9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 1.Dönem 2.Sınav (TEST) sınavı 9.Sınıf kategorisinin Türk Dili ve Edebiyatı alt kategorisinin, 1 dönemine ait. Bu sınav Zor derecede zorluktadır. Toplamda 17 sorudan oluşmaktadır.
I.
Ana başa taç imiş,
Her derde ilaç imiş,
Bir evlat pir olsa da,
Anaya muhtaç imiş.
II.
Arzular başka şey,
Hatıralar başka,
Güneşi görmeyen şehirde
Söyle nasıl yaşanır.
III.
Beni candan usandırdı, cefadan yar usanmaz mı?
Felekler yandı ahımdan, muradım şem'i yanmaz mı?
Yukarıdaki dizelerde kullanılan ölçü çeşidinin doğru sıralanışı hangisidir?
A) Serbest ölçü/hece ölçüsü/aruz ölçüsü
B) Aruz ölçüsü/hece ölçüsü/serbest ölçü
C) Hece ölçüsü/serbest ölçü/aruz ölçüsü
D) Aruz ölçüsü/serbest ölçü/hece ölçüsü
E) Hece ölçüsü/serbest ölçü/serbest ölçü
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak…
Alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak.
“iş bitti… Sebâtın sonu yoktur!” deme; yılma.
Ey millet-i merhûme, sakın ye’se kapılma.
M. A. ERSOY
Dizelerde altı çizili olarak verilen sözcüklerin anlamları
aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
Aşağıdakilerden hangisinde edat grubu yüklem görevindedir?
A) Sonsuza kadar beklerim ey sevgili!
B) Babamın çalışması hep gelecek içindi.
C) İnsan gibi yaşamak istiyorum, yalan dünyada.
D) Mutlu olsun diye elimden gelen her şeyi yaptım.
E) Ayşe de sınıfın en çalışkan öğrencisiydi.
Sanat eseriyle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Duygu, hayal ön plandadır.
B) Estetik zevk vermek esastır.
C) Yararlılık esastır.
D) Güzele ulaşmak amaçlanır.
E) Çok anlamlılık vardır.
Bir horoz inci bulur, kuyumcuya gider:
“Al, şuna bak, der,
pırıl pırıl, ne özrü ne kusuru var.
Fakat sen bana bir avuç mısır ver,
benim işime o yarar.”
Bir cahile bir kitap miras kalır.
Adam kitabı alır,
komşusu kitapçıya gider:
“Bak, ne güzel kitap, der,
fakat sen bana beş on kuruş ver,
benim işime o yarar.”
Nâzım Hikmet, La Fontaine’den Masallar
Horozla İnci adlı fablla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) İlgeç kullanılmıştır.
B) Bağlaç kullanılmıştır.
C) İkileme kullanılmıştır.
D) Yalın bir dil kullanılmıştır.
E) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
I. Bize yalnız bir saatini ayırabilirmiş.
II. Yalnız insanlar genelde paylaşımcı olmuyor.
III. Sırrımı yalnız güvendiğim kişilere söyleyebilirim.
IV. Size gelirim yalnız bana yardım edeceksin.
V. Yalnız Savaşçı filmini daha önce izlememiştim.
Bu cümlelerde geçen “yalnız” kelimeleri tür yönünden ikişerli eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
I. Fakat dil insanların kullandığı herhangi bir vasıtaya benzemez.
II. Onun vasıtalığı sadece anlaşmayı temin etmesi bakımındandır.
III. Fertler ve nesiller arasında anlaşma vasıtası olarak iş görür.
IV. Dil insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıtadır.
V. İnsanlar duygularını, düşüncelerini, fikirlerini, hükümlerini birbirlerine nakletmek, meramlarını birbirlerine anlatmak için dil denilen vasıtaya başvururlar.
Prof. Dr. Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı
bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Padişah, konuk ağırlamayı çok sever. Methi her yerde duyulan bir de aşçısı vardır. Bir gün çok sevdiği arkadaşları, evine konuk olur, aşçısından sofrayı donatmasını ister. Akşam olur, davetliler gelir, sofrada kırk çeşit yemek vardır fakat hepsi dilden yapılmıştır. Padişah bu duruma şaşırır. Başka bir gün padişahın tekrar misafiri gelir. Padişah aşçısına, “Bu sefer gelenler çok önemli insanlar değil.” der. Padişah, önemsiz dediği misafirlerine de dil yemeği hazırlandığını görünce şaşırır ve nedenini sorar. Aşçı, “Dil çok kıymetlidir, iyi kullanırsak yılanı deliğinden çıkarır. Kötü kullanırsak dilin hatasını hiçbir şey düzeltemez.” der.
