Kur'an-ı Kerim, İslam'ın temeli olan kutsal kitaptır. İman, tevhid ve itaat esaslarına odaklanan bu rehber kitap, hayatımıza anlam katar bizi yönlendirir
Kur'an-ı Kerim, Allah tarafından Hz. Muhammed'e (s.a.v.) vahyedilmiş kutsal kitabımızdır. Müslümanların temel inanç kaynağıdır ve hayatın her alanında rehberlik eder.
Kur'an, hayatımızı birçok yönden etkiler. Kur'an'ı okuyarak ve anlayarak:
Kur'an-ı Kerim, hayatımıza ışık tutan ve bizi doğru yola ileten bir kitaptır. Kur'an'ı okuyarak ve anlayarak hayatımızı daha anlamlı ve güzel hâle getirebiliriz.
Hz. Davud (a.s.), yaklaşık olarak MÖ 1000 yıllarında yaşamıştır. Kral Tâlut’tan sonra İsrailoğulları’nın başına geçmiştir. Kendisine daha sonra peygamberlik verilmiş ve Zebur adlı kutsal kitap indirilmiştir. Döneminde İsrailoğulları en güçlü zamanlarından birini yaşamıştır.
Hz. Davud (a.s.), Hz. Musa’dan (a.s.) yıllar sonra içinde Câlut adlı bir savaşçının da bulunduğu orduyla karşı karşıya gelmişti. Bu savaştan kaçmamak ve Tâlut'a karşı gelmemek için peygamberlerine söz veren İsrailoğulları emre uymayıp mücadeleden kaçtılar. Tâlut az sayıdaki askeriyle düşmanın karşısına çıktı. Hz. Davud (a.s.) düşmanın en güçlü askeri Câlut’u öldürdü ve Tâlut’un ordusu Allah’ın (c.c.) izniyle savaştan galip ayrıldı.
Hz. Davud ve Hz. Süleyman (a.s.), Kur'an'da anlatılan önemli peygamberlerdir. Her ikisi de İsrailoğulları'nın kralı olmuş ve kendilerine peygamberlik verilmiştir.
Hz. Davud (a.s.), İsrailoğulları'nın güçlü bir hükümdarıydı. Aynı zamanda iyi bir peygamberdi. Hz. Davud (a.s.), Çalıntı ile savaşmış ve onu yenmiştir. Kazandığı zaferle Kral Saul'un yerine Kral olarak tahta geçmiştir.
Hz. Davud (a.s.), adaletiyle ve iyi yönetimiyle bilinirdi. O, aynı zamanda iyi bir müzisyen ve şairdi. Hz. Davud (a.s.), Zebur adlı kutsal kitabı yazmıştır.
Hz. Süleyman (a.s.), Hz. Davud (a.s.)'un oğlu ve İsrailoğulları'nın bir sonraki kralıdır. Hz. Süleyman (a.s.), babası gibi güçlü bir hükümdardı. O, aynı zamanda çok bilgili ve zeki bir peygamberdi.
Hz. Süleyman (a.s.), adaletiyle ve iyi yönetimiyle bilinirdi. O, aynı zamanda iyi bir mimardı. Hz. Süleyman (a.s.), Kudüs'te bulunan Süleyman Mabedi'ni inşa etmiştir.
Hz. Davud ve Hz. Süleyman (a.s.)'ın hayatlarından birçok mesaj alabiliriz. Bu mesajlardan bazıları şunlardır:
İbrahim suresi, Mekke'de inen 52 ayetten oluşan bir suredir. Sure, adını 35. ayette geçen Hz. İbrahim'den alır.
Surede, iman ve inkâr konusu geniş bir şekilde işlenir. 2. ayetin sonunda kâfirlere şiddetli azap hatırlatılır. 9. ayetin sonunda ise inkârcıların peygamberlere karşı tepkisi şöyle aktarılır: "...Biz sizinle gönderileni inkâr ediyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de derin bir şüphe içindeyiz."
Surede, ahiret hayatına dair bilgiler verilir. 3. ayette dünya hayatını ahirete tercih edenlerin içine düştükleri yanlış tutum vurgulanır. Diğer ayetlerde ise cennet nimetlerine ve cehennem azabına ilişkin bilgiler yer alır.
Surede, ibadete dair emirler de yer alır. Örneğin 31. ayette namaz ibadeti tekrar inananlara hatırlatılır.
Surede, ahlak konuları da değinilen hususlardandır. 7. ayette yer alan şükür, 31. ayette yer alan yardımlaşma konuları bu noktada dikkatimizi çeker.
Surenin 35. ayeti ve devamında Hz. İbrahim (a.s.) ile ilgili konular yer alır. Bu bölümde özellikle Hz. İbrahim'in (a.s.) Kâbe çevresinde yaptığı dualar dikkatimizi çeker.
