10.Sınıf Kimya 2.Dönem 1.Test

Bu sorunun cevap anahtarı C seçeneğidir, çünkü bir elementin atom numarası atomun elektron dizilimi hakkında bilgi verir. Atom numarası, bir elementin atomunun çekirdeğinde bulunan proton sayısını temsil eder. Proton sayısı, atomun elektron dizilimini belirler. Atom numarası arttıkça, elektronların enerji seviyeleri değişir ve farklı kabuklarda yer alır. Dolayısıyla, bir elementin atom numarası, atomun elektron dizilimi hakkında bilgi verir.

Bu sorunun cevap anahtarı A seçeneğidir, çünkü Al2O3 (alüminyum oksit) bir amfoterik oksittir. Amfoterik oksitler, hem asit hem de baz özellikleri gösterebilen bileşiklerdir. Bu oksitler, hem asitlerle hem de bazlarla reaksiyona girebilirler. Al2O3 (alüminyum oksit), asitli ve bazik ortamlarda reaksiyona girerek hem asidik hem de bazik özellikler sergiler. Bu nedenle Al2O3, bir amfoterik oksittir.

Bu sorunun cevap anahtarı C seçeneğidir, çünkü C2H5OH etanol (alkol) olarak bilinen bir bileşiktir ve hidrokarbonlara örnek değildir. Hidrokarbonlar, sadece karbon ve hidrojen atomlarından oluşan bileşiklerdir. CH4 metan, C2H6 etan, C3H8 propan ve C4H10 butan gibi hidrokarbonlara örnek olarak verilebilir. Ancak C2H5OH formülü etanol (alkol) olarak bilinen bir bileşiği temsil etmektedir. Etanol, bir hidrokarbon olmayan organik bir bileşiktir.

Bu sorunun cevap anahtarı olarak D) Heterojen karışım seçeneği doğrudur. Suda çözünmeyen bir bileşiğin çözeltisi heterojen bir karışım olarak sınıflandırılır. . Heterojen karışım, farklı bileşenlerin gözle ayırt edilebilen, birbirleriyle homojen olmayan bir karışımı ifade eder. Suda çözünmeyen bir bileşiğin çözeltisi, su içinde çözünmemiş halde bulunan parçacıkları içeren bir karışımdır. Bu tür bir çözelti, çözünmeyen bileşiğin parçacıkları su içinde çözünmemiş şekilde bulunur ve gözle ayırt edilebilir.

Bu sorunun cevap anahtarı D seçeneğidir, çünkü fosil yakıtlar hayvanlar ve bitkilerin fosilleşmesi sonucu oluşur. Fosil yakıtlar, organik maddelerin yıllar süren jeolojik süreçler sonucu fosilleşmesiyle oluşurlar. Bu organik maddeler genellikle hayvanlar ve bitkilerdir. Bu nedenle fosil yakıtlar, hayvanlar ve bitkilerin fosilleşmesi sonucu oluşur.

Bu sorunun cevap anahtarı C seçeneğidir, çünkü rüzgar temiz bir enerji kaynağı olarak kabul edilir. Temiz enerji kaynakları, çevreye zarar vermeden veya sürdürülebilir bir şekilde enerji üreten kaynaklardır. Rüzgar enerjisi, bu kaynaklardan biridir. Rüzgar türbinleri yardımıyla rüzgar enerjisi elektrik enerjisine dönüştürülerek kullanılabilir. Rüzgar enerjisi çevre dostu ve sınırsız bir kaynak olduğu için temiz enerji olarak kabul edilir.

Bu sorunun cevap anahtarı olarak D) Hidrolik enerji olarak verilmiştir. Hidrolik enerji, su kaynaklarından elde edilen enerji türüdür. Hidrolik enerji, temiz bir enerji kaynağıdır çünkü suyun doğal bir kaynağıdır ve yakıt kullanımını gerektirmez. Aynı zamanda hidrolik enerji, yenilenebilir bir enerji kaynağıdır çünkü su döngüsüyle sürekli olarak yenilenebilir.

Bu sorunun cevap anahtarı olarak B) Mitokondri olarak verilmiştir. Mitokondri, canlı hücrelerde enerjinin üretildiği organeldir. Mitokondri, hücre solunumu sürecini gerçekleştirerek besinlerin oksijen yardımıyla enerjiye dönüşmesini sağlar. Bu süreçte ATP adı verilen enerji molekülleri üretilir, bu da canlıların enerji ihtiyacını karşılamalarını sağlar.

Bu sorunun cevap anahtarı olarak D) Tümü olarak verilmiştir. Bir elementin elektron dizilimi, elementin atomik kütle, atomik yarıçap ve kimyasal özellikler gibi birçok özelliğini belirleyebilir. Elektron dizilimi, bir elementin atomunun elektronlarının enerji seviyeleri, orbitalleri ve doluluk durumu hakkında bilgi sağlar. Atomun yapısını ve elektronların dağılımını gösteren elektron dizilimi, elementin kimyasal tepkimelerdeki davranışını, bağ oluşumunu ve özelliklerini etkiler.

