Seçmeli Çevre Eğtimi 1.Dönem 2.Sınav (TEST) - 7.Sınıflar

Doğru ifade şıkkı: D) Kömür, petrol ve doğalgaz santralleri küresel olarak tüm dünyayı tehdit eden etkileri bulunmamaktadır. A) Dünya, doğal kaynakları hızla tükenmektedir. Bu ifade doğrudur, çünkü insan faaliyetleri doğal kaynakların hızla tükenmesine neden olmaktadır. B) Dünya’nın en büyük enerji kaynağını petrol, kömür gibi fosil yakıtlar oluşturmaktadır. Bu ifade doğrudur, çünkü fosil yakıtlar dünya enerji tüketiminin büyük bir kısmını oluşturmaktadır. C) Fosil yakıtlar bitki, hayvan, dinozor gibi canlıların atıklarının milyonlarca yıl boyunca toprak altında kalması sonucu basınç etkisiyle oluşmuştur. Bu ifade doğrudur, çünkü fosil yakıtlar organik maddelerin uzun süreli çürümesi ve jeolojik süreçler sonucunda oluşmuştur. D) Kömür, petrol ve doğalgaz santralleri küresel olarak tüm dünyayı tehdit eden etkileri bulunmamaktadır. Bu ifade yanlıştır. Fosil yakıtların kullanımı ve yanması çevre kirliliğine, sera gazı emisyonlarına ve iklim değişikliğine katkıda bulunmaktadır. Dolayısıyla, fosil yakıt santralleri küresel olarak tüm dünyayı tehdit eden etkilere sahiptir.

Cevap: A) Sürdürülebilir enerji Enerji ihtiyaçlarını tehlikeye atmadan karşılamak için kullanılan enerjiye sürdürülebilir enerji denir. Sürdürülebilir enerji kaynakları yenilenebilir ve doğal olarak devamlı olarak mevcut olan kaynaklardır, bu nedenle çevreye zarar vermeden ve kaynakları tüketmeden enerji üretilebilir. B) Fosil yakıt enerji, doğal kaynaklar olan petrol, kömür ve doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanıldığı enerji üretimini ifade eder. Bu enerji kaynağı çevresel etkilere ve kaynak tükenmesine neden olduğu için soruda verilen tanıma uymaz. C) Kimyasal enerji, kimyasal reaksiyonlar sonucunda depolanan enerjiyi ifade eder. Bu enerji kaynağı da sürdürülebilir enerji kavramıyla doğrudan ilişkili değildir. D) Endüstriyel enerji, sanayi sektöründe kullanılan enerjiyi ifade eder. Bu terim de sürdürülebilir enerji kavramıyla özdeşleşmez.

Cevap: C) Jeotermal enerji Yukarıda verilen özellikler jeotermal enerjiye işaret etmektedir. Jeotermal enerji, yerkabuğundaki derinliklerde birikmiş olan ısının kullanılarak elde edilen enerjidir. Bu enerji türü jeotermal kaynaklardan elde edilen buharın gücüyle elektrik üretimi yapılabilmekte ve birçok alanda kullanılabilmektedir, örneğin konutların ve seraların ısıtılması, dokuma sanayisi, konservecilik gibi alanlarda kullanılmaktadır. A) Güneş Enerjisi, güneş ışığının ve ısı enerjisinin kullanılarak elde edilen enerji türünü ifade eder. B) Rüzgâr enerjisi, rüzgârın kinetik enerjisinin kullanılarak elde edilen enerji türünü ifade eder. D) Hidrolik enerji, suyun potansiyel ve kinetik enerjisinin kullanılarak elde edilen enerji türünü ifade eder.

Cevap Anahtarı: D) Hidrolik enerji Verilen metinde, akarsudan elde edilen enerjinin suyun akış gücü ve türbinler aracılığıyla elektrik enerjisine dönüştürüldüğü açıklanmaktadır. Bu açıklama hidrolik enerjiyi tanımlamaktadır. Hidrolik enerji, suyun akışıyla elde edilen enerji türüdür. Bu nedenle, sorunun cevap anahtarı "D) Hidrolik enerji" olacaktır.

