Bilim Uygulamaları 2.Dönem Sonu Sınavı

Cevap anahtarı A olan bu soruda, çözünme olayı tanımlanmakta ve doğadaki etkileri sorulmaktadır. Çözünme olayı, bir maddenin başka bir madde içinde tamamen dağılmasıdır. Bu olayın doğadaki etkileri oldukça fazladır ve birçok alanda karşımıza çıkar. Örneğin, suyun içine atılan tuzun çözünmesi, bitkilerin topraktan su ve mineralleri çözerek alması, havadaki kirleticilerin yağmur damlalarıyla yere düşerek çözünmesi gibi birçok örnek verilebilir.

Cevap anahtarı C olan bu soruda, hangi olayda çözünme oluşmadığı sorulmaktadır. Şıkları incelediğimizde, A) Şekerin su içinde çözülmesi, B) Tuzun su içinde çözülmesi ve D) Alkalinin su içinde çözülmesi gibi çözünme olaylarının yer aldığını görüyoruz. Ancak C şıkkında "Yağın su içinde çözülmesi" ifadesi yer almaktadır. Yağ, su içinde çözünmez; çünkü yağ ve su farklı polaritelere sahip maddelerdir ve karışmazlar. Bu nedenle doğru cevap C şıkkıdır. Çözünme, bir maddenin başka bir madde içinde tamamen veya kısmen dağılmasıdır. Bu olay, genellikle sıvı içindeki bir katı veya gazın dağılması olarak gerçekleşir. Yağın su içinde çözünememesi, polaritesi farklı olan iki madde arasındaki etkileşimden kaynaklanır.

Cevap anahtarı B şıkkıdır. Erime olayı, katı haldeki bir maddenin ısısı arttığında sıvı haline geçmesidir. Bu olay, katı haldeki moleküllerin termal enerjiyi alarak hareket etmesi sonucu gerçekleşir.

Cevap: B) Çözünme hızı azalır. Çözelti oluşumu, çözünen maddenin çözücü içindeki yoğunluğuna bağlıdır. Çözücü oranı arttıkça, çözelti içindeki çözünen madde miktarı azalır ve dolayısıyla çözünme hızı da azalır. Bu nedenle, çözücü oranı arttıkça çözünme hızı azalır.

Yerçekimi kuvveti, bir nesnenin diğer bir nesne tarafından çekilmesiyle ortaya çıkan bir kuvvettir. Bu kuvvet, gezegenleri, yıldızları, galaksileri ve diğer gökcisimlerini bir arada tutar. Yerçekimi kuvveti, uzayda var olan nesnelerin hareketini belirleyen temel bir kuvvettir. Soruda, yerçekimi kuvvetinin ne olduğu ve hangi nesneleri bir arada tuttuğu sorulmaktadır. Şıklar arasında, yerçekimi kuvveti, bir nesnenin diğer bir nesne tarafından çekilmesiyle ortaya çıkan bir kuvvet olarak tanımlanmaktadır. Bu kuvvet, gezegenleri, yıldızları, galaksileri ve diğer gökcisimlerini bir arada tutar. Yerçekimi kuvveti, uzayda var olan nesnelerin hareketini belirleyen temel bir kuvvettir.

Cevap anahtarı D'dir. Top yere düştüğünde hızı artar çünkü yerçekimi kuvveti ile çekilir. Yerçekimi kuvveti, cisimleri birbirine çeken kuvvettir ve Dünya'nın yüzeyinde her cisim üzerinde etkilidir.

Cevap Anahtarı: C) Bir topu havada fırlattıktan sonra yere düşerken gözlemleyerek. Yerçekimi, bir cismin diğer bir kütle tarafından çekildiği bir kuvvettir. Bu kuvveti hissetmek için en basit yöntemlerden biri, bir topu havada fırlattıktan sonra yere düşerken gözlemlemektir. Top, yerçekimi kuvveti tarafından çekilir ve yere doğru düşer. Bu düşme hareketi, yerçekiminin varlığını gösterir.

Cevap anahtarı A'dır. Yerçekimi kuvveti nedeniyle gezegenlerin bir arada tutulması, düşen nesnelerin hızının artması gibi olaylar gerçekleşir. Bu kuvvet, dünya üzerinde de birçok olaya neden olur. Örneğin, göktaşı çarpışmaları, gel-git olayları ve gezegenlerin yörüngelerindeki bozulmalar gibi birçok doğa olayı yerçekimi kuvvetiyle açıklanabilir.

Bu sorunun cevap anahtarı B seçeneğidir. Erozyondan korunmak için yapılması gerekenler arasında tarım ilaçları kullanarak toprağı güçlendirmek yer almaz. Erozyon, toprağın su, rüzgar veya insan faaliyetleri nedeniyle aşındırılması sonucu oluşan bir problem olduğu için, erozyondan korunmak için yapılan eylemler, toprağın korunması ve güçlendirilmesi ile ilgilidir. Bu nedenle ağaçlandırma yapmak, toprağa gübre uygulamak, sürülen toprağın yüzeyini örtmek gibi önlemler erozyonu önlemek için alınabilecek önlemler arasındadır.

Cevap anahtarı "A) Toprak yüzeyinin bitkilerle kaplanması"dır. Çünkü bitkiler, toprağı sıkılaştırarak ve erozyona karşı koruyarak toprağın üzerindeki suyun emilimini artırır. Ayrıca bitkiler, toprağı besleyerek ve erozyonu önleyerek toprağın verimliliğini artırır.

