10.Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 2.Dönem 2.Yazılı

Bu sorunun cevap anahtarı "D) Kiyas" dır. Fıkhi yorumlama sürecinde kiyas yöntemi, mevcut bir hükme benzer bir durumun uygulanmasında kullanılır. Kiyas, Kur'an ve Sünnet'te açık bir hüküm bulunmadığı durumlarda uygulanır ve bir meselede benzerlik bulunan iki durumdan, açık olanın hükmü diğerine de uygulanır. Bu yöntem, İslam hukukunun gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.

Cevap anahtarı C) Benzeri yoktur'dur. Eşarilik akımı, Allah'ın isim ve sıfatlarını gerçek anlamlarıyla kabul eder ve benzeri yoktur. Bu akıma göre, Allah'ın isim ve sıfatları sadece benzersizdir, aynı zamanda birbirine bağlıdır ve bu özellikleriyle O'nun gerçek doğasını yansıtırlar.

Cevap anahtarı A'dır: İstidlal, kesin bir delile dayanarak bir sonuca varma yöntemidir ve İslam düşüncesinde önemli bir yer tutar. İstidlal, tartışmalı konularda doğru bir çözüm bulmak için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem genellikle Kur'an ve hadis gibi İslam kaynaklarının kullanılmasıyla gerçekleştirilir.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) Selefi" dir. Fıkıh, İslam hukuku ile ilgili konuları kapsayan bir disiplindir ve farklı fıkıh mezhepleri, farklı kaynaklardan yola çıkarak İslam hukukunu yorumlarlar. Hanefi, Şafiî, Câferî ve Maliki mezhepleri İslam'ın dört büyük mezhebinden bazılarıdır. Selefi ise bir düşünce akımıdır ve fıkıh mezhebi olarak kabul edilmez.

Bu sorunun cevap anahtarı B şıkkıdır. İslam hukukunda, Kur'an ve Sünnet'te açık bir hüküm olmaması durumunda kullanılan bir yöntem olan İstihsan, benzer durumlardan çıkarılan sonuçlara dayanarak bir hüküm oluşturma yöntemidir. İstihsan, diğer hüküm çıkarma yöntemleriyle birlikte kullanılır ve İslam hukukunun gelişiminde önemli bir rol oynar.

Sorunun cevap anahtarı "D) Kıskanmak"tır. İslam ahlakında kıskanmak, başkasının malı, mülkü veya başarısıyla ilgili duyulan olumsuz bir duygu olarak kabul edilir. İslam'da insanlar arasında eşitlik ve adaletin sağlanması önemlidir ve kıskançlık bu değerlere aykırıdır.

Bu sorunun cevap anahtarı "C) Kendini beğenmek" dir ve İslam ahlakında yerilen bir davranıştır. İslam ahlakı, bireyin kendini beğenmesini değil, mütevazi olmasını ve başkalarına karşı saygılı davranmasını teşvik eder. İnsanların kusurlarını örtmek, hoşgörü göstermek ve adaletli olmak gibi davranışlar İslam ahlakının önemli prensipleridir.

Sorunun cevap anahtarı "E) İdeolojik farklılıklar" olarak belirtilmiştir. Dinler arası farklılıkların yanı sıra, aynı din içindeki farklı yorumlar da ideolojik farklılıkların bir sonucu olabilir. Bu farklılıklar bazen siyasi çekişmelerin temelinde yatar ve bu nedenle siyasi çekişmelerle ilgili bir sebep olarak belirtilmiştir.

Cevap anahtarı A'dır. Dil farklılıkları dini metinlerin yorumlanmasında önemli bir etkiye sahiptir çünkü aynı metinlerin farklı dillere çevrilmesi ve farklı dillerdeki kelimelerin farklı anlamlar taşıması nedeniyle farklı yorumlamalara yol açabilir. Bu nedenle, farklı dillerdeki kaynakların yorumlanması farklılıklara sebep olabilir ve bu durum dini yorum farklılıklarına neden olabilir.

Bu sorunun cevap anahtarı A seçeneği olan "Kötü sözler söylemek"tir. İslam dini, dürüstlük, hoşgörü, saygı, sabır, yardımseverlik gibi ahlaki değerleri önemserken, kötü sözler söylemek gibi ahlaka aykırı davranışları da yasaklamaktadır. İslam dininde ahlak, insanların hem Allah'a hem de insanlara karşı sorumluluklarını yerine getirmeleriyle ilgilidir.

