kaç tane yan cümle vardır?

A) 1     B) 2     C) 3     D) 4

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim tamlaması bir sıfat tarafından nitelenmektedir?

A) Beni bu güzel havalar mahvet.
B) Bitkiler için toprak saksı sağlıklıdır.
C) Tahta sıraları bahçeye çıkarmışlar.
D) Eski ipek şalı omzundaydı.

Düz kelimesi, aşağıdaki cümlelerin hangisinde temel anlamıyla kullanılmıştır?

A) Alçak yanına bir takoz sokup kürsüyü düz durdurdu.
B) Düz bir yol bulunca arabasının hızını arttırıyordu.
C) Düz bir kayığa binerek denize açıldı.
D) Çizgisiz desensiz düz bir takım almış

Moda rüzgârı ortalığı kasıp kavuruyor. Bu esinti bir süre daha devam edecek gibi görünüyor.
Paragraftaki sözcüklerden hangisi gerçek anlamıyla kullanılmıştır?

A) Moda     B) Rüzgârı     C) Kavuruyor     D) Esinti

I. Çocuklarından yakınmak
II. Göklere çıkarmak
III. sözünden çıkmamak
IV. Sinema nedir bilmemek
Yukarıdaki sözcük gruplarından hangileri deyimdir?

A) I.-II.     B) II.-III.     C) II.-IV.     D) III.-IV.

Çocuklardan yakınan babalar kendi çocuklarını unutmuş gibidirler. Bilmezler ki bir zamanlar kendi babaları da aynı şekilde onlardan yakınmışlardı. Tıpkı kendilerinin şimdi yaptıkları gibi, babaları onlara:”Biz çocukken böyle miydik? Sinema nedir bilmez, maçı tanımaz, büyüklerimizin sözlerinden dışarı çıkmazdık. Ya şimdikiler? Nerdeee…” demişlerdi, ama bunları bilen hatırlayan mı var? Geçmişi toz pembe, eksiksiz ve kusursuz gösterme, sanki insanoğlunun yaradılışında gizlidir. Her kuşak kendinden bir sonrakini beğenmez. Fakat kendi zamanını göklere çıkarır.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

A) Geçmişin sadece güzel yönleriyle hatırlandığına
B) İnsanların kendilerinden sonraki kuşağa anlayışsız davrandıklarına
C) Çocuklarından yakınan babaların, kendi babalarını dinlediklerine
D) Yeni oluşan davranış biçimlerine karşı çıkıldığına

Aşağıdaki atasözlerinin hangisi yalnızca özne ve yüklemden oluşmamıştır?

A) Kaçan balık büyük olur.     B) Mal canın yongasıdır.
C) Yol ile giden yorulmaz.      D) Ağaç yaprağı ile gürler.

Aşağıdaki cümlelerin hangisi özne-yüklem ilişkisi(etken, edilgen) yönünden diğerlerinden farklıdır?

A) Sınavdan çok iyi not aldığı için övündü.
B) Gürkan’ı görünce duvarın arkasına saklandı.
C) Duygularını belli etmekten kaçındı.
D) Okulun duvarları açık sarıya boyandı.

Bilim, gerçekleri olduğu gibi ele alır. Değiştirmez onları. İlişkiler kurar, yasalar çıkarır. Yararlanma olanakları sağlar. Sanat ise gerçeği olduğu gibi ele almaz, özgür bir çaba ile sürdürür uğraşını.
Bu paragrafta düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulmuştur?

A) Tanık gösterme         B) Örneklendirme
C) Karşılaştırma             D) Tanımlama

Montaigne der ki: “Kendinden aşağıya bakıp da kendi kafasına hayran olan adam kendinden yukarıya, geçmiş yüzyıllara gözlerini kaldırsın. O zaman yüzlerce devin ayakları altında kalacak ve burnu kırılacaktır.”
Bu paragrafta Montaigne’nin sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kişi kendisini olduğu gibi gerçekçi bir gözle değerlendirmelidir.
B) Kişi her zaman kendini olgun ve üstün görmelidir.
C) Kişi kendisini olduğundan daha az değer biçmelidir.
D) Kişi kendisini övmezse değerini ortaya koyamaz.