Cevap anahtarı: A) Bitkilerin toprakta tutunamaması. Erozyon, toprağın su, rüzgar veya yerçekimi gibi doğal etkenlerle taşınarak aşındırılması ve kaybedilmesidir. Bitkiler toprağı tutarlar ve erozyona karşı koruma sağlarlar. Ancak bitkilerin olmadığı veya yeterince olmadığı yerlerde toprak daha kolay taşınır ve erozyon daha hızlı bir şekilde oluşur.

Sorunun cevap anahtarı "A) Toprağı havalandırmak"tır. Toprak erozyona karşı korunmak için çeşitli yöntemlerle korunabilir. Bu yöntemlerden biri de toprağı havalandırmaktır. Toprağın havalandırılması, toprağın hava almasını ve suyun topraktan daha kolay geçmesini sağlayarak erozyona karşı korunmasına yardımcı olur. Bu yöntem aynı zamanda bitki köklerinin daha iyi gelişmesine de katkı sağlar.

Cevap: C) Aşırı otlatma yapmak. Aşırı otlatma, toprağı çıplak bırakarak erozyona neden olabilir. Bu, bitki örtüsünün kaybına ve toprak verimliliğinin azalmasına neden olabilir. Erozyon, doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir kullanımı açısından önemli bir konudur.

Bu sorunun cevap anahtarı D'dir, yani tüm seçenekler doğrudur. Aydınlatmanın insanların gece aktivitelerini yapmasına yardımcı olduğu, görme yeteneğini artırdığı ve göz yorgunluğunu azalttığı, iç mekanlarda estetik bir görünüm sağladığı gibi pek çok olumlu etkisi vardır.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) Tüm seçenekler doğrudur" olarak belirlenmiştir. Aydınlatma, günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olsa da, yanlış kullanımı çeşitli olumsuz etkilere neden olabilir. Bunlar arasında enerji faturalarını artırması, fosil yakıtların tüketimine neden olması, gece uyku kalitesini azaltması gibi etkiler yer alır. Aydınlatmanın etkilerinin bilincinde olmak ve doğru kullanımı için çaba göstermek, hem enerji tasarrufuna hem de yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olabilir.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) Tüm seçenekler doğrudur" olarak belirlenmiştir. Aydınlatmanın çevreye etkileri çok yönlüdür. Öncelikle, aydınlatma, karanlıkta yaşayan hayvanların yaşam alanlarını etkileyebilir ve çevresel dengeleri bozabilir. Ayrıca, aydınlatma, fosil yakıtların kullanımına bağlı olarak atmosfere ısı ve karbondioksit salınımına neden olabilir, bu da küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi sorunları tetikleyebilir. Ayrıca, aşırı aydınlatma, yıldızların gözlemlenmesini zorlaştırabilir ve astronomi araştırmalarını engelleyebilir.

Bu sorunun cevap anahtarı "A) Doğal ve yapay aydınlatma" olarak verilmiştir. Doğal aydınlatma, güneş ışığından kaynaklanırken, yapay aydınlatma insan yapımı ışık kaynaklarından oluşur. LED, halojen ve floresan aydınlatma, farklı teknolojilere sahip yapay aydınlatma türleridir. UV ve kızılötesi ışınlar ise aydınlatma amacıyla kullanılmazlar, daha çok ölçüm, tıbbi ve endüstriyel uygulamalarda kullanılırlar.

Cevap: C) Hareket eden cisimler arasında. Sürtünme kuvveti, iki yüzeyin temas ettiği noktada hareketi engelleyen bir kuvvettir. Bu kuvvet, günlük hayatta birçok alanda etkilidir. Örneğin, araba lastikleri ile yoldaki sürtünme kuvveti arasında bir etkileşim vardır ve bu kuvvet aracın hareketini kontrol eder. Ayrıca, spor ayakkabılarının tabanındaki sürtünme kuvveti, koşucunun yere daha iyi tutunmasını sağlar.

Cevap anahtarı B seçeneği olan "Yüzeylerin pürüzlülüğünün azaltılması"dır. Sürtünme kuvveti, yüzeyler arasındaki temas nedeniyle oluşan bir kuvvettir. Bu kuvvetin azaltılması için yüzeylerin pürüzlülüğünün azaltılması gerekir. Böylece temas yüzeyi azalacak ve sürtünme kuvveti azalacaktır. Bunun yanı sıra, hareketli parçaların yağlanması da sürtünme kuvvetini azaltabilir.

Cevap anahtarı: C) Hızını azaltır. Sürtünme kuvveti, iki yüzeyin birbirine temas ettiği noktada oluşan bir kuvvettir. Hareket eden bir cisme etki ettiğinde, cismi yavaşlatır ve hatta durdurabilir. Bu, sürtünmenin hareketi engelleyen bir kuvvet olduğu anlamına gelir. Ayrıca sürtünme kuvveti, hareketin yönünü değiştirmek için de kullanılabilir.

Pürüzlü yüzeylerde sürtünme kuvveti artar ve bisikletin hızını azaltır. Bu nedenle, bisikletin daha az sürtünme kuvveti ile hareket etmesi için yüzeylerin mümkün olduğunca düzgün olması önemlidir.