7.Sınıf DKAB III. Ünite Test 1 (Ahlaki Davranışlar)

İslam dini, insanları doğruluk ve dürüstlük, merhamet ve yardımseverlik, sevgi ve saygı gibi ahlaki özelliklere sahip olmaya teşvik eder.

Yüce Allah (c.c.), Müslümanlardan yalan söylemeyi, hile yapmayı, başkalarını aldatmayı açık ve kesin bir şekilde yasaklar.

Yardımseverlik, doğruluk ve dürüstlük, sevgi ve saygı, merhamet ve şefkat gibi ahlaki değerlerle yakından ilişkilidir. Doğruluk ve dürüstlük, yardımseverliğin temelini oluşturur. Sevgi ve saygı, yardımseverliğin oluşmasında önemli bir rol oynar. Merhamet ve şefkat ise yardımseverliğin en önemli göstergelerindendir.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), yardımseverliği bir ihtiyaç sahibinin ihtiyacını gidermek, bir başkasına yardım eli uzatmak, bir başkasının sıkıntısını paylaşmak gibi davranışlarla tanımlamıştır.

Yardımseverlik, toplumda huzur ve güven ortamının oluşmasına katkı sağlar. Çünkü yardımsever insanlar, zor durumda olan insanlara yardım ederek onların sıkıntılarını gidermeye çalışırlar. Bu durum, toplumda sevgi ve saygı duygularının gelişmesine, insanların birbirine karşı yardımlaşma ve dayanışma duygularının artmasına yardımcı olur. Yardımseverlik, insanların birbirine karşı sevgi ve saygı duymasına yardımcı olur. Çünkü yardımsever insanlar, başkalarına yardım ederek onların ihtiyaçlarını karşılarlar. Bu durum, insanların birbirlerini daha iyi anlamalarına, birbirlerine karşı sevgi ve saygı duymalarına yardımcı olur. Yardımseverlik, ihtiyaç sahibi insanların maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir rol oynar. Çünkü yardımsever insanlar, ihtiyaç sahibi insanlara maddi ve manevi yardımda bulunurlar. Bu durum, ihtiyaç sahibi insanların maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanmasına, onların hayatlarını daha iyi bir şekilde sürdürmelerine yardımcı olur. Yardımseverlik, insanların Allah'a (c.c.) yaklaşmasına vesile olur. Çünkü yardımsever insanlar, Allah'ın (c.c.) rızasını kazanmak için yardımda bulunurlar. Bu durum, insanların Allah'a (c.c.) yakınlaşmasına, Allah'a (c.c.) karşı olan sevgi ve bağlılıklarının artmasına yardımcı olur.

Adaletli olmak, toplumda huzur ve güven ortamının oluşmasına katkı sağlar. Çünkü adaletli insanlar, haksızlıklara karşı çıkarak, haksızlıkların önüne geçerler. Bu durum, toplumda huzur ve güven ortamının oluşmasına yardımcı olur. Adaletli olmak, insanların birbirine karşı sevgi ve saygı duymasına yardımcı olur. Çünkü adaletli insanlar, herkese eşit davranırlar. Bu durum, insanların birbirlerine karşı sevgi ve saygı duymalarına yardımcı olur. Adaletli olmak, haksızlıkların önüne geçmeye yardımcı olur. Çünkü adaletli insanlar, herkesin hakkını korur ve haksızlıklara karşı çıkarlar. Bu durum, haksızlıkların önüne geçmeye yardımcı olur. Adaletli olmak, Allah'ın (c.c.) rızasını kazanmaya yardımcı olur. Çünkü adaletli insanlar, Allah'ın (c.c.) emirlerine uygun davranarak, Allah'ın (c.c.) rızasını kazanmaya çalışırlar.

Sevgi, insanlar arasında güven, saygı ve hoşgörü ortamının oluşmasını sağlar. Dostluk ve kardeşlik de bu ortamın önemli unsurlarıdır. Bu nedenle sevgi, dostluk ve kardeşliğin temelini oluşturur.

Yardımlaşma, dayanışma, fedakârlık, hoşgörü, saygı gibi davranışlar insanların birbirini sevmesine ve dost olmasına yardımcı olur. Küslük, kin, yalan, dedikodu, haksızlık, zulüm gibi davranışlar ise insanların birbirinden uzaklaşmasına neden olur.

İslam dini, insanlar arasında sevgi ve dostluğun gelişmesini sağlamak için başkalarının haklarına saygı göstermeyi, onlara zarar vermememeyi, birbirleriyle yardımlaşmayı ve dayanışmayı, birbirlerini sevinçlerinde ve üzüntülerinde yalnız bırakmamayı öğütler.

Bir Müslüman, başka bir Müslümanla sevgi ve saygılı bir şekilde davranmalıdır. Ona karşı kin ve nefret duymamalı, küs durmaktan kaçınmalı, yalan söylememelidir.

Vatanseverlik, bir insanın kendi vatanını sevme, ona sahip çıkma duygusudur. Vatansever insanlar, vatanlarının bağımsızlığı ve bütünlüğü için her türlü fedakârlığı yapmaya hazırdırlar.

Vatanseverlik, yukarıdaki tüm davranışlarla ifade edilebilir. Vatanın bayrağını, ezan sesini sevmek, onun doğal ve tarihi güzelliklerini korumak, onun kalkınması için çalışmak, vatanın bağımsızlığı ve bütünlüğü için mücadele etmek, vatanseverliğin ifadesidir

Semud kavmi, Medine ile Şam arasında, Hicr denilen bölgede yaşamıştır.

Semud kavmi, Hz. Salih'in (a.s.) davetine karşı inkarcı bir tavır sergilemişlerdir.

Hz. Salih'in (a.s.) kavmine verdiği mucize bir devedir.

Hz. Salih'in (a.s.) kavmi, Allah'ın (c.c.) emrine karşı gelerek deveyi öldürmüştür.

Hz. Salih'in (a.s.) kavmine verdiği mucize olan deveye zarar verenler hem dünyada hem de ahirette cezalandırılmışlardır.

Hz. Salih'in (a.s.) kavmine inananlar kavimlerine inanmaya devam etmişlerdir.

Hûd suresinde Semud kavminin Allah'a (c.c.) inanmayan ve putperestlik inancına sahip olan bir topluluk olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle cevap C) Seçeneği'dir.

Hûd suresinde Semud kavminin Allah'ın (c.c.) emirlerine uymayan ve inkarcılıkta ısrar eden bir topluluk olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle cevap D) Seçeneği'dir.

Felâk suresi, Allah'tan (c.c.) kötülüklerden sığınmak için okunan bir suredir. Bu nedenle cevap C) Seçeneği'dir.

Felâk suresinde, insanların şerrinden, cinlerin şerrinden, büyücülerin şerrinden ve hasetçinin şerrinden Allah'a (c.c.) sığınılması istenir. Bu nedenle cevap C) Seçeneği'dir.