12.Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yazılı

Cevap anahtarı "A" şıkkıdır. Tasavvufi düşüncenin ahlaki boyutları, insanın ruhani gelişimini desteklemek, nefsin kötü arzularından arınmak, kendini Tanrı'ya adamak ve insanlığa hizmet etmek gibi unsurları içerir. Bu boyut, İslam dininin ortaya çıkışından sonra Müslüman toplumlarda yaygınlaşmıştır. Tasavvufi düşünce, İslam düşüncesinin içerisinde önemli bir yer tutar ve Müslüman dünyasında etkisi büyüktür. Tasavvufi düşüncenin ahlaki boyutları, insanın iç dünyasındaki gelişimine odaklanan bir yaklaşımı yansıtır.

Soru, tasavvufi düşüncede ahlakın hangi değerlere dayandığını sormaktadır. Doğru cevap A seçeneğidir. Tasavvufi düşüncede ahlak, Tanrı'ya olan sevgi ve saygıya, insanlık değerlerine ve erdemliliğe dayanır. Bu değerler, insanın ruhani gelişimi için önemlidir ve tasavvufi düşünceye göre kişi, bu değerlere uygun davranarak manevi yükseliş sağlayabilir.

Cevap anahtarı B şıkkıdır. Tasavvufi düşünce, İslam'ın ilk dönemlerinde İslami öğretilerin yorumlanmasıyla ortaya çıkmıştır ve Kur'an ile Hadisler tasavvufi düşüncenin kaynağıdır. Bu düşünce daha sonra farklı kültürlerin etkileşimiyle şekillenmiştir.

Cevap Anahtarı: A) Ahlaki erdemler. Tasavvufi düşüncenin ahlaki boyutu, ahlaki erdemlere dayanmaktadır. Bu erdemler arasında merhamet, şefkat, sabır, hoşgörü, adil olmak, dürüstlük, tevazu, sevgi, saygı, bağışlama ve daha pek çok erdem bulunmaktadır. Tasavvufi düşüncenin amacı, bu ahlaki erdemleri geliştirerek insanların manevi gelişimini sağlamaktır. Tasavvufi düşüncenin ahlaki boyutu, insanların manevi gelişimine katkıda bulunmak amacıyla ahlaki erdemlere dayanır. Bu erdemler, insanların hayatlarını daha anlamlı ve daha yüce bir amaç doğrultusunda yaşamalarını sağlar. Tasavvufi düşüncenin öğretileri arasında yer alan ahlaki erdemler, insanların hem bireysel hem de toplumsal hayatlarında daha mutlu, huzurlu ve uyumlu bir yaşam sürmelerine yardımcı olur.

Cevap anahtarı "E) Hakikat ve marifetullah" dır. Tasavvufi düşüncede ahlakın kaynağı, Hakikat ve marifetullah olarak kabul edilir. Bu, kişinin Allah'ı tanıma ve O'na yakınlaşma yoluyla içsel bir anlayışa sahip olmasıdır. Bu anlayış, kişinin ahlaki davranışlarını şekillendirir ve hayatındaki kararları doğru bir şekilde almasına yardımcı olur. Tasavvufi düşüncede, ahlakın kaynağı dışsal kaynaklar yerine içsel bir kaynaktır. Bu nedenle, tasavvufi ahlakın öncelikle kişinin iç dünyasına odaklandığı söylenebilir.

Cevap Anahtarı: A) Ruhani gelişim için önemlidirler. Ahlaki erdemler, tasavvufi düşüncede ruhani gelişim ve manevi yükseliş için önemli bir role sahiptirler. Bu erdemler arasında sabır, şükür, tevazu, samimiyet, adalet gibi İslami değerlerin yanı sıra sevgi, merhamet, hoşgörü, affetme gibi insanlık değerleri de bulunur. Tasavvufi düşüncede, ahlaki erdemlere sahip olmak, insanın manevi gelişimi ve Allah'a yakınlaşması için önemli bir adımdır.

Cevap anahtarı A şıkkıdır. Tasavvufi düşüncede ahlaki erdemlerin pratiğe dönüştürülmesi genellikle ibadet ve zikir yoluyla gerçekleşir. İbadet ve zikir, bireyin manevi gelişimini destekler ve ahlaki erdemlerin uygulanmasına yardımcı olur. Bu erdemler, bireyin kendi hayatında ve toplumda daha iyi bir yaşam sürmesine yardımcı olur.

Vahdet-i Vücud, tasavvufi düşüncenin temel kavramlarından biridir ve "varlığın birliği" anlamına gelir. Bu kavram, var olan her şeyin tek bir kaynaktan geldiğini ve ayrılmaz bir bütün olduğunu ifade eder. Bu anlayış, insanın Allah'a yaklaşmasını ve ona bütünleşmesini amaçlayan tasavvufi bir yol olarak görülür.

