8.Sınıf Çevre Eğitimi 2.Dönem 1.Sınav-Test

Bu sorunun cevap anahtarı "C) Ozon tabakasının incelmesi"dir. Ozon tabakasının incelmesi, insan faaliyetlerinin sonucunda ortaya çıkan bir çevre sorunudur. Ozon tabakası, atmosferin üst kısımlarında yer alan ve zararlı güneş ışınlarını engelleyen bir tabakadır. İnsanlar tarafından üretilen ozon tabakasını incelten gazlar, ozon tabakasının zayıflamasına ve atmosfere zararlı UV ışınlarının daha fazla geçmesine neden olur. Ozon tabakasının incelmesi, özellikle ozon tabakasını zararlı UV ışınlarından koruyan ozon tabakasındaki ozon moleküllerinin zarar görmesi sonucunda gerçekleşir. Bu zarar, insanların sanayi, tarım ve taşımacılık gibi faaliyetlerinden kaynaklanan ozon tüketici maddelerin atmosfere salınmasıyla oluşur.

Bu sorunun cevap anahtarı, enerji tasarrufu sağlamak için yapılan bir eylem olmayan seçeneği belirlemektir. Verilen seçenekler arasında yalnızca A) Lambaları açık bırakmak enerji tasarrufu sağlamak için uygun olmayan bir eylemdir, çünkü lambaları açık bırakmak gereksiz enerji tüketimine neden olur. Diğer seçenekler, enerji tasarrufu sağlamak için uygulanabilecek doğru yöntemleri temsil eder. Dolayısıyla, doğru cevap A) Lambaları açık bırakmak olacaktır.

Bu sorunun cevap anahtarı, çevre dostu tüketim maddelerine örnek olmayan bir seçeneği belirlemektir. Verilen seçenekler arasında yalnızca C) Plastik poşetler çevre dostu bir tüketim maddesi değildir. Organik gıdalar (A), geri dönüşümlü kırtasiye ürünleri (B) ve doğal kişisel bakım ürünleri (D) ise çevre dostu tüketim maddelerine örnek olarak gösterilebilir. Plastik poşetler ise çevreye zararlı olup uzun süre doğada çözünmezler. Dolayısıyla, doğru cevap C) Plastik poşetler olacaktır.

Bu sorunun cevap anahtarı, doğal kaynak tüketiminin dünyanın insan yaşamını destekleme kapasitesini azaltmadan nasıl yapılabileceğini belirlemektir. Verilen seçenekler arasında yalnızca B) Tasarruflu kullanım yapmak doğru bir yaklaşımdır. Sınırsız tüketim yapmak (A), tüm kaynakları kullanmak (C) ve kaynakları israf etmek (D) ise doğal kaynakları sürdürülemez bir şekilde tüketen ve yaşam desteği kapasitesini azaltan eylemlerdir. Dolayısıyla, doğru cevap B) Tasarruflu kullanım yapmak olacaktır.

Bu sorunun cevap anahtarı, ekolojik ayak izi hakkında yanlış olan bir ifadeyi belirlemektir. Verilen seçenekler arasında yalnızca D) Bireylerin gelir düzeyleri ile doğrudan ilişkilidir ifadesi yanlıştır. Ekolojik ayak izi, bireylerin kaynak tüketimi ve atık üretimi ile ilişkilidir (A), dünyanın sürdürülebilir kapasitesini hesaplamada göz önüne alınır (B), ve ekolojik ayak izi ne kadar düşükse, bireyin çevreye olan etkisi o kadar düşüktür (C). Gelir düzeyi ise ekolojik ayak izi ile doğrudan ilişkili değildir. Dolayısıyla, doğru cevap D) Bireylerin gelir düzeyleri ile doğrudan ilişkilidir. Bu soruyu çözmek için, ekolojik ayak izinin ne olduğunu ve doğru ifadeleri değerlendirmemiz gerekiyor. Ekolojik ayak izi, bireylerin kaynak tüketimi ve atık üretimi ile ilişkilidir (A), dünyanın sürdürülebilir kapasitesini hesaplamada göz önüne alınır (B), ve ekolojik ayak izi ne kadar düşükse, bireyin çevreye olan etkisi o kadar düşüktür (C). Ancak bireylerin gelir düzeyi, ekolojik ayak izi ile doğrudan ilişkili değildir. Bu nedenle, doğru cevap D) Bireylerin gelir düzeyleri ile doğrudan ilişkilidir ifadesidir.