Bu parça, dil ve anlatım özellikleri bakımından aşağıdaki anlatmaya bağlı edebî türlerden hangisine örnek olabilir?
A) Masal
B) Roman
C) Destan
D) Mesnevi
E) Manzum hikâye
"Masalcı Baba" olarak tanınan yazar, 1956 yılında Danimarka'da bulunan Andersen Kurumu tarafından verilen "Dünya Çocuk Edebiyatı Onur Belgesi"ni almıştır. Sanatçı "Dede Korkut Masalları" adlı kitabıyla bu ödülü 1960 yılında yeniden almıştır.
Metinde bahsedilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tahir Alangu
B) Naki Tezel
C) Saim Sakaoğlu
D) Eflatun Cem Güney
E) Pertev Naili Boratav
Sanatsal metinlerle ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Sanatsal metinler kurmaca metinlerdir.
B) Sanatsal metinlerde yazarın amacı estetik duygu uyandırmaktır.
C) Hayatın gerçeklerini, tarihî olayları, düşünceleri, bilimsel gerçeklikle anlatır.
D) Kelimeler, yan ve mecaz anlamda kullanılır.
E) Anlatım, çağrışım ve duygularla değer kazanır.
I. Bir dilin, yazılı kaynaklarla izlenebilen tarihî gelişimi içinde ayrılmış kollarıdır. (Yazı Dili)
II. Bir dilin, tarihî gelişimi içinde yazılı kaynaklarla izlenemeyen dönemlerinde ayrılmış kollarıdır. (Lehçe)
III. Ortak dilden ayrı olarak belirli toplulukların, ses, yapı, söz dizimi ve anlam bakımından farklılık gösteren dili veya kelime dağarcığıdır. (Argo)
IV. Aynı meslek veya topluluktaki insanların ortak dilden ayrı olarak kullandıkları özel dil veya söz dağarcığıdır. (Jargon)
V. Bir dilin bir ülke sınırları içindeki farklı yerleşim bölgelerinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılaşan konuşma biçimidir. (Ağız)
Yukarıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde verilen kavramla uyuşmamaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Bu beyitte dil hangi işlevde kullanılmıştır?
A) Heyecana bağlı işlevi
B) Şiirsel (sanatsal) işlevi
C) Dil ötesi işlevi
D) Kanalı kontrol işlevi
E) Alıcıyı harekete geçirme işlevi
Leonardo da Vinci sanatı evrene ilişkin bir bilgi türü olarak görür. Bu bakış, sanat ve bilim arasındaki güçlü bağı işaret eder ki uzunca bir süre dünyada sanat ile bilgi arasında kopukluk olmadığı düşüncesi hâkim olmuştur. Bugün de her ne kadar farklı disiplinler olarak bilinseler ve aralarında amaç, yöntem ve dil bakımından birtakım farklılıklar bulunsa da bu iki disiplin birbirlerini beslemeye hatta zaman zaman bir diğerinin sınırlarında yürüyüş yapmaya devam eder. Örneğin bilimin sanata etkisi konusunda ilginç bir ilişki türü bilimsel üretimlerin âdeta sanatsal bir objeye dönüşmesidir. Hubble uzay teleskobu ya da siborg mühendisliğindeki gelişmeler bugün insanları Picasso’nun resimleri kadar heyecanlandırıyor, yeni çağrışımlara kapı açıyor.
Bu parçaya getirilebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanat Nedir? B) Bilimin Tarihî Gelişimi
C) Sanatsal Bilim
D) Sanat-Bilim Etkileşimi
E) Edebiyat Bilimi
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu...
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı,
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
Şiir türlerini konularına göre sınıflandırdığımızda yukarıdaki şiir parçasının türü nedir?