Bu sorunun cevap anahtarı olarak D) Karbonhidrat olarak verilmiştir. Canlı hücrelerde enerji, çeşitli biyokimyasal reaksiyonlar sonucunda karbonhidrat moleküllerinden çıkar. Karbonhidratlar, hücrelerin enerji ihtiyacını karşılamak için kullanılan temel yakıt molekülleridir. Hücreler, karbonhidratları parçalayarak enerji üretirler. Karbonhidratlar, sindirim süreciyle glikoza dönüştürülür ve hücreler tarafından kullanılabilen enerjiye dönüştürülür.

Sorunun cevap anahtarı C) Organik maddelerin yıkımı ile ilgilidir. Fosil yakıtların oluşumu, milyonlarca yıl boyunca organik maddelerin çürüyüp bozunması süreci sonucunda gerçekleşir. Bu organik maddeler, genellikle bitki ve hayvan kalıntılarıdır. Yüksek sıcaklık ve basınç altında bu organik maddeler, fosil yakıtlar olarak bilinen petrol, doğal gaz ve kömür gibi kaynaklara dönüşür. Bu süreçte organik maddelerin yıkımı, karbon ve hidrokarbon bileşiklerinin birikmesine ve fosil yakıtların oluşumuna yol açar. Fosil yakıtların oluşumu organik maddelerin yıkımıyla ilgilidir. Milyonlarca yıl süren bir süreçte bitki ve hayvan kalıntıları, yüksek sıcaklık ve basınç altında çürüyüp bozunur. Bu organik maddelerin yıkımı sonucunda, fosil yakıtlar olarak adlandırılan petrol, doğal gaz ve kömür gibi kaynaklar oluşur.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) Nükleer enerji"dir. Nükleer enerji, temiz enerji kaynakları arasında yer almaz. Rüzgar enerjisi, biyokütle enerjisi, hidrojen enerjisi ve jeotermal enerji ise temiz enerji kaynakları olarak kabul edilir. Bu soruda, temiz enerji kaynakları arasında hangisinin yer almadığı sorulmaktadır. Rüzgar enerjisi, biyokütle enerjisi, hidrojen enerjisi ve jeotermal enerji temiz enerji kaynakları olarak kabul edilirken, nükleer enerji ise temiz enerji kaynakları arasında yer almaz. Nükleer enerji, çevresel etkileri ve nükleer atık sorunları nedeniyle tartışmalı bir enerji kaynağı olarak kabul edilmektedir.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) Maddenin rengi"dir. Maddenin rengi, yoğunluğunu etkileyen faktörlerden biri değildir. Maddenin kütle miktarı, maddelerin hacimleri, sıcaklık ve basınç, yoğunluğunu etkileyen faktörler arasında yer alır. Bu soruda, maddenin yoğunluğunu etkileyen faktörlerden hangisinin olmadığı sorulmaktadır. Maddenin kütle miktarı, maddelerin hacimleri, sıcaklık ve basınç, yoğunluğunu etkileyen faktörler arasında yer alırken, maddenin rengi yoğunluğunu etkileyen bir faktör değildir. Renk, bir maddenin yoğunluğunu belirlemek için önemli bir ölçüt değildir.

Sorunun cevap anahtarı: C) Na. Bu soruda, bir elementin sembolünün hangi seçenekte olduğu sorulmaktadır. Element sembolleri, kimyasal semboller olarak da bilinir ve kimyasal elementlerin kısaltmalarını temsil eder. Verilen seçenekler arasında sadece "C) Na" seçeneği bir elementin sembolünü içerir. "Na" sembolü, sodyumu temsil eder ve periyodik tabloda bulunur. Diğer seçenekler molekül veya bileşiklerin sembollerini içerir.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) Oksijen"dir. Oksijen, doğal bir elementtir. Doğal elementler, saf halde doğada bulunan ve kimyasal olarak başka elementlere ayrıştırılamayan elementlerdir. Tuz, şeker ve su gibi maddeler bileşiklerdir ve farklı elementlerden oluşurlar. Ancak oksijen doğal bir elementtir ve saf halde atmosferde ve doğal kaynaklarda bulunur.

Bu sorunun cevap anahtarı "A) Karbondioksit (CO2)"dır. Fosil yakıtların yanması sırasında atmosfere salınan karbondioksit gazı, sera etkisiyle birlikte küresel ısınmaya neden olur. Fosil yakıtların yanması sırasında atmosfere salınan gazlar, sera etkisine neden olurlar. Ancak en yaygın ve önemli sera gazı olan karbondioksit (CO2), fosil yakıtların yanması sonucu en fazla salınan gazlardan biridir. Karbondioksit, atmosferde birikerek güneş ışınlarının yeryüzüne geri yansımasını engeller ve ısının atmosferde tutulmasına yol açar. Bu da küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle ilişkilendirilir.

