8.Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 1.Dönem 2.Yazılı 2021

Bu sorunun cevabı, toplumda insanların birbirine olan güvenin azaldığı ve karmaşanın egemen olduğu bir durumu değerlendirmemizi gerektirir. Bu durumda, en çok ihlal edilen yasa "D) Toplumsal Yasalar" olacaktır. Çünkü toplumsal yasalar, toplumun düzen ve güvenliğini sağlamak, insanların birbirine saygılı ve güvenli bir şekilde yaşamasını temin etmek amacıyla oluşturulur. Eğer toplumda güven azalmış ve karmaşa hakimse, bu durum toplumsal yasaların daha çok ihlal edildiğini gösterir.

C) Bazı durumlar tesadüfe bağlı olarak gerçekleşir. Verilen ayetlerde, Allah'ın yaratılışını ve evrenin düzenini anlatan ifadeler bulunmaktadır. Bu ayetlerde vurgulanan ana tema, evrende bir düzenin ve uyumun bulunduğu, bu düzenin bozulmaması gerektiği ve yaratıcının tek olduğu fikridir. Ancak, ayetlerde tesadüfi olaylara veya durumlara işaret eden bir ifade bulunmamaktadır. Dolayısıyla, bu ayetlerden "C) Bazı durumlar tesadüfe bağlı olarak gerçekleşir" sonucuna ulaşmak mümkün değildir.

Bu cümlede, "Allah'ın olacak olayları önceden planlayıp programlaması" ifadesi kader kavramını ifade ederken, "Allah'ın önceden planlayıp programladığı bu olayların vakti geldiğinde meydana gelmesi" ise kaza kavramını ifade etmektedir. Dolayısıyla doğru seçenek A) kader-kaza'dır.

Verilen bilgilerin doğruluğunu değerlendirdiğimizde, C seçeneği yanlıştır. Umre sırasında vakfe, şeytan taşlama ve kurban kesme gibi bazı ritüeller gerçekleştirilirken, sadece hacda değil, umrede de bu ibadetler yapılmaktadır. Dolayısıyla, C seçeneği yanlıştır ve diğer seçenekler doğrudur.

Bu sorunun cevabı, verilen ibadetlerin doğru mekanlarla eşleştirilmesini gerektirir. İşte doğru eşleştirmeler ve yanlış olanlar: I. Tavaf : Kâbe (Doğru) II. Vakfe : Arafat (Doğru) III. Sa’y : Mikat (Yanlış) IV. İhram : Safa - Merve (Yanlış) Yukarıdaki verilere göre, yanlış bilgiyi düzeltmek için III. Sa’y ile IV. İhram'ın yerlerinin değiştirilmesi gerekir. Bu nedenle doğru cevap C) II. ve IV.'dır.

Verilen hadiste ifade edilen düşünce, hac ibadetinin samimi bir niyetle gerçekleştirilmesi halinde kişinin günahlarının bağışlanmasına vesile olabileceğini belirtmektedir. Dolayısıyla, A seçeneği, bu hadiste anlatılmak istenen düşünceyi doğru şekilde ifade etmektedir. Diğer seçenekler hadiste geçen düşünceyi yanlış yorumlamaktadır.

Yukarıdaki bilgilere göre, söz konusu ibadet sünnet bir ibadettir, ihram, tavaf ve sa’y adı verilen belli ritüelleri içerir ve bir sene içinde birden fazla kez yapılabilir. Bu özellikler Umre ibadetini tanımlar.

Yardımlaşma ve paylaşma, insanların birbirine destek olması, ihtiyaçlarına yardımcı olması ve kardeşlik duygularını güçlendirmesine yardımcı olur. Ancak cimrilik duygusu, kişinin bencilce mal veya kaynaklarını paylaşmamak veya yardımcı olmamak istemesini ifade eder. Bu nedenle yardımlaşma ve paylaşma, cimrilik duygusuna engel olur.

Verilen seçenekler içerisinde yardımlaşma ve sosyal hizmetler alanında faaliyet gösteren kuruluşlar arasında yer almayan, eğitim ve öğretimle ilgili çalışmaları yürüten bir kuruluş Talim ve Terbiye Kurulu'dur. Diğer seçenekler ise yardımlaşma, sağlık, eğitim ve dini hizmetler gibi farklı alanlarda faaliyet gösteren yardımlaşma kuruluşlarıdır.

Verilen hadis, komşusu açken tok yatmanın İslam'da hoş görülmeyen bir davranış olduğunu belirtiyor. Bu hadis, yardımlaşma, komşuluk ilişkilerine saygı, ve toplumsal dayanışmanın İslam'da ne kadar önemli olduğunu vurgular. Dolayısıyla bu hadis, paylaşmanın ve komşulara yardım etmenin önemini vurgular.