Doğru cevap anahtarı D olacaktır. Verilen ifadelerde, atıkların tamamının veya içindeki kullanılabilir maddelerin geri kazanımı veya tekrar kullanılmaması ve atıkların fiziksel, biyolojik veya kimyasal arıtma ile tehlikesiz veya daha az tehlikeli hale getirilmesi yöntemleri vurgulanmaktadır. Bu durum, tehlikeli atıkların yok edilmesi yöntemleri arasında yer almaktadır. Dolayısıyla, doğru cevap anahtarı "D) I, II ve III" olacaktır.

Cevap: A) Tehlikeli atıklar, katı atıklarla birlikte yok edilebilirler.Verilen ifadeler arasında doğru olmayan seçeneğe bakacak olursak, A seçeneği doğru değildir. Tehlikeli atıklar, katı atıklarla birlikte yok edilemezler. Tehlikeli atıkların özel işlemlere tabi tutulması ve doğru bir şekilde bertaraf edilmesi gerekmektedir.

Cevap: C) Atık. Verilen tanıma göre, üreticisi tarafından artık kullanılmaz, işe yaramaz veya tehlike oluşturduğuna inanılan ve yok edilmesi gereken maddeler atık olarak adlandırılır. Atıklar, çevre için potansiyel bir tehlike oluşturabilir ve doğru şekilde bertaraf edilmeleri önemlidir. Geri dönüşüm (A) ise kullanılmış malzemelerin tekrar işlenerek yeni ürünlere dönüştürülmesini ifade eder. Ekolojik ayak izi (B) ise kişinin veya bir ürünün çevreye olan etkisini ölçen bir kavramdır. Döngü (D) ise bir sürecin başa dönmesi ve tekrarlanması anlamına gelir.

Doğru cevap D olacaktır. Verilen ifadelerde, fosil yakıtların yakılması, katı atık yönetimi ve ulaştırma sera gazlarının oluşmasını doğrudan etkileyen faktörlerdir. Fosil yakıtların yanması CO2 emisyonlarına, katı atık yönetimi metan gazı salınımına ve ulaştırma da CO2, NOx ve diğer sera gazlarının salınımına neden olabilir. Dolayısıyla, doğru cevap "D) I, II ve III" olacaktır.

Doğru cevap D) 6'dır. Hava, su, gıdalar, yakıt, enerji ve atıklar ekolojik ayak izini oluşturan elementler arasındadır. Bu nedenle, toplamda 6 element ekolojik ayak izini oluşturan elementlerdir.

Doğru cevap "A) Ekolojik ayak izi" olacaktır. Verilen tanımda, biyolojik olarak verimli toprak ve suyun bulunduğu alanın hesaplanması gerektiği belirtilmektedir. Bu kavram, insanların kullandığı yenilenebilir kaynakları sağlamak için ekosistem üzerindeki etkilerini ölçmeye yönelik bir hesaplama olan "ekolojik ayak izi" olarak adlandırılır. Ekolojik ayak izi, bireylerin, toplumların veya ülkelerin kaynak tüketimini ve çevreye olan etkisini ölçmeye yardımcı olur.

Cevap anahtarı: B) Öğrenim ihtiyacı. Nüfus dağılımını etkileyen faktörler doğal ve beşeri unsurlar olarak iki gruba ayrılabilir. Doğal unsurlar, doğanın etkisiyle nüfusun belirli bölgelere yoğunlaşmasına veya dağılmasına neden olur. Doğal afetler, iklim koşulları ve bitki örtüsü gibi doğal unsurlar, nüfus dağılımını etkileyen faktörler arasındadır. Öğrenim ihtiyacı ise bir beşeri unsurdur ve nüfus dağılımını etkilemez. Bu nedenle, doğal unsurlar arasında öğrenim ihtiyacı yer almaz.