Bu sorunun cevap anahtarı "C) Rüzgar enerjisi"dir. Rüzgar enerjisi, çevre dostu ve sürdürülebilir bir enerji kaynağıdır. Rüzgar enerjisi, doğal olarak oluşan rüzgarın kullanılarak elektrik enerjisi üretimine dönüştürülmesini sağlayan bir yenilenebilir enerji kaynağıdır. Rüzgar türbinleri, rüzgar enerjisini mekanik enerjiye çevirerek elektrik üretirler. Bu süreçte herhangi bir yakıt tüketimi veya zararlı emisyon salınımı olmaz. Rüzgar enerjisi, çevre dostu olması, sınırsız bir kaynak olması ve yenilenebilir olması nedeniyle sürdürülebilir bir enerji seçeneğidir.

Cevap anahtarı: C) 95 g MgCl2'nin molar kütlesi 95.21 g/mol'dür. Bir mol MgCl2'nin kütlesi, 95.21 gramdır. Dolayısıyla, 1 mol MgCl2 çözeltisinde 95 gram MgCl2 bulunur.

Verilen gazın hacmi, basıncı ve sıcaklığı kullanarak gazın molekül sayısını hesaplayabiliriz. Bunun için ideal gaz kanunu formülünü kullanacağız: PV = nRT. Burada P basınç, V hacim, n molekül sayısı, R gaz sabiti ve T sıcaklık değerini temsil eder. Verilen bilgilere göre: V = 1.5 L P = 1.2 atm T = 300 K R = 0.082 L.atm/mol.K Formülü kullanarak n'i bulmak için: n = PV / RT n = (1.2 atm * 1.5 L) / (0.082 L.atm/mol.K * 300 K) n = 0.18 mol / 24.6 L.atm/mol.K n ≈ 0.00732 mol Mol sayısını hesapladıktan sonra, molekül sayısını Avogadro sayısıyla çarparız. Avogadro sayısı, bir mol maddenin içerdiği parçacık sayısı olan 6.022 x 10^23'tür. Molekül sayısını hesaplamak için: Molekül sayısı = n * Avogadro sayısı Molekül sayısı ≈ 0.00732 mol * 6.022 x 10^23 Molekül sayısı ≈ 4.406 x 10^21 Sonuç olarak, verilen gazın yaklaşık molekül sayısı 4.406 x 10^21'dir.

Verilen glukoz çözeltisinin 100 gram olduğu bilgisiyle, kaç mol glukoz içerdiğini hesaplayabiliriz. Mol sayısı, madde miktarını belirtir ve mol kavramı, kütlenin molar kütle ile ilişkisini ifade eder. Glukozün molar kütle (M) değeri bilindiğinde, mol sayısını hesaplayabiliriz. Glukozün molar kütle değeri C6H12O6 formülündeki atomik kütlelerin toplamına eşittir. C: 12.01 g/mol H: 1.008 g/mol O: 16.00 g/mol Molar kütle hesaplaması: M = (6 * C) + (12 * H) + (6 * O) M = (6 * 12.01 g/mol) + (12 * 1.008 g/mol) + (6 * 16.00 g/mol) M = 72.06 g/mol + 12.096 g/mol + 96.00 g/mol M ≈ 180.156 g/mol Mol sayısını hesaplamak için, verilen glukoz miktarını molar kütleye böleriz. Mol sayısı = Kütle / Molar kütle Mol sayısı = 100 g / 180.156 g/mol Mol sayısı ≈ 0.555 mol Sonuç olarak, verilen 100 g glukoz çözeltisi yaklaşık olarak 0.555 mol glukoz içerir.

HCl (hidroklorik asit) çözeltisinde 2.5 L 0.5 M olduğu belirtilmiştir. Molarite (M) bir maddenin birim hacmine düşen madde miktarını ifade eder. Dolayısıyla, 0.5 M hidroklorik asit çözeltisi, her litre başına 0.5 mol HCl içerir. Mol ve kütle ilişkisi, mol kütlesini kullanarak hesaplanır. HCl'nin mol kütlesi 36.5 g/mol'dür. 0.5 mol HCl'nin kütle hesabı: 0.5 mol HCl * 36.5 g/mol = 18.25 g Bu hesaplama sonucunda, 1 L çözeltide 18.25 g HCl bulunur. 2.5 L çözeltideki HCl miktarı hesaplanırken, 1 L'deki HCl miktarı 18.25 g olduğundan, 2.5 L * 18.25 g/L = 45.625 g Yaklaşık olarak 45.625 g HCl bulunur.