Diğer seçenekler zekât ve sadakanın nasıl verilmesi gerektiği, kimlere verilmesi gerektiği ve nasıl davranılması gerektiği konularında rehberlik ve öğütler sunarken, D seçeneği yetimlere ve ihtiyaç sahiplerine nasıl davranılması gerektiğini vurgulayan bir ayettir. Dolayısıyla, bu ayet zekât ve sadaka vermekle ilgili doğrudan bir rehberlik sunmamakla birlikte, toplumsal sorumluluğu ve yardımseverliği teşvik eden bir mesaj içermektedir ve bu nedenle bu soru bağlamında diğer seçeneklerden farklıdır.

Hadiste belirtilen durumlar, insanın hayatta iken yapmış olduğu iyiliklerin ölümünden sonra da etkili olacağını vurgular. Sadaka-i Cariye ise kişinin hayatta iken yaptığı iyiliklerin ölümünden sonra da sürekli olarak fayda sağlayan bir hayır işi yapması anlamına gelir. Bu nedenle, hadis kesintisiz iyilik yapanların amel defterlerinin kapanmayacağını belirttiğinden, bu hadis Sadaka-i Cariye kavramına uygun bir örnek olarak gösterilebilir.

Diğer seçeneklerde yardımlaşma ve dayanışma ile ilgili vurgular bulunurken, B seçeneği namaz sonrası insanların yeryüzüne dağılarak Allah'ın lütfunu istemeleri ve O'nu zikretmeleri konusuna odaklanmaktadır. Bu ayet, dua etmenin ve Allah'tan yardım istemenin önemini vurgulamaktadır, ancak yardımlaşma kurumlarının ortaya çıkmasına doğrudan etkisi olduğunu söylemek mümkün değildir.

Ayet, mallarını Allah yolunda harcayanların durumunu tarif ederken, bu harcamaların bir çeşit yatırım olduğunu ve Allah'ın bunu kat kat artırabileceğini ifade eder. Yani zekat ve sadaka vermek, kişinin malının bereketini artırabilir ve malın değerini artırabilir. Bu nedenle ayette, zekat ve sadakanın malı bereketlendirdiği yönü vurgulanmıştır.

Dinler, genellikle insanların ahlaki değerlere ve yardımlaşma ilkelerine önem verirler. Ancak, dinlerin temel amacı, toplumun bilgi ve eğitim düzeyini yükseltmek değil, ahlaki değerleri teşvik etmek, toplumsal birlik ve dayanışmayı desteklemek, acıma ve merhamet gibi güzel duyguları geliştirmek ve toplumsal sevgi ve barışı teşvik etmektir. Bu nedenle, D seçeneği dinin temel amaçlarıyla doğrudan ilişkilendirilemez.

Verilen tanım, bir insanın kendi isteğiyle, sadece Yüce Allah'ın rızasını kazanmak amacıyla yaptığı yardım ve iyilikleri ifade eder. Bu tür yardımlar sadak olarak adlandırılır çünkü kişi bunu gönüllü olarak ve sevap kazanmak amacıyla yapar.

A) "Komşu komşunun külüne muhtaçtır" atasözü, insanların birbirlerine yardım etme ve dayanışma gerekliliğini vurgular. Bu atasözü, insanların karşılıklı olarak birbirlerine destek olmalarının ve yardımlaşmanın önemini ifade eder.

Paylaşma ve yardımlaşmanın olmadığı bir toplumda, insanlar arasındaki dayanışma eksikliği nedeniyle dostluklar daha az olabilir. Yardımlaşma ve paylaşma, insanları bir araya getirir ve dostlukları güçlendirirken, bu olumsuz davranışlar olan kin, nefret, kıskançlık ve cimrilik daha yaygın hale gelebilir.

Haccın bir gereksinimi olan Safa ve Merve tepeleri arasında 7 kez gidip gelme ritüeli "Say" olarak adlandırılır. Bu, hac ibadetinin önemli bir adımıdır ve hacılar tarafından yerine getirilir. Say, hac ibadetinin bir parçası olarak Safa Tepesi'nden başlayıp Merve Tepesi'nde sona eren bir yürüyüşü ifade eder.