Bu sorunun cevap anahtarı, kendi ekolojik ayak izini hesaplamak için hangi faktörlerin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirlemektir. Doğru cevap A seçeneğidir ve su tüketimi, elektrik kullanımı, ulaşım ve atık üretimi gibi faktörlerin dikkate alınması gerekmektedir. Ekolojik ayak izi, bireylerin çevreye olan etkisini ölçen bir kavramdır. Kendi ekolojik ayak izini hesaplamak için dikkate alınması gereken faktörler arasında su tüketimi, elektrik kullanımı, ulaşım ve atık üretimi gibi etkenler bulunur. Bu faktörler, bireylerin kaynak tüketimi ve çevreye olan etkisini belirlemede önemli bir rol oynar. Dolayısıyla, doğru cevap A seçeneğidir.

Bu sorunun cevap anahtarı, nüfus, üretim ve tüketim faaliyetlerinin hangi çevre sorunlarının ortaya çıkmasına neden olduğunu belirlemektir. Doğru cevap D seçeneğidir ve su kirliliği, toprak erozyonu, doğal kaynakların tükenmesi, yer kürenin ısınması, ozon tabakasının incelmesi, asit yağmuru, biyolojik çeşitliliğin azalması, doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi ve çölleşme gibi birçok çevre sorununun nedenleri arasında yer alır. Nüfus, üretim ve tüketim faaliyetleri, çevre sorunlarının ortaya çıkmasına neden olan önemli etmenlerdir. Bu faaliyetlerin artmasıyla birlikte su kirliliği, toprak erozyonu, doğal kaynakların tükenmesi, yer kürenin ısınması, ozon tabakasının incelmesi, asit yağmuru, biyolojik çeşitliliğin azalması, doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi ve çölleşme gibi çevre sorunları ortaya çıkar. Bu sorunlar, ekosistemlerin dengesini bozarak doğal yaşamı ve insan sağlığını olumsuz etkiler. Dolayısıyla, doğru cevap D seçeneğidir.

Bu sorunun cevap anahtarı, kaynakların sınırlılığı hakkındaki doğru ifadeyi belirlemektir. Doğru cevap C seçeneğidir ve kaynaklar sınırlıdır ve tasarruflu kullanılması gerekmektedir. Kaynaklar, doğal olarak sınırlıdır ve insan faaliyetleriyle tüketildikçe azalır. Bu kaynaklar arasında su, enerji kaynakları, doğal kaynaklar ve tarım arazileri gibi unsurlar bulunur. Kaynakların sınırlı olması, sürdürülebilirlik için önemli bir konudur ve tasarruflu kullanımı teşvik etmek gerekmektedir. Bu, kaynakların gelecekteki nesiller tarafından da kullanılabilmesi ve ekosistemlerin dengesinin korunabilmesi için önemlidir.

Bu sorunun cevap anahtarı, ekolojik ayak izi ile ilgili yanlış ifadeyi belirlemektir. Doğru cevap B seçeneğidir ve ekolojik ayak izi hesaplaması sadece bireysel düzeyde yapılmaz. Ekolojik ayak izi, bir kişinin doğal kaynakları tüketme ve çevreye olan etkisini ölçen bir kavramdır. Ancak, ekolojik ayak izi hesaplaması sadece bireysel düzeyde değil, aynı zamanda kurumsal, toplumsal ve ulusal düzeyde de yapılabilir. Kurumların ve ülkelerin kaynak tüketimi ve çevresel etkileri de ekolojik ayak izi hesaplamalarıyla değerlendirilebilir.

Bu sorunun cevap anahtarı, sürdürülebilir doğal kaynak kullanımı ile ilgili doğru ifadeyi belirlemektir. Doğru cevap B seçeneğidir ve sürdürülebilir kaynak kullanımı, kaynakların tasarruflu kullanımını ve yenilenebilir kaynakların tercih edilmesini kapsar. Sürdürülebilir kaynak kullanımı, doğal kaynakları etkin ve verimli bir şekilde kullanmayı ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılamak için kaynakları tüketirken doğal dengeyi korumayı hedefler. Bu, kaynakların tasarruflu bir şekilde kullanılmasını, yenilenebilir kaynakların tercih edilmesini ve doğal kaynakların sınırlarının bilinçli bir şekilde yönetilmesini gerektirir.

