7.Sınıf Temel Dini Bilgiler 2.Dönem 1.Test

Sorunun cevap anahtarı C) Pişman olmak'tır. Soruda verilen seçenekler arasında "Tevbe kelimesi hangi anlama gelir?" sorusu sorulmaktadır. Doğru cevap, Tevbe kelimesinin anlamını en iyi şekilde ifade eden seçenektir. Cevap anahtarı olan C) Pişman olmak, Tevbe kelimesinin İslam dini açısından anlamını doğru bir şekilde yansıtmaktadır.

Sorunun cevap anahtarı "B) Yapılan hatanın farkında olmak" şeklindedir. Tevbe etmek için gereken ilk adım, kişinin yapmış olduğu hatanın farkında olmasıdır. Tevbe, bir hata veya günah işlendikten sonra yapılan pişmanlıkla Allah'a yönelme ve ondan af dileme sürecidir. Bu sürecin ilk adımı, kişinin hata veya günahını kabul etmesi ve farkında olmasıdır. Bu farkındalık, kişinin kendini değerlendirmesini sağlar ve hatayı düzeltmek için gerekli adımları atmasına yardımcı olur. Tevbe etmek için öncelikle hatanın farkında olmak önemlidir.

Sorunun cevap anahtarı C) Hatalarından ders çıkarmak'tır. Soruda verilen seçenekler arasında "Tevbe eden bir kişi, günahlarından arınmak için hangi adımı atmalıdır?" sorusu sorulmaktadır. Tevbe eden bir kişi, günahlarından arınmak için hatalarından ders çıkarmalıdır. Bu, kişinin geçmişteki hatalarını anlayıp aynı hataları tekrarlamamaya karar vermesini ifade eder. Günahlarına devam etmek, günahlarını gizlemek veya başka birine günahını yüklemek gibi seçenekler doğru bir tevbe sürecini temsil etmez.

Sorunun cevap anahtarı "C) Maddi yardım yapmak ve malını paylaşmak demektir" şeklindedir. İnfak, İslam dini terimlerinden biridir ve maddi yardım yapmak, malını paylaşmak anlamına gelir. İslam'da infak, zenginlik ve mal varlığının Allah'ın rızasını kazanmak amacıyla toplumun ihtiyaç sahipleriyle paylaşılması olarak değerlendirilir. Bu, sadaka vermek, zekât ödemek, hayır kurumlarına bağış yapmak gibi eylemleri içerir. İnfak, kişinin cömertlik, paylaşma ve yardımseverlik gibi erdemleri uygulamasını teşvik eder ve toplumsal dayanışmayı güçlendirir.

Sorunun cevap anahtarı "B) Kendisini Allah'ın hizmetine adamak ve O'na itaat etmek" şeklindedir. Kulluk bilinci, bir kişinin kendisini Allah'ın hizmetine adamak ve O'na itaat etmek anlamını taşır. İslam dini perspektifinde kulluk, Allah'a bağlılık, boyun eğme ve O'nun emirlerine uyma anlamına gelir. Kulluk bilincine sahip olmak, insanın hayatını Allah'ın rızası doğrultusunda düzenlemesini, O'na itaat etmesini ve O'nu hoşnut etmek için çaba sarf etmesini gerektirir. Bu bilinç, kişinin Allah'ın yaratıcılığına, kudretine ve O'nun buyruklarına olan saygı ve bağlılığını ifade eder.

Sorunun cevap anahtarı "B) İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak" şeklindedir. Bu hadis, "Hiçbiriniz kendisi için istediğini, kardeşi için istemedikçe gerçek anlamda iman etmiş olamaz." şeklinde ifade edilir. Bu hadis, insanların gerçek anlamda iman etmeleri için sadece kendi çıkarlarını değil, başkalarının da iyiliğini istemeleri gerektiğini vurgular. İyilik emretmek ve kötülükten sakındırmak, bir Müslüman'ın sorumluluğu olarak görülür ve toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve adaletin sağlanmasına katkıda bulunur.

Sorunun cevap anahtarı "C) İman konusunda kararlı olmak" şeklindedir