A) Epik B) Lirik C) Satirik D) Didaktik E) Pastoral
"Maeterlinck'in meşhur sözüne göre, her insanın beyninde bir "Doğu köşesi", bir de "Batı köşesi" bulunmaktadır. Hiçbir memleket veya insan için yüzde yüz Batılı olmak imkânı yoktur. Yalnız beynimizin bir köşesiyle Doğu'ya, bir köşesiyle de Batı'ya bağlı değil; coğrafyamızın bir tarafıyla Doğu'ya, öte tarafıyla de Batı'ya mensubuz. Tek taraflı bir bağlanış bizi ruhî, tarihî, coğrafî ve millî bütünümüzden mahrum eder, yarım yamalak, sakat, hayatiyetten mahrum bir varlık hâline sokar."
Yukarıdaki metinde dil hangi işlevde kullanılmıştır?
A) Alıcıyı harekete geçirme işlevi
B) Kanalı kontrol işlevi
C) Sanatsal işlev
D) Göndergesel işlev
E) Heyecana bağlı işlev
Âşıklar beyhude gurbeti gezer,
El oğlu ariftir ne olsa sezer,
Güzellerde vefa biz de sîm ü zer,
Ne kışın bulunur ne yaz bulunur.
Yukarıdaki dörtlük için aşağıdaki ifadelerden hangisi söylenemez?
A) 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
B) Bütün dizeler 6+5 duraklıdır.
C) Kelime redife yer verilmemiştir.
D) 1.,2. ve 3. dizede "zer" tunç kafiyedir.
E) Dörtlük çapraz kafiyelidir.
Aslan, kurt ve tilki arkadaş olmuş; avlanmaya çıkmışlardı. Akşama doğru bir yaban öküzü, bir dağ keçisi, bir de semiz tavşan avladılar.
Aslan kurda dönüp:
- Bunları, aramızda adaletle taksim et bakalım, diye emir verdi.
Kurt:
- Padişahım, dedi, yaban öküzü en büyük av olduğu için size layıktır. Keçi orta boyda, orta irilikte o da benim olsun.Tilki de tavşanı alsın.
Aslan:
- Sen kim oluyorsun da ben varken pay istiyorsun diye kükredi. Bir pençe ile kurdu yere yıkıp parçaladıktan sonra tilkiye döndü:
- Haydi, dedi, avlarımızı bir de sen taksim et!
Tilki, yüreğini dolduran korkuyu gizlemeye çalışarak:
- Aman efendimiz, dedi, pay etmek de neymiş? Bu semiz öküz sizin kuşluk yemeğinizdir, keçiyi gün ortasında yer, akşama doğru da tavşanla kendinize ziyafet çekersiniz!
Aslan:
- İşte adaletli bir taksim böyle olur, diye mırıldandı. Bu çeşit pay etmeyi kimden öğrendin sen?
Tilki başıyla yerde yatan kurdu gösterdi:
- Padişahım, tabii kurdun hâlinden, dedi.
Aslan:
- Aferin, alçak kurttan ibret aldığın için avların üçü de senin olsun!
Evet, akıllı kişi odur ki çekinilen belada dostlarının ölümünden ibret alır ve nerede, nasıl davranması gerektiğini bilir.
Parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Öyküleyici anlatım kullanılmıştır.
B) Diyaloglara yer verilmiştir.
C) Teşhis ve intak sanatına başvurulmuştur.
D) Ders verme amacı vardır.
E) Nesnel anlatımdan yararlanılmıştır.
I.
Ana başa taç imiş,
Her derde ilaç imiş,
Bir evlat pir olsa da,
Anaya muhtaç imiş.
II.
Arzular başka şey,
Hatıralar başka,
Güneşi görmeyen şehirde
Söyle nasıl yaşanır.
III.
Beni candan usandırdı, cefadan yar usanmaz mı?
Felekler yandı ahımdan, muradım şem'i yanmaz mı?
Yukarıdaki dizelerde kullanılan ölçü çeşidinin doğru sıralanışı hangisidir?
A) Serbest ölçü/hece ölçüsü/aruz ölçüsü
B) Aruz ölçüsü/hece ölçüsü/serbest ölçü
C) Hece ölçüsü/serbest ölçü/aruz ölçüsü
D) Aruz ölçüsü/serbest ölçü/hece ölçüsü
E) Hece ölçüsü/serbest ölçü/serbest ölçü
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak…
Alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak.