Cevap anahtarı "D) İslam hukukunun değişmez olması" şeklindedir. Dini yorum farklılıklarının sebepleri arasında yer almayan bu seçenek, İslam hukukunun değişmezliğinden kaynaklanan bir sebep değildir. Dil ve kültür farklılıkları, İslam'ın kaynaklarının yeterince açık olmaması, siyasi ihtilaflar, tarihsel ve coğrafi faktörler gibi sebepler dini yorum farklılıklarına neden olabilir.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) İstihbar" olarak verilmiştir. İslam düşüncesinde bir hükmün yorumlanmasında kullanılan yöntemlerden bazıları kıyas (benzetme), icma (topluluk uzlaşması), istihsan (tercih), istidlal (delil çıkarımı) gibi yöntemlerdir. İstihbar ise bu yöntemler arasında yer almaz.

Bu sorunun cevap anahtarı, İslam düşüncesinde fıkhi yorum farklılıklarının tarihsel faktörlerinin neler olduğunu sorgulamaktadır. İslam'ın ilk dönemlerindeki siyasi çekişmeler ve iç savaşlar, İslam'ın yayılması ve farklı kültürlerle karşılaşması, farklı fıkıh mezheplerinin ortaya çıkması gibi faktörler, İslam düşüncesinde fıkhi yorum farklılıklarının ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamıştır.

Cevap anahtarı B şıkkı olan bu soruda, ayette belirtilen Allah'ın emriyle birlikte ahlak ve terbiye arasındaki ilişki sorulmaktadır. Bu doğrultuda, ahlakın terbiyenin bir parçası olduğu söylenebilir. Terbiye, bireyin düzenli ve doğru davranışlar sergilemesi için gerekli olan eğitim sürecini ifade ederken, ahlak ise insan davranışlarındaki doğruluk, dürüstlük, adalet gibi değerleri içerir. Dolayısıyla, terbiye süreci ahlaki değerlerin kazandırılmasını da kapsar ve ahlak ve terbiye birbirinden ayrılamaz bir bütün oluştururlar.

Cevap: B) Terbiye, ahlakın üstündedir. Verilen hadis, doğru söylemenin doğru davranışlar sergilemekle birlikte terbiye ile de ilişkili olduğunu ifade eder. Terbiye, bir kişinin davranışlarını şekillendirmek ve düzenlemek için aldığı eğitim ve öğretim sürecidir. Ahlak ise doğru ve yanlış arasındaki ayrımı belirleyen ilkelerin ve değerlerin toplamıdır. Bu nedenle, terbiye, kişinin davranışlarını şekillendirmek için ahlaki ilkeleri uygulama yoludur ve bu nedenle terbiye, ahlakın üstünde bir konumda yer alır.

Cevap anahtarı B şıkkıdır. Ayette belirtilen ahlaki değerler adalet, doğruluk, dürüstlük ve en doğru olanı yapmakla ilgilidir. Tartışmadan kaçınmak ise ayette bahsedilmemiştir ve bir ahlaki değer olarak kabul edilmemiştir.

Bu sorunun cevap anahtarı "C) Sorumlu olmak" tır. Ayette, herkesin yarın için ne göndermiş olduğuna bakması gerektiği ve Allah'tan korkulması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu, insanların eylemlerinin sonuçlarına ve sorumluluklarına karşı duyarlı olmaları gerektiği anlamına gelir. Bu ahlaki değer, insanların kendi eylemlerinin sonuçlarından sorumlu olduklarını ve bunun farkında olmaları gerektiğini vurgular. K

Bu sorunun cevap anahtarı "Dayanışma" dır. Hadis, insanların birbirleriyle dayanışma içinde olması gerektiğini vurgulamaktadır. Acı duyduğumuzda vücudumuzun her yerinin aynı şekilde etkilendiği gibi, insanlar da birbirlerinin acılarını ve sıkıntılarını paylaşarak dayanışma içinde olmalıdır.

Cevap anahtarı: A) Yardımseverlik. Bu hadis yardımseverlik değerini vurgulamaktadır. İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olan kişidir. Yardımseverlik insanların birbirlerine yardım etmesi, başkalarının ihtiyaçlarını karşılaması anlamına gelir. Bu hadis ayrıca toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın önemine de işaret etmektedir. Yardımsever olmak, insanlar arasındaki bağı güçlendirir ve toplumsal kalkınmaya katkı sağlar.