Cevap anahtarı: D) I, II ve III. Çevre kirliliğine sebep olan etmenler genellikle çok çeşitli olabilir. İlk ifade olan plansız sanayileşme ve sağlıksız kentleşme, sanayi faaliyetlerinin kontrolsüz ve düzensiz bir şekilde gerçekleşmesiyle çevre kirliliğine yol açabilir. İkinci ifade olan hızla artan dünya nüfusu, doğal kaynakların aşırı kullanımına ve çevre üzerindeki baskının artmasına sebep olarak çevre kirliliğini etkiler. Üçüncü ifade olan kimyasal maddelerin kullanımının artması, endüstriyel faaliyetler ve tarım uygulamaları gibi alanlarda yaygın olarak kullanılan kimyasal maddelerin çevre kirliliğine sebep olabilmesine işaret eder. Dolayısıyla, I, II ve III ifadeleri çevre kirliliğine sebep olan etmenler arasındadır.

Cevap anahtarı: C) Doğada gerçekleşenler faaliyetler canlıları etkilemez. Doğada gerçekleşen olaylar ve faaliyetler genellikle canlıları etkiler. Bu etkileşim, canlılar arasında beslenme, üreme, rekabet, avlanma gibi doğal süreçleri içerir. Buna ek olarak, cansız varlıkların da canlıları etkilediği düşünülmelidir. Örneğin, iklim değişiklikleri, su kaynaklarının azalması, toprak erozyonu gibi doğal olaylar canlıların yaşamını etkileyebilir. Dolayısıyla, C seçeneği doğru değildir.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) I, II ve III" olacaktır. Verilen ifadelerin hepsi doğrudur. I. İfade, günümüzde plastik malzemelerinin birçok alanda kullanıldığını ifade etmektedir. II. İfade, plastik malzemelerin kolay işlenebilmesi, parlak ve renkli olması nedeniyle farklı alanlarda kullanılmasına imkan sağladığını belirtmektedir. III. İfade, plastikten yapılan ürünlerin çoğunun kısa süreli veya tek kullanımlık olduğunu, bazılarının ise uzun süre boyunca kullanılmak üzere üretildiğini ifade etmektedir.

Bu sorunun cevap anahtarı "A) Petrol" olacaktır. Plastik maddelerin ham maddesi petrol olarak bilinir. Petrol, plastik üretiminde kullanılan bir fosil yakıttır ve plastiklerin temel bileşenidir. Plastiklerin üretimi için petrolün rafine edilerek ham madde haline getirilmesi gerekmektedir. Petrol, plastiklerin çeşitli özelliklerini belirleyen ve farklı plastik türlerinin üretiminde kullanılan bir kaynaktır.

Cevap anahtarı: B) Yaşam döngüsü analizi. Bir ürünün tüm yaşam döngüsünü kapsayan analiz çalışmaları, yaşam döngüsü analizi olarak adlandırılır. Bu analiz, ürünün hammaddelerin elde edilmesinden üretimine, kullanım sürecinden atık yönetimine kadar tüm aşamalarını içerir. Bu analiz, çevresel etkilerin değerlendirilmesine ve sürdürülebilirlik açısından önemli bilgilerin elde edilmesine yardımcı olur. Bu nedenle, B seçeneği doğru cevaptır.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) I, II ve III" olacaktır. I, II ve III numaralı ifadelerin hepsi insan faaliyetleri sonucu madde döngüsünü olumsuz etkileyebilir. I. Sanayi ve teknolojinin gelişmesi, artan üretim ve tüketimle birlikte doğal kaynakların daha fazla kullanılmasına ve kaynakların hızla tükenmesine neden olabilir. II. Artan nüfus, doğal kaynak taleplerini artırır ve kaynakların sınırlı olduğu bir ortamda doğal kaynakların aşırı kullanımına yol açabilir. III. Motorlu taşıtların artması, fosil yakıtların yanması sonucu sera gazlarının salınımına ve hava kirliliğine neden olarak ekosistemlere zarar verebilir.

Cevap anahtarı: D) I, II ve III. Karbon döngüsü ile ilgili ifadelerden hepsi doğrudur. İfadeler şunları belirtir: I. Canlıların atıkları ve fosilleriyle toprağa karışan karbon, karbon döngüsünün bir parçasıdır. II. Doğadaki karbonun büyük bir kısmı karbondioksit (CO2) şeklinde bulunur. III. Fosil yakıtların yanması, yangınlar, volkanik patlamalar ve canlıların solunumu karbondioksit (CO2) gazının atmosfere salınmasına neden olur. Bu açıklamalar doğrultusunda, I, II ve III ifadelerinin hepsi doğrudur ve doğru cevap D seçeneğidir.