Bu sorunun cevap anahtarı, çevre dostu tüketim maddeleri ile ilgili doğru ifadeyi belirlemektir. Doğru cevap C seçeneğidir ve çevre dostu tüketim maddeleri, çevreye zararlı olmayan ve geri dönüştürülebilen ürünlerdir. Çevre dostu tüketim maddeleri, çevreye zarar vermeden ve doğal kaynakları tasarruflu bir şekilde kullanarak üretilen ürünlerdir. Bu ürünler genellikle yenilenebilir kaynaklardan elde edilen malzemelerden yapılmış olup, geri dönüştürülebilir özelliklere sahiptir. Çevre dostu tüketim maddeleri, çevre üzerinde olumsuz etkileri en aza indirerek sürdürülebilir bir tüketim yaklaşımını teşvik eder.

Bu sorunun cevap anahtarı, atmosferdeki hangi gazın küresel ısınmaya neden olduğunu belirlemektir. Doğru cevap C seçeneği olan "karbondioksit"tir. Karbondioksit (CO2) gazı, atmosferdeki bir sera gazı olarak bilinir ve küresel ısınmaya neden olur. CO2, fosil yakıtların yanması, endüstriyel faaliyetler ve ormansızlaşma gibi insan etkileşimlerinin sonucunda atmosfere salınır. Bu gaz, güneş ışınlarının atmosferde hapsolmasına ve dünya yüzeyinin ısınmasına katkıda bulunur, bu da küresel iklim değişikliklerine yol açar.

Bu sorunun cevap anahtarı, tatlı su kaynaklarının %70'inin hangi yer altı bölgesinde olduğunu belirlemektir. Doğru cevap B seçeneği olan "toprak"tır. Tatlı su kaynaklarının büyük bir kısmı yer altında bulunur. Yüzde 97'si denizlerde bulunan suyun yanında, dünya üzerindeki tatlı suyun sadece %3'ü tatlı su kaynaklarında yer alır. Bu tatlı su kaynaklarının %70'i de toprak altında yer alır. Toprak, yer altı su kaynaklarının doğal bir depolama alanı olarak görev yapar ve yer altı suyu rezervlerine ev sahipliği yapar.

Bu sorunun cevap anahtarı "B) atık miktarı azalır" olacaktır. Geri dönüşüm, atıkların yeniden kullanılması ve yeniden işlenmesiyle gerçekleşir. Bu yöntem sayesinde atık miktarı azalır, çünkü atıkların bir kısmı geri dönüştürülerek tekrar kullanılır veya yeniden işlenir. Bu, doğal kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlar ve çevreye daha az zarar verilir. Geri dönüşüm, atıkların depolanmamasını sağlar, çünkü geri dönüştürülen malzemeler tekrar kullanılır ve atık miktarı azalır. Bu yöntem, doğaya zarar verilmesini azaltır, çünkü atıkların yeniden kullanılması ve yeniden işlenmesiyle yeni atıkların oluşması engellenir.

Bu sorunun cevap anahtarı "C) Suyu tasarruflu kullanmamak" olacaktır. Çünkü suyun tasarruflu kullanılması doğal kaynak tüketimini sınırlamak amacıyla alınabilecek önlemler arasında yer alır. Diğer seçenekler olan geri dönüşüm yapmak, tasarruflu lamba kullanmak ve doğal kaynakları verimli kullanmak, doğal kaynak tüketimini azaltmak için önemli adımlardır. Geri dönüşüm yapmak, atıkların yeniden kullanılmasını ve yeniden işlenmesini sağlayarak doğal kaynakların daha az tüketilmesine katkıda bulunur. Tasarruflu lamba kullanmak, enerji tasarrufu yaparak elektrik kaynaklarının verimli kullanılmasını sağlar. Doğal kaynakları verimli kullanmak ise, kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını ve israfın önlenmesini amaçlar.