İbrahim suresi, Sevgili Peygamberimizi (s.a.v.) teselli eden ve Mekkeli inkarcıları uyaran bir suredir. Surede, iman ve inkâr, ahiret hayatı, ibadetler, ahlaki konular ve Hz. İbrahim'in (a.s.) duaları gibi konular işlenir.
İbrahim Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 14. suresidir. 52 ayetten oluşur. Mekke döneminde indirilmiştir.
İbrahim Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en önemli surelerinden biridir. Surede, Kur'an'ın amacı ve özellikleri, peygamberlerin görevi ve mücadelesi, kâfirlerin durumu ve ahiretteki cezaları, müminlerin özellikleri ve ahiretteki ödülleri gibi konular ele alınmaktadır.
Ayet Numarası | Ayet Metni |
---|---|
1 | Elif, Lâm, Râ. Bu, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye layık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. |
2 | Şiddetli azaptan dolayı vay kâfirlerin hâline. |
3 | Dünya hayatını ahirete tercih edenler, (insanları) Allah’ın yolundan çevirip onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlar derin bir sapıklık içindedirler. |
İbrahim Suresi, Kur'an'ın amacı ve özellikleri, peygamberlerin görevi ve mücadelesi, kâfirlerin durumu ve ahiretteki cezaları, müminlerin özellikleri ve ahiretteki ödülleri gibi konulara değinerek, insanların dikkatini çekmektedir.
Kur'an'da sıkça kullanılan kavramlar arasında din, iman, tevhid ve itaat yer alır. Bu kavramları sözlükten öğrenebiliriz, ancak Kur'an'da daha geniş anlamlara gelirler.
Sözlükte "din" kelimesi "âdet, durum, ceza, ödül, itaat" anlamlarında kullanılır. Kavram olarak dini şöyle tanımlayabiliriz:
Bu tanımda dikkatimizi çeken noktalar şunlardır:
Sözlükte "iman" kelimesi "inanmak, güvenmek" anlamlarına gelir. Kavram olarak imanı şöyle tanımlayabiliriz:
İman, İslam'ın temelidir. Bir kimse iman etmeden Müslüman olamaz. İmanın artması ve eksilmesi mümkündür. İmanın artması için dua etmek, Kur'an okumak, Allah'ı zikretmek ve iyi ameller işlemek gerekir.
Sözlükte "tevhid" kelimesi "birlemek, tek kılmak" anlamlarına gelir. Kavram olarak tevhid, Allah'ın varlığını ve birliğini kabul etmek demektir. Bu, O'ndan başka ilah olmadığı, O'nun her şeye kadir olduğu ve ibadet edilen tek varlığın O olduğuna inanmak anlamına gelir.
Tevhid, İslam'ın en önemli inanç esaslarından biridir. Tevhid'e inanmayan kimse Müslüman olamaz.
Sözlükte "itaat" kelimesi "boyun eğmek, uymak, söz dinlemek" anlamlarına gelir. Kavram olarak itaat, Allah'ın emirlerine ve yasaklarına uymak demektir. Bu, Allah'ın emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmak anlamına gelir. İtaat, Müslüman'ın en önemli görevlerinden biridir. İtaat eden kimse, Allah'ın rızasını kazanır ve ahirette büyük bir mükafata kavuşur.
Din, iman, tevhid ve itaat, İslam'ın temel kavramları arasındadır. Bu kavramları doğru bir şekilde anlayıp yaşamak, her Müslüman'ın görevidir.
Din, inanç, ibadet, ahlak ve hukuktan oluşan kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Bu yüzden din sadece bir kurala veya uygulamaya indirgenemez.
İman, "Allah'tan alıp din adına tebliğ ettiği kesinlik kazanan hususlarda peygamberleri tasdik etmek ve onlara inanmak" anlamına gelir. İman eden kişiye mü'min denir.
Tevhid, Allah'ın (c.c.) ilah olduğunu kabul etmek, onun birliğine inanmak ve ona هیچ şey ortak koşmamakla gerçekleşir. Allah'ı birleyen kişiye "muvahhit" denir.
Din, iman ve tevhidi birlikte düşünmek önemlidir. İman, dinin temelidir ve tevhidi de imanın temelidir. Müslümanlar, Allah'ın (c.c.) bir olduğuna ve ona ortak koşulmaması gerektiğine inanırlar.
Ey iman edenler! Allah’a ve Resullerine itaat edin ve (Kur’an’ı) dinlediğiniz hâlde ondan yüz çevirmeyin.
İtaat, Allah’ın (c.c.) ve Sevgili Peygamberimizin emir ve yasaklarına isteyerek uymaktır.
İtaat, imanın bir gereğidir. Ama itaat ederken dikkatli olmak gerekir. Kime ve nasıl itaat edeceğimize iyi dikkat etmeliyiz. Yanlış yönlendirmelere ve yanlış kişilere itaat etmenin Allah'a (c.c.) isyan etmek anlamına geleceğini hiç unutmamalıyız.