Cevap: A) Maneviyata uygun davranışlar. Tasavvufi düşüncede "adab", maneviyata uygun davranışları ifade eder. Bu davranışlar, insanın kendisi, toplum ve doğaya karşı uygun bir tavır sergilemesini ve böylece ruhani bir gelişme elde etmesini amaçlar. Adab, ahlaki kuralların yanı sıra günlük hayatta gösterilen nezaket, saygı, sabır, tevazu gibi değerleri de kapsar. Bu prensipler, tasavvuf yolunda ilerleyen kişiler için önemlidir.

Cevap anahtarı "A) Allah'ı tanıma ve anlama" olan bu soruda, tasavvufi düşüncede "marifet" kavramı, Allah'ı tanıma ve anlama yolu olarak nitelendirilir. Bu kavram, tasavvufi yolculuğun temel amaçlarından biridir ve manevi bir birikim ve anlayışa işaret eder. Marifet, insanın Allah'ı tanımaya yönelik geliştirdiği anlayış ve bilgeliği ifade eder.

Cevap anahtarı B'dir. Yesevilik'te Allah, varoluşun kaynağı ve kâinatın sahibi olarak tanımlanır. Yesevilik, monotheistik bir din olarak kabul edilir ve Allah'ın sınırsız, sonsuz ve ezelî olduğuna inanılır.

Kadirilik, İslam tasavvufunun bir koludur ve temel öğretisi, Allah'ın varlığına ve birliğine inanmak ve bu inancı hayatın her alanında yaşamaktır. Bu inanç, tüm Kadirilik uygulamalarının temelini oluşturur ve müridlerin kişisel gelişimlerine odaklanır.

Rifailik, İslam tasavvufuna bağlı bir tarikattır ve en önemli inançlarından biri Allah'ın kudret ve merhametine olan inançtır. Rifai tarikatı, Allah'ın sonsuz gücüne ve merhametine olan derin bir inanca dayanır ve bu inanç, müridlerin manevi gelişimine yol gösterir.

Cevap anahtarı A seçeneğidir. Yesevilikte kulluk, ibadetler ve dualar yoluyla Allah'a yakınlaşmak olarak tanımlanır. Yesevilik, İslam öğretileri temelinde oluşan bir tarikattır ve İslami inançlara göre kulluk, Allah'a itaat etmek, onu sevmek ve saygı duymak anlamına gelir. Bu nedenle, Yesevilik'te de kulluk, Allah'a yakınlaşmak ve ona saygı göstermek olarak tanımlanır.

Bu sorunun cevap anahtarı "A) İslam ahlakını yaşamak ve Allah'a yakınlaşmak olarak tanımlanır." olarak verilmiştir. Kadirilik inancına göre hayatın amacı, İslam ahlakını yaşamak ve Allah'a yakınlaşmaktır. Bu inançta, kişinin kendisiyle, Allah ile ve diğer insanlarla uyumlu bir şekilde yaşaması ve Allah'ın hoşnutluğunu kazanması önemlidir. Bu şekilde hayatın gerçek anlamı bulunur ve insanlar arasında adaletli ve merhametli davranmak, insanlığa hizmet etmek gibi değerler de vurgulanır.

Sorunun cevap anahtarı "C) 14. yüzyıl"dır. Nakşibendilik, 14. yüzyılda Buhara'da Bahauddin Naqshband tarafından kurulmuştur. Bu tarikat, geleneksel İslam tasavvuf öğretisini benimseyen ve sıkı bir disiplinle karakterize olan bir tarikattır.

Bu sorunun cevap anahtarı D) Pir, manevi rehberdir. Alevilik-Bektaşilik'te Pir, öğrencilerine manevi rehberlik eden, onları Allah'a ulaştırmayı hedefleyen kişidir. Pirler, Bektaşi geleneğinde çok önemli bir yer tutarlar ve öğrencilerine manevi olarak rehberlik ederler. Bu sayede öğrenciler, insanların Allah'a ulaşmak için izledikleri yol olan tarikatları takip ederler.

Cevap anahtarı D) Alevilik-Bektaşilik olan bu soruda, tasavvufi düşünce olarak Alevilik-Bektaşilik'in Allah'ın her varlıkta tecelli ettiğine inandığı belirtilmiştir. Alevilik-Bektaşilik'te "Vahdet-i Vücud" (Varlık Birliği) olarak adlandırılan bu düşünceye göre, her varlıkta Allah'ın bir tecellisi bulunur ve varlıkların gerçek özü Allah'ın varlığıdır. Bu düşüncenin temeli, "La Mevcuda İllallah" (Var olanın hepsi Allah'tandır) sözünde yatmaktadır.

Cevap: B) Mevlevilik. Mevlevilik'te "Ben varım, ben yokum, bütün varlık O'nun eseridir" prensibi, "fena-fillah, baqa-billah" yani "Allah'ta yok olma, Allah'ta var olma" felsefesiyle bağlantılıdır. Bu felsefe, insanın kendisini yok ederek Allah'ın varlığına tamamen teslim olmasını ifade eder. Bu tasavvufi düşünce, insanın kendini fark etmesi, tanıması ve kendini aşması için kullanılan bir tekniktir ve insanın Allah'la bütünleşmesi için bir yolculuk olarak görülür.