Bu sorunun cevap anahtarı, nüfus artışının doğal kaynak tüketimi üzerindeki etkisini belirlemektir. Doğru cevap B seçeneği olan "Doğal kaynakların tüketimi arttırır"dır. Nüfus artışı, daha fazla insanın doğal kaynaklara olan ihtiyacını arttırır. Büyüyen nüfus, enerji, su, gıda ve diğer doğal kaynaklara olan talebi artırır. Bu durum doğal kaynakların tüketimini artırır ve kaynakların daha hızlı tükenmesine neden olur. Nüfus artışı, doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını zorlaştırır ve kaynakların korunması için daha fazla çaba gerektirir.

Bu sorunun cevap anahtarı, sürdürülebilir doğal kaynak kullanımını tanımlamaktır. Doğru cevap C seçeneği olan "Doğal kaynakları verimli ve sürdürülebilir şekilde kullanmak"tır. Sürdürülebilir doğal kaynak kullanımı, doğal kaynakları verimli bir şekilde kullanmayı ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak kaynakların sürdürülebilirliğini sağlamayı içerir. Bu yaklaşım, doğal kaynakların aşırı tüketimine ve israfına karşı çıkar, yenilenebilir kaynaklara odaklanır ve kaynakların korunması ve geri dönüştürülmesi gibi yöntemleri benimser. Sürdürülebilir doğal kaynak kullanımı, çevresel, ekonomik ve sosyal açılardan dengeli bir yaklaşımı temsil eder.

Bu sorunun cevap anahtarı, çevre dostu bir temizlik malzemesini tanımlamaktadır. Doğru cevap C seçeneği olan "Limon suyu"dur. Limon suyu, çevre dostu bir temizlik malzemesidir. Limon suyu doğal bir asit içerir ve antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Bu nedenle, temizlikte kullanıldığında etkili bir temizleyici ve dezenfektan olarak işlev görebilir. Limon suyu aynı zamanda doğal bir kokuluğa sahiptir ve kimyasal içermediği için çevreye daha az zarar verir.

Bu sorunun cevap anahtarı, kaynakların sınırlılığı konusunda farkındalığı arttırmak amacıyla düzenlenebilecek kampanyaları içermektedir. Doğru cevap D seçeneğidir, yani tüm seçenekler doğrudur. Kaynakların sınırlılığı konusunda farkındalığı arttırmak için çeşitli kampanyalar düzenlenebilir. Geri dönüşüm kampanyaları, atıkların yeniden kullanımını teşvik ederek doğal kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılmasını hedefler. Sıfır atık kampanyaları ise atık miktarını en aza indirgeyerek kaynakların israfını önlemeyi amaçlar. Sürdürülebilir üretim kampanyaları ise üretim süreçlerinin çevreye ve doğal kaynaklara olan etkisini azaltmayı hedefler. Bu kampanyalar, insanların kaynak kullanımı konusunda daha bilinçli olmalarını sağlayarak sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmayı amaçlar.

Bu sorunun cevap anahtarı, doğal kaynakların tasarruflu kullanımına örnek olmayan seçeneği belirtmektedir. Doğru cevap D seçeneğidir, yani "Doğal kaynakları bol bol kullanmak" doğal kaynakların tasarruflu kullanımına örnek değildir. Doğal kaynakların tasarruflu kullanımı, kaynakları israf etmeden ve verimli bir şekilde kullanmayı içerir. Bu bağlamda, A seçeneği olan "Elektrik tüketimini azaltmak", enerjiyi tasarruflu bir şekilde kullanarak doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunur. B seçeneği olan "Çevre dostu ürünleri tercih etmek", doğal kaynakları daha az tüketen ve çevreye zarar vermeyen ürünleri kullanmayı içerir. C seçeneği olan "Geri dönüşüm yapmak", atıkların yeniden kullanılmasını sağlayarak doğal kaynakların korunmasına yardımcı olur. Ancak D seçeneği olan "Doğal kaynakları bol bol kullanmak", kaynakların tasarruflu kullanımına örnek değildir çünkü burada kaynakları gereğinden fazla tüketmekten bahsedilmektedir.