İslam'da zekat verirken öncelik genellikle aile içindeki ihtiyaçlara ve sonra da akraba ve komşulara verilmelidir. Akraba ve komşular, Müslümanlar için önemli bir sosyal destek ağıdır ve yardıma ihtiyaç duyan akraba ve komşulara yardım etmek övgüyle bahsedilir. Dolayısıyla, zekat veren bir Müslüman, öncelikli olarak akraba ve komşulara yardım etmelidir.

Verilen ayet, aklın önemini vurgulamaktadır ve insanların bilenlerle bilmeyenlerin bir olamayacağını ifade etmektedir. Ancak, bu ayetten doğrudan dini öğrenmek için akla ihtiyaç olmadığı sonucunu çıkarmak mümkün değildir. Dinin öğrenilmesi için akıl da önemli bir araç olabilir, ancak bu ayet bunun zorunlu olduğunu söylemez. Dolayısıyla, B seçeneği çıkarılamaz.

Hac ibadeti, İslam'ın beş şartından biri olarak kabul edilir ve İslam'a uygun ekonomik durumu olan, sağlığı elverişli olan ve yol güvenliği tehlikede olmayan Müslümanlar için farz kılınmıştır. Ancak özgürlüğünü kısıtlayacak bir durumda bulunan kişilere hac farz değildir. Örneğin, bir kişi hapiste ise veya başka bir şekilde özgürlüğü kısıtlanmışsa, bu durumda hac farz değildir.

Kurban ibadeti, toplumda paylaşma ve yardımlaşma duygularını güçlendirmeyi amaçlar. Kurban edilen etin bir bölümü yoksullara ve misafirlere verilerek ihtiyaç sahiplerine yardım edilirken, diğer bölümü de ev halkına ayrılarak aile içi dayanışma teşvik edilir. Bu nedenle, C seçeneği kurban etinin israfını önlemek ve toplum içinde yardımlaşma duygularını geliştirmek için bu uygulamanın temel amacını yansıtmaktadır.

Yukarıda belirtilen sadaka çeşitlerinden hangisinin diğerlerinden farklı olduğunu belirlemek için aşağıdaki açıklamaları kullanabiliriz: I. 'Kardeşlerini güler yüzle karşılaman sadakadır.' - Bu sadaka türü, kişinin güleryüz ve hoşgörü ile insanlara yaklaşmasını vurgular. II. 'Güzel söz söylemek sadakadır.' - Bu sadaka türü, kişinin güzel ve olumlu sözlerle insanlara hitap etmesini ifade eder. III. 'Dargınları barıştırmak da sadakadır.' - Bu sadaka türü, kişinin insanlar arasında barışı sağlama ve anlaşmazlıkları giderme çabasını vurgular. IV. 'Yoksul bir kimseye para vermek de bir sadakadır.' - Bu sadaka türü, kişinin maddi yardımda bulunarak yoksul birine destek olmasını ifade eder. Farklılık açısından, diğer sadaka türleri insanlar arasındaki ilişkileri düzeltmeye ve insanların birbirine yardım etmeye odaklanırken, IV. sadaka türü maddi bir yardımı içerir ve daha somut bir biçimde yoksul birine para vermekle ilgilidir. Bu nedenle, IV. sadaka türü diğerlerinden farklıdır.

Verilen açıklamada, Hacc'ın farzlarından biri olan ve Kabe'nin etrafını Hacerül Esved taşının hizasından başlayarak 7 kez dönmeyi ifade eden eylemi tanımlamak istiyoruz. Bu eylem, "Tavaf" olarak adlandırılır.

Zekat ibadeti, İslam'da maddi varlıkların toplum içinde adil bir şekilde dağıtılmasını ve yardımlaşma ruhunu teşvik etmeyi amaçlar. Zekatın temel amaçları arasında kişinin gurura kapılmasını engellemek, cömertlik davranışını teşvik etmek ve toplumda eşitliği sağlamak gibi hedefler bulunur. Ancak zekatın insanların zamanı verimli kullanmasına yardımcı olmak gibi bir amaçla ilişkilendirilmesi yaygın bir öğreti veya hedef değildir.

Verilen ayette, takva sahibi olanların özellikleri ve davranışları hakkında bilgi verilir. Ancak bu ayet, insanların tövbe etmeleri gerektiği veya bu ayette böyle bir ifade bulunmadığı için D seçeneği çıkarılamaz.

oplumda yardımlaşma ve paylaşma arttıkça, cömertlik artar. İnsanlar daha fazla yardım etmeye ve kaynaklarını paylaşmaya istekli olurlar. Bu nedenle, boşluğa "Cömertlik" gelmelidir. Cimrilik ve bencillik, yardımlaşma ve paylaşma ruhunu zayıflatırken, cömertlik toplumda olumlu bir etki yaratır.