Bu sorunun cevap anahtarı "B) su döngüsü" olacaktır. Yeryüzündeki suyun canlılar tarafından kullanılması ve tekrar atmosfere dönmesi olayı su döngüsü olarak adlandırılır. Su döngüsü, güneş enerjisi ve yerçekimi etkisiyle gerçekleşir. Bu döngüde, su buharı yükselerek bulutları oluşturur, buhar yoğunlaşarak yağmur, kar veya dolu şeklinde yeryüzüne düşer, yer altına sızabilir veya akarsular, göller ve okyanuslar aracılığıyla yeniden denizlere dönebilir. Su döngüsü, suyun sürekli olarak hareket ettiği ve canlıların su kaynaklarından faydalandığı önemli bir döngüdür. Bu döngü, suyun temizlenmesi, dağıtılması ve canlıların suya erişimi için hayati bir rol oynar.

Cevap anahtarı: D) I, II ve III. Verilen ifadelerin hepsi doğrudur: I. Güneş, hava, su, rüzgâr, biyokütle gibi enerji kaynakları doğada sürekli bulunan yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. II. Yenilenebilir enerji kaynaklarının atıkları yenilenemez kaynaklara göre doğaya daha az zarar verir ve çevreyi kirletmez. III. Atıkların tekrar kullanıma kazandırılması işlemi geri dönüşüm olarak adlandırılır. Bu açıklamalar doğrultusunda, I, II ve III ifadelerinin hepsi doğrudur ve doğru cevap D seçeneğidir.

Bu sorunun cevap anahtarı "A) İhtiyaçlarımızı karşılarken, geri dönüşümü olan ve doğaya dost ürünler kullanmamalıyız." şeklindedir. Doğru ifadeler geri dönüşümü vurgularken, çevreye zarar vermeyen ürünlerin kullanılması gerektiğini belirtirken, yanlış ifade tam tersini söylemektedir. Bu nedenle doğru olmayan ifade "A) İhtiyaçlarımızı karşılarken, geri dönüşümü olan ve doğaya dost ürünler kullanmamalıyız." şeklindedir. Geri dönüşüm, doğal kaynakların korunmasına, enerji tasarrufuna ve çevre kirliliğinin önlenmesine katkı sağlar. Bu nedenle geri dönüşümü teşvik etmek önemlidir. Atıklarımızı doğru şekilde ayrıştırarak geri dönüşüm kutularına yerleştirmek, geri dönüşüm sürecine katkıda bulunur ve atıkların yeniden kullanılmasını sağlar.

Cevap anahtarı: C) Sanayi tesisleri yerleşim yerlerine yakın kurmalyız. Doğru cevap C seçeneğidir. Diğer seçeneklerdeki ifadeler doğrudur: A) Soluduğumuz havanın temiz olması, canlıların sağlıklı yaşamı ve doğal dengenin korunması için oldukça önemlidir. B) Havadaki gazların miktarlarının değişmesi ya da havaya zararlı maddelerin karışması hava kirliliğine neden olmaktadır. D) Nüfusun artması, kentleşme, sanayinin gelişmesi, insanların faaliyetleri gibi etkenlerle kirlenen hava, canlıların yaşamını ve doğal dengeyi tehdit etmektedir.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) I, II ve III" şeklindedir. Doğal dengeyi bozan etmenler, çevreye zararlı gazların salınması, fosil yakıtların kalitesiz kullanımı ve ormanların yok edilmesi gibi faktörlerdir. Verilen ifadelerde, I. parfüm, deodorant ve spreylerin kullanımı, II. fosil yakıtların kalitesiz kullanımı ve III. ağaç kesimi, orman yangınları ve bilinçsiz avlanma gibi etmenler doğal dengeyi bozan etmenler olarak belirtilmektedir.