Bu sorunun cevap anahtarı, biyolojik çeşitliliği korumak için yapılan çalışmalardan biri olmayan seçeneği belirtmektedir. Doğru cevap B seçeneğidir, yani "Yabani hayvanların evcilleştirilmesi" biyolojik çeşitliliği koruma çalışmalarından biri değildir. Biyolojik çeşitliliği korumak için yapılan çalışmalar, doğal yaşam alanlarının korunması, ormanlık alanların korunması ve bitki türlerinin korunması gibi önlemleri içerir. Doğal yaşam alanlarının korunması, farklı ekosistemlerin ve habitatların korunarak türlerin hayatta kalmasını sağlar. Ormanlık alanların korunması, orman ekosistemlerinin ve içinde bulunan canlı türlerin korunmasını hedefler. Bitki türlerinin korunması ise nadir veya tehlikede olan bitki türlerinin koruma altına alınmasını ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini içerir.

Bu sorunun cevap anahtarı, sürdürülebilir tarım yöntemlerinden biri olmayan seçeneği belirtmektedir. Doğru cevap C seçeneğidir, yani "Kimyasal gübre kullanımı" sürdürülebilir tarım yöntemlerinden biri değildir. Sürdürülebilir tarım yöntemleri, çevreye zarar vermeden tarım faaliyetlerini sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlar. Organik tarım, kimyasal gübre veya sentetik pestisitler kullanmadan doğal yöntemlerle üretim yapmayı içerir. Ağaçlandırma, orman alanlarının artırılması ve ağaç yetiştirme faaliyetlerini kapsar. Entegre tarım ise zararlıları doğal düşmanlarla kontrol etmek, toprak sağlığını korumak ve çeşitli bitki yetiştirme yöntemlerini bir araya getirmek gibi yöntemleri içerir.

Cevap Anahtarı: D) Benzin fiyatlarının düşürülmesi kampanyaları. Çevrenin korunması için yapılan kampanyalar genellikle doğal kaynakların ve çevre dostu uygulamaların teşvik edilmesini amaçlar. Su tasarrufu kampanyaları, su kaynaklarının sürdürülebilir şekilde kullanılmasını hedefler. Bisiklet kullanımının teşvik edilmesi kampanyaları, düşük karbon salınımı ve sağlıklı ulaşım alternatiflerine yönelik farkındalık yaratmayı amaçlar. Doğal yaşam alanlarının korunması için çalışmalar, biyoçeşitlilik ve ekosistemlerin korunmasına yönelik çabalara odaklanır. Ancak, benzin fiyatlarının düşürülmesi kampanyaları çevrenin korunmasıyla doğrudan ilişkili olmayabilir ve daha çok ekonomik veya siyasi bir amaç güdebilir.

Cevap Anahtarı: D) Doğal kaynaklar. Hava kirliliği, atmosfere zararlı maddelerin salınması sonucu oluşur. Fabrikaların emisyonları, atık gazlar ve partiküllerin havaya salınmasıyla hava kirliliğine neden olabilir. Araç trafiği de egzoz emisyonları ve yanma ürünleriyle hava kirliliğine katkıda bulunur. Orman yangınları, yanma sürecinde açığa çıkan duman, kül ve zararlı gazların havaya yayılmasıyla hava kirliliğini artırabilir. Ancak, doğal kaynaklar genellikle hava kirliliğine doğrudan katkıda bulunmazlar. Doğal kaynaklar, genellikle hava kalitesine etki etmeden kullanılır.

Cevap Anahtarı: D) İnsan etkinlikleri sonucu yaşam alanlarının kaybı. Biyoçeşitlilik, çeşitli bitki, hayvan ve mikroorganizmaların doğal yaşam alanlarında bulunmasıyla sağlanır. Doğal yaşam alanlarının korunması ve ormanlık alanların korunması, biyoçeşitliliğin korunmasına yardımcı olur. Yabani hayvanların evcilleştirilmesi ise belirli türlerin doğal yaşam alanlarında azalmasına neden olabilir, ancak genel olarak biyoçeşitlilik üzerinde daha az etkili olabilir. Ancak, insan etkinlikleri sonucu yaşam alanlarının kaybı, doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi, habitatların yok olması ve yerleşim, tarım veya endüstri faaliyetleri nedeniyle ekosistemlerin bozulması biyoçeşitlilik üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, biyoçeşitliliğin azalmasına en çok insan etkinlikleri sonucu yaşam alanlarının kaybı neden olur.