“iş bitti… Sebâtın sonu yoktur!” deme; yılma.
Ey millet-i merhûme, sakın ye’se kapılma.
M. A. ERSOY
Dizelerde altı çizili olarak verilen sözcüklerin anlamları
aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
Aşağıdakilerden hangisinde edat grubu yüklem görevindedir?
A) Sonsuza kadar beklerim ey sevgili!
B) Babamın çalışması hep gelecek içindi.
C) İnsan gibi yaşamak istiyorum, yalan dünyada.
D) Mutlu olsun diye elimden gelen her şeyi yaptım.
E) Ayşe de sınıfın en çalışkan öğrencisiydi.
Doğru cevap B seçeneğidir. "Babamın çalışması" ifadesindeki "Babamın" kelimesi, bir ismin iyelik durumunu belirtir ve bu nedenle yüklem görevindedir. Cümlenin öznesi olan "çalışması" bu nedenle yüklem görevini üstlenir. Diğer seçeneklerde ise edat grubu yüklem görevinde değildir
Sanat eseriyle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Duygu, hayal ön plandadır.
B) Estetik zevk vermek esastır.
C) Yararlılık esastır.
D) Güzele ulaşmak amaçlanır.
E) Çok anlamlılık vardır.
Bu sorunun cevap anahtarı C seçeneğidir. Sanat eseriyle ilgili olarak "yararlılık" esas değildir. Sanat, genellikle estetik zevk, güzellik ve duygusal ifade üzerine odaklanır. Sanat eseri, izleyicisine duygusal deneyimler sunmayı ve estetik bir tatmin sağlamayı amaçlar. Yani sanatın temel amacı, yararlılık değil, estetik ve duygusal deneyimlerdir. Sanatın çok anlamlılık veya sembolizm içermesi ise sanat eserlerinin farklı yorumlara açık olabileceği anlamına gelir.
Bir horoz inci bulur, kuyumcuya gider:
“Al, şuna bak, der,
pırıl pırıl, ne özrü ne kusuru var.
Fakat sen bana bir avuç mısır ver,
benim işime o yarar.”
Bir cahile bir kitap miras kalır.
Adam kitabı alır,
komşusu kitapçıya gider:
“Bak, ne güzel kitap, der,
fakat sen bana beş on kuruş ver,
benim işime o yarar.”
Nâzım Hikmet, La Fontaine’den Masallar
Horozla İnci adlı fablla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) İlgeç kullanılmıştır.
B) Bağlaç kullanılmıştır.
C) İkileme kullanılmıştır.
D) Yalın bir dil kullanılmıştır.
E) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
Bu sorunun cevap anahtarı şu şekildedir: Cevap: D) Yalın bir dil kullanılmıştır. Nâzım Hikmet'in "Horozla İnci" adlı fablının dili oldukça yalındır. Metinde karmaşık sözcükler veya cümle yapıları kullanılmamıştır. Dil, basit ve anlaşılır bir şekilde yazılmıştır. Bu nedenle "Yalın bir dil kullanılmıştır" ifadesi doğrudur.
I. Bize yalnız bir saatini ayırabilirmiş.
II. Yalnız insanlar genelde paylaşımcı olmuyor.
III. Sırrımı yalnız güvendiğim kişilere söyleyebilirim.
IV. Size gelirim yalnız bana yardım edeceksin.
V. Yalnız Savaşçı filmini daha önce izlememiştim.
Bu cümlelerde geçen “yalnız” kelimeleri tür yönünden ikişerli eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Cevap Anahtarı: D) IV Verilen cümlelerde geçen "yalnız" kelimeleri tür yönünden eşleştirildiğinde şu şekilde gruplanır: I. Bize yalnız bir saatini ayırabilirmiş. (Zamanı ifade ediyor) II. Yalnız insanlar genelde paylaşımcı olmuyor. (Kişiyi ifade ediyor) III. Sırrımı yalnız güvendiğim kişilere söyleyebilirim. (Kişiyi ifade ediyor) IV. Size gelirim yalnız bana yardım edeceksin. (Durumu veya koşulu ifade ediyor) V. Yalnız Savaşçı filmini daha önce izlememiştim. (Filmi ifade ediyor) "Yalnız" kelimesi burada farklı türleri ifade ediyor: zamanı (I), kişiyi (II ve III), durumu veya koşulu (IV), ve bir filmi (V). Bu nedenle, dışarıda kalan kelime "IV" yani "Size gelirim yalnız bana yardım edeceksin" cümlesinde geçen "yalnız"dır.
