11.Sınıf Peygamberimizin Hayatı 2.Dönem 1.Sınav - Açık Uçlu Sorular

Şura ve İstişare, İslam yönetiminin önemli ilkelerinden biridir. Hz. Peygamber, önemli kararlar almadan önce ashabıyla istişare ederdi.

Adalet, bir işi yerli yerine koyma, hak sahibine hakkını verme, her şeyin olması gerektiği yerde bulunmasına denilir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yönetirken, her zaman adaleti gözetmiş ve adil kararlar vermiştir. Aynı zamanda dürüst ve şeffaf bir yönetim sergilemiş ve hiçbir zaman halkından bir şey saklamamıştır. Hesap verebilirlik konusunda da çok hassas davranmış ve her zaman yapılan işlerin hesabını vermiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ayrıca, istişareye çok önem vermiş ve birçok konuda sahabileriyle istişare etmiştir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) savaşta bile adaleti gözetmiş ve savaş hukuku ilkelerine uygun davranmıştır. Savaşın ancak meşru sebeplerle yapılması gerektiğini vurgulamış ve savaş sırasında kadın, çocuk ve yaşlılara zarar verilmemesini emretmiştir. Ayrıca tutsaklara iyi davranılmasını ve onların haklarının korunmasını sağlamıştır.

Ebu Ubeyde b. Cerrah (r.a.), Bedir, Uhud, Hendek ve Hayber savaşlarında Hz. Peygamber'in yanında yer aldı ve kahramanlıklar gösterdi.

İslam savaşı sadece meşru müdafaa için yapılır ve savaşın kuralları vardır. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve din adamları öldürülmez, hayvanlara eziyet edilmez, ağaçlar kesilmez ve su kaynakları kirletilmez. Esirlere de iyi davranılır ve onlara fidye verilerek serbest bırakılırlar.

Peygamberimiz, toplumdaki yanlış inanç ve düşünceleri düzeltmek için çeşitli yöntemler kullanmıştır. Bunlar arasında cahiliye adetlerini eleştirmek, İslam'a girmesini kolaylaştırmak için bazı cahiliye adetlerine tolerans göstermek ve cahiliye adetlerine karşı yumuşaklık ve sertlik yöntemlerini kullanmak yer alır.

Peygamberimizin (s.a.v.) eğitimde temel amaçları, insanlara doğru inançları öğretmek, onları iyi ahlak sahibi yapmak ve ibadetlerini düzgün bir şekilde yapmayı öğretmektir.

Peygamberimiz (s.a.v.), savaşta öldürülen Müslümanların şehit olduğunu bildirmiştir.

Peygamberimiz (s.a.v.), bir kimsenin anne ve babasına sövmesinin, o kişinin kendi anne ve babasına sövülmesine sebep olabileceğini bildirmiştir.

Resulullah (s.a.v.), gerek mescitde yaptığı vaaz, gerek çarşı ve pazarda yaptığı nasihatler insanların arasında nefret getirmeyip, sevgi ve saygı ortamı meydana getirmek için çaba sarf ederdi. Çünkü onun davetinin başarıya ulaşmasında yumuşak huyluluğu, tevazusu, şefkat ve merhamet önemli rol oynamaktaydı.

Peygamberimiz (s.a.v.), cuma ve bayram hutbelerinde birkaç ayet okur, ardında cemaate vaaz ve nasihat yapardı. Sohbetini herkesin bildiği belli günlerde yapar, dinleyenleri bıktırmayacak şekilde kısa konuşurdu.

Hz. Âişe, eğitim ve öğretim faaliyetlerine büyük önem veren bir hanımdı. O, birçok talebe yetiştirdi ve bu talebeler, İslam'ın yayılmasına ve gelişmesine büyük katkı sağladılar. Hz. Âişe'nin eğitim ve öğretim faaliyetleri, kadınların eğitiminin önemini vurgulaması açısından da önemlidir.

Hz. Âişe, çevresindeki insanları aydınlatmak ve hayra yönlendirmek için büyük çaba sarf ediyordu. O, insanlara İslam'ı anlatıyor, onların sorularını cevaplıyor ve onları doğru yola yönlendiriyordu. Hz. Âişe'nin bu çalışmaları, birçok insanın Müslüman olmasını sağlamıştır.

Hz. Peygamber, yöneticilerde adalet, liyakat ve ehliyet, doğruluk ve dürüstlük, ilim ve hikmet sahibi olma, merhamet ve şefkat, sabır ve tahammül, cesaret ve kararlılık, ileri görüşlülük ve tedbirlilik, iyi bir iletişim becerisine sahip olma ve hoşgörü ve affedicilik gibi vasıfları aramıştır.

1. Tevhid, Allah'tan başkasına ibadet etmemektir. 2. İlim, bilgi edinmektir. 3. Adalet, herkese hakkını vermektir. 4. Şura, danışmadır. 5. İslam'ın gayesi, insanların iyiliği ve mutluluğudur. 6. Devletin nihai otoritesi, Allah'tır. 7. Devletin görevleri, toplumun ihtiyaçlarını karşılamak ve toplumsal düzeni sağlamaktır. 8. Devletin görevi, insan hayatını korumaktır. 9. Zulme karşı durmak, devletin görevidir. 10. Devlet otoritesine itaat etmek, vatandaşların görevidir.