Verilen bilgilere göre, 100 g sodyum hidroksit (NaOH) çözeltisi ile 200 g sıcak su karıştırıldıktan sonra elde edilen çözeltinin yoğunluğu 1.25 g/cm³ olarak verilmiştir. Bu durumda, bu çözeltinin hacmini bulmamız gerekiyor. Yoğunluk, bir maddenin kütlesinin birim hacmine (g/cm³) düşen miktarını ifade eder. Dolayısıyla, çözeltinin kütlesi ve yoğunluğu bilindiğinde, çözeltinin hacmi hesaplanabilir. Çözeltinin toplam kütlesi, sodyum hidroksit çözeltisi ve suyun kütlesinin toplamıdır: Toplam kütlesi = 100 g (sodyum hidroksit çözeltisi) + 200 g (su) = 300 g Yoğunluğu bilindiğine göre, çözeltinin hacmi şu şekilde hesaplanabilir: Hacim = Kütle / Yoğunluk = 300 g / 1.25 g/cm³ = 240 cm³ = 240 mL Sonuç olarak, bu çözeltinin hacmi 240 mL'dir. Soruda, sodyum hidroksit çözeltisi ve suyun karıştırılmasıyla elde edilen çözeltinin yoğunluğu ve kütlesi verilmiştir. Yoğunluk ve kütleye dayanarak, çözeltinin hacmi hesaplanır. Hacim hesaplaması için çözeltinin toplam kütlesi ve yoğunluğu kullanılır.

Verilen soruda, bir kapalı bir sistemin hacmi 1 L, içindeki metan gazının miktarı 10 g ve sıcaklığı 27°C olarak verilmiştir. Bu bilgilere dayanarak gazın basıncını hesaplayabiliriz. Gaz basınçları için ideal gaz kanunu kullanılır: PV = nRT Burada, P = basınç (atm) V = hacim (L) n = gazın mol sayısı R = gaz sabiti (0.082 L atm/K mol) T = sıcaklık (K) Sıcaklığı Celsius'tan Kelvin'e çevirmek için 27°C'ye 273 ekleyelim: T = 27°C + 273 = 300 K Mol sayısını bulmak için gazın kütlesini mol kütlesine bölmemiz gerekiyor. Metan (CH4) gazının mol kütlesi 16 g/mol'dür. 10 g CH4 / 16 g/mol = 0.625 mol CH4 Şimdi basıncı bulmak için ideal gaz kanununu kullanalım: P * 1 L = 0.625 mol * 0.082 L atm/K mol * 300 K P = (0.625 * 0.082 * 300) / 1 P ≈ 15.375 / 1 ≈ 15.375 atm Sonuç olarak, gazın basıncı yaklaşık olarak 15.375 atm'dir.

Verilen bilgilere göre, 25 mL 0.1 M hidroklorik asit (HCl) çözeltisi ile 25 mL 0.1 M sodyum hidroksit (NaOH) çözeltisi karıştırıldıktan sonra elde edilen çözeltinin pH değeri bulunmak istenmektedir. Hidroklorik asit (HCl) ve sodyum hidroksit (NaOH) birbirini nötralize eden asit ve bazdır. Karışım sonucunda hidroklorik asitin (HCl) hidrojen iyonları (H+) ve sodyum hidroksitin (NaOH) hidroksit iyonları (OH-) birleşerek su (H2O) oluşturur. Bu durumda, elde edilen çözelti nötr (pH=7) olacaktır. Soruda, hidroklorik asit ve sodyum hidroksit çözeltilerinin karıştırılması sonucunda elde edilen çözeltinin pH değeri sorulmaktadır. Hidroklorik asit ve sodyum hidroksit birbirini nötralize eden asit ve baz olduğu için, karışım sonucunda nötr bir çözelti elde edilir ve pH değeri 7 olur.

Verilen bilgilere göre, 1000 kg petrolün yanması sonucu oluşan enerji miktarının 4.2 x 10^10 J olduğu belirtilmektedir. Soruda ise bu enerjinin kilojoule cinsinden ifade edilmesi istenmektedir. 1 kilojoule (kJ) 1000 joule (J)'a eşittir. Bu nedenle, verilen enerji miktarı olan 4.2 x 10^10 J'yi kilojoule cinsine çevirmek için bu değeri 1000'e böleceğiz. 4.2 x 10^10 J / 1000 = 4.2 x 10^7 kJ Sonuç olarak, 1000 kg petrolün yanması sonucu açığa çıkan enerji miktarı 4.2 x 10^7 kJ'dir. Soruda, 1000 kg petrolün yanması sonucu açığa çıkan enerji miktarının kilojoule cinsinden ifade edilmesi istenmektedir. Verilen enerji miktarını 1000'e böldüğümüzde 4.2 x 10^7 kJ elde ederiz.