I. Fakat dil insanların kullandığı herhangi bir vasıtaya benzemez.
II. Onun vasıtalığı sadece anlaşmayı temin etmesi bakımındandır.
III. Fertler ve nesiller arasında anlaşma vasıtası olarak iş görür.
IV. Dil insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıtadır.
V. İnsanlar duygularını, düşüncelerini, fikirlerini, hükümlerini birbirlerine nakletmek, meramlarını birbirlerine anlatmak için dil denilen vasıtaya başvururlar.
Prof. Dr. Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı
bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Doğru cevap "C) III." olmalıdır. Doğru sıralama şu şekildedir: III. Fertler ve nesiller arasında anlaşma vasıtası olarak iş görür. IV. Dil insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıtadır. V. İnsanlar duygularını, düşüncelerini, fikirlerini, hükümlerini birbirlerine nakletmek, meramlarını birbirlerine anlatmak için dil denilen vasıtaya başvururlar. Bu sıralamada "C) III." cümlesi baştan üçüncü cümle olur.
Padişah, konuk ağırlamayı çok sever. Methi her yerde duyulan bir de aşçısı vardır. Bir gün çok sevdiği arkadaşları, evine konuk olur, aşçısından sofrayı donatmasını ister. Akşam olur, davetliler gelir, sofrada kırk çeşit yemek vardır fakat hepsi dilden yapılmıştır. Padişah bu duruma şaşırır. Başka bir gün padişahın tekrar misafiri gelir. Padişah aşçısına, “Bu sefer gelenler çok önemli insanlar değil.” der. Padişah, önemsiz dediği misafirlerine de dil yemeği hazırlandığını görünce şaşırır ve nedenini sorar. Aşçı, “Dil çok kıymetlidir, iyi kullanırsak yılanı deliğinden çıkarır. Kötü kullanırsak dilin hatasını hiçbir şey düzeltemez.” der.
Bu parça, dil ve anlatım özellikleri bakımından aşağıdaki anlatmaya bağlı edebî türlerden hangisine örnek olabilir?
A) Masal
B) Roman
C) Destan
D) Mesnevi
E) Manzum hikâye
Cevap: E) Manzum hikâye Verilen metin, bir hikayeyi anlatmaktadır. Metin, bir olayı veya durumu anlatırken dil ve anlatım özellikleriyle bir hikaye formatında sunulmuştur. Hikayenin içeriği dilin önemine ve doğru kullanımına dair bir mesaj içeriyor. Ayrıca, metin içinde kurgusal unsurlar ve karakterler bulunmaktadır. Bu nedenle, metin manzum hikaye türüne örnek olarak değerlendirilebilir.
"Masalcı Baba" olarak tanınan yazar, 1956 yılında Danimarka'da bulunan Andersen Kurumu tarafından verilen "Dünya Çocuk Edebiyatı Onur Belgesi"ni almıştır. Sanatçı "Dede Korkut Masalları" adlı kitabıyla bu ödülü 1960 yılında yeniden almıştır.
Metinde bahsedilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tahir Alangu
B) Naki Tezel
C) Saim Sakaoğlu
D) Eflatun Cem Güney
E) Pertev Naili Boratav
Doğru cevap D) Eflatun Cem Güney'dir. Eflatun Cem Güney, "Masalcı Baba" olarak tanınan ve "Dede Korkut Masalları" adlı kitabıyla Andersen Kurumu tarafından verilen "Dünya Çocuk Edebiyatı Onur Belgesi"ni almış olan yazardır.
Sanatsal metinlerle ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Sanatsal metinler kurmaca metinlerdir.
B) Sanatsal metinlerde yazarın amacı estetik duygu uyandırmaktır.
C) Hayatın gerçeklerini, tarihî olayları, düşünceleri, bilimsel gerçeklikle anlatır.
D) Kelimeler, yan ve mecaz anlamda kullanılır.
E) Anlatım, çağrışım ve duygularla değer kazanır.
Cevap Anahtarı: C) Hayatın gerçeklerini, tarihî olayları, düşünceleri, bilimsel gerçeklikle anlatır. Sanatsal metinlerle ilgili verilen bilgilerin incelenmesi: A) Sanatsal metinler kurmaca metinlerdir. (Doğru) B) Sanatsal metinlerde yazarın amacı estetik duygu uyandırmaktır. (Doğru) C) Hayatın gerçeklerini, tarihî olayları, düşünceleri, bilimsel gerçeklikle anlatır. (Yanlış - Sanatsal metinler genellikle gerçeklikten soyutlanır ve estetik veya duygusal bir bakış açısıyla ele alınır.) D) Kelimeler, yan ve mecaz anlamda kullanılır. (Doğru) E) Anlatım, çağrışım ve duygularla değer kazanır. (Doğru) Verilen seçenekler arasından yalnızca "C) Hayatın gerçeklerini, tarihî olayları, düşünceleri, bilimsel gerçeklikle anlatır." ifadesi yanlıştır. Sanatsal metinler genellikle gerçeklikten saparak farklı bir bakış açısı veya duygu uyandırmak için kullanılır.
I. Bir dilin, yazılı kaynaklarla izlenebilen tarihî gelişimi içinde ayrılmış kollarıdır. (Yazı Dili)
II. Bir dilin, tarihî gelişimi içinde yazılı kaynaklarla izlenemeyen dönemlerinde ayrılmış kollarıdır. (Lehçe)
III. Ortak dilden ayrı olarak belirli toplulukların, ses, yapı, söz dizimi ve anlam bakımından farklılık gösteren dili veya kelime dağarcığıdır. (Argo)
IV. Aynı meslek veya topluluktaki insanların ortak dilden ayrı olarak kullandıkları özel dil veya söz dağarcığıdır. (Jargon)
V. Bir dilin bir ülke sınırları içindeki farklı yerleşim bölgelerinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılaşan konuşma biçimidir. (Ağız)
Yukarıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde verilen kavramla uyuşmamaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
I. Bir dilin, yazılı kaynaklarla izlenebilen tarihî gelişimi içinde ayrılmış kollarıdır. (Yazı Dili) Bu tanım "Yazı Dili" ile uyumlu değildir. "Yazı Dili," bir dilin yazılı formunu ifade ederken, tanımda bahsedilen "ayrılmış kollar" daha çok diyalektleri veya lehçeleri ifade eder. Yazı Dili ise genellikle standart bir dilin yazılı formunu temsil eder. Sonuç olarak, doğru cevap A) I. olmalıdır.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Bu beyitte dil hangi işlevde kullanılmıştır?
A) Heyecana bağlı işlevi
B) Şiirsel (sanatsal) işlevi
C) Dil ötesi işlevi
D) Kanalı kontrol işlevi
E) Alıcıyı harekete geçirme işlevi
Bu beyitte dil, şiirsel (sanatsal) bir işlevle kullanılmıştır. Şair, dizelerde özgürlüğü vurgulamak ve duygusal bir etki yaratmak için dilin estetik ve duygusal yönlerini kullanmıştır. Dizeler, özgürlüğünü savunan bir kişinin iç dünyasını ve kendine olan güvenini ifade etmektedir. Şiirsel işlev, dilin estetik ve duygusal bir amacı ifade etmek için kullanıldığı işlevidir. Bu beyitteki kullanım, şiirin özgürlük ve özgüven temasını vurgulamak için yapılmıştır.
Leonardo da Vinci sanatı evrene ilişkin bir bilgi türü olarak görür. Bu bakış, sanat ve bilim arasındaki güçlü bağı işaret eder ki uzunca bir süre dünyada sanat ile bilgi arasında kopukluk olmadığı düşüncesi hâkim olmuştur. Bugün de her ne kadar farklı disiplinler olarak bilinseler ve aralarında amaç, yöntem ve dil bakımından birtakım farklılıklar bulunsa da bu iki disiplin birbirlerini beslemeye hatta zaman zaman bir diğerinin sınırlarında yürüyüş yapmaya devam eder. Örneğin bilimin sanata etkisi konusunda ilginç bir ilişki türü bilimsel üretimlerin âdeta sanatsal bir objeye dönüşmesidir. Hubble uzay teleskobu ya da siborg mühendisliğindeki gelişmeler bugün insanları Picasso’nun resimleri kadar heyecanlandırıyor, yeni çağrışımlara kapı açıyor.
Bu parçaya getirilebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanat Nedir? B) Bilimin Tarihî Gelişimi
C) Sanatsal Bilim
D) Sanat-Bilim Etkileşimi
E) Edebiyat Bilimi
Parçanın ana teması, sanat ile bilim arasındaki etkileşim ve ilişkidir. Parçada, Leonardo da Vinci'nin sanatı bir bilgi türü olarak gördüğü ve günümüzde sanat ile bilim arasında güçlü bir bağın olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, bilimsel üretimlerin sanatsal bir objeye dönüşmesi ve bu iki disiplinin birbirlerini nasıl beslediği konuları ele alınmaktadır. Bu nedenle, parçaya getirilebilecek en uygun başlık "D) Sanat-Bilim Etkileşimi"dir. Bu başlık, parçanın ana temasını en iyi şekilde yansıtmaktadır.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu...
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı,
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
Şiir türlerini konularına göre sınıflandırdığımızda yukarıdaki şiir parçasının türü nedir?
A) Epik B) Lirik C) Satirik D) Didaktik E) Pastoral
Verilen şiir parçası, şairin duygu ve içsel düşüncelerini anlatan bir lirik şiir örneğidir. Şair, İstanbul'un atmosferini ve etkilerini içsel bir deneyimle ifade ediyor. Duygusal bir ton ve kişisel ifadeler, lirik şiirin belirleyici özellikleridir.
"Maeterlinck'in meşhur sözüne göre, her insanın beyninde bir "Doğu köşesi", bir de "Batı köşesi" bulunmaktadır. Hiçbir memleket veya insan için yüzde yüz Batılı olmak imkânı yoktur. Yalnız beynimizin bir köşesiyle Doğu'ya, bir köşesiyle de Batı'ya bağlı değil; coğrafyamızın bir tarafıyla Doğu'ya, öte tarafıyla de Batı'ya mensubuz. Tek taraflı bir bağlanış bizi ruhî, tarihî, coğrafî ve millî bütünümüzden mahrum eder, yarım yamalak, sakat, hayatiyetten mahrum bir varlık hâline sokar."
Yukarıdaki metinde dil hangi işlevde kullanılmıştır?
A) Alıcıyı harekete geçirme işlevi
B) Kanalı kontrol işlevi
C) Sanatsal işlev
D) Göndergesel işlev
E) Heyecana bağlı işlev
Âşıklar beyhude gurbeti gezer,
El oğlu ariftir ne olsa sezer,
Güzellerde vefa biz de sîm ü zer,
Ne kışın bulunur ne yaz bulunur.
Yukarıdaki dörtlük için aşağıdaki ifadelerden hangisi söylenemez?
A) 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
B) Bütün dizeler 6+5 duraklıdır.
C) Kelime redife yer verilmemiştir.
D) 1.,2. ve 3. dizede "zer" tunç kafiyedir.
E) Dörtlük çapraz kafiyelidir.
Dörtlükteki kafiye düzeni incelendiğinde, 1. dize ile 3. dize arasında ve 2. dize ile 4. dize arasında bir çapraz kafiye düzeni bulunmaktadır. Yani, 1. dize ile 3. dize ve 2. dize ile 4. dize arasındaki kelimeler aynı şekilde kafiyelenmiştir. Bu nedenle dörtlük çapraz kafiyelidir. Diğer verilen bilgiler de doğrudur; 11'li hece ölçüsü kullanılmıştır, bütün dizeler 6+5 duraklıdır, ve kelime redife yer verilmemiştir.
Aslan, kurt ve tilki arkadaş olmuş; avlanmaya çıkmışlardı. Akşama doğru bir yaban öküzü, bir dağ keçisi, bir de semiz tavşan avladılar.
Aslan kurda dönüp:
- Bunları, aramızda adaletle taksim et bakalım, diye emir verdi.
Kurt:
- Padişahım, dedi, yaban öküzü en büyük av olduğu için size layıktır. Keçi orta boyda, orta irilikte o da benim olsun.Tilki de tavşanı alsın.
Aslan:
- Sen kim oluyorsun da ben varken pay istiyorsun diye kükredi. Bir pençe ile kurdu yere yıkıp parçaladıktan sonra tilkiye döndü:
- Haydi, dedi, avlarımızı bir de sen taksim et!
Tilki, yüreğini dolduran korkuyu gizlemeye çalışarak:
- Aman efendimiz, dedi, pay etmek de neymiş? Bu semiz öküz sizin kuşluk yemeğinizdir, keçiyi gün ortasında yer, akşama doğru da tavşanla kendinize ziyafet çekersiniz!
Aslan:
- İşte adaletli bir taksim böyle olur, diye mırıldandı. Bu çeşit pay etmeyi kimden öğrendin sen?
Tilki başıyla yerde yatan kurdu gösterdi:
- Padişahım, tabii kurdun hâlinden, dedi.
Aslan:
- Aferin, alçak kurttan ibret aldığın için avların üçü de senin olsun!
Evet, akıllı kişi odur ki çekinilen belada dostlarının ölümünden ibret alır ve nerede, nasıl davranması gerektiğini bilir.
Parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Öyküleyici anlatım kullanılmıştır.
B) Diyaloglara yer verilmiştir.
C) Teşhis ve intak sanatına başvurulmuştur.
D) Ders verme amacı vardır.
E) Nesnel anlatımdan yararlanılmıştır.
Parçada nesnel bir anlatım tarzı kullanılmıştır. Hikayeyi aktaran anlatıcı, olayları ve karakterlerin davranışlarını tarafsız bir şekilde anlatmıştır. Örneğin, Aslan'ın tepkileri, kurt ve tilkinin diyalogları nesnel bir şekilde sunulmuştur. Parçada duygusal veya öznelerarası bir dil kullanılmamıştır. Diğer seçenekler ise yanlıştır: A) Öyküleyici anlatım kullanılmıştır. Parça bir hikaye olarak sunulmuştur. B) Diyaloglara yer verilmiştir. Parçada karakterler arasında geçen diyaloglar bulunmaktadır. C) Teşhis ve intak sanatına başvurulmuştur. Parçada karakterlerin düşünceleri ve duyguları hakkında yargılarda bulunulmuştur. D) Ders verme amacı vardır. Parçada öğretici bir amacın olduğu ve ders çıkarılması gereken bir durumun anlatıldığı görülmektedir.
Bu soru, ölçü çeşitlerini tanımak ve farklı şiir ölçülerini ayırt etmek için bir fırsat sunmaktadır.
Verilen bir metindeki altı çizili kelimelerin anlamlarını çıkarma ve kelime anlamlarını doğru bir şekilde eşleştirme yeteneğiyle ilgilidir
Dil bilgisi ve cümlenin yapısını anlama yeteneğini ölçmeyi amaçlar.
Sanat eserlerinin temel amacını ve sanatın önemini anlamak.
Metinde kullanılan dilin basitliği ve anlaşılırlığı, yazarın hedef kitlesine kolayca ulaşmayı amaçladığını gösterir.
Tür yönünden eşleştirme yeteneği.
Mantıklı bir cümle sıralaması oluşturma yeteneği.
Metin türlerini tanıma ve metinlerin hangi edebi türe ait olduğunu belirleme becerisi.
Metinde verilen bilgilere dayalı olarak yazarı tanıma ve metinden bilgi çıkarma yeteneği.
Sanatsal metinlerin özelliklerini anlama ve tanıma yeteneği.
Dilbilgisi terimlerini tanıma ve kavrama yeteneği.
Dilin farklı işlevlerini tanıma ve anlama yeteneği.
Bir metnin ana temasını belirleme ve uygun başlığı seçme yeteneği.
Şiir türlerini ve özelliklerini tanıma yeteneği.
Dilin farklı işlevlerini tanıma ve anlama yeteneği.
Şiirlerde kafiye düzenlerini tanıma yeteneği.
Metin türlerini ve anlatım tekniklerini tanıma yeteneği.
etiketlerini kapsamaktadır.Değerli öğretmenlerimiz, isterseniz sistemimizde kayıtlı binlerce sorudan 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersi için sınav-yazılı hazırlama robotu ile ücretsiz olarak beş dakika içerisinde istediğiniz soru sayısında, soru tipinde ve zorluk derecesinde sınav oluşturabilirsiniz. Yazılı robotu için Sınav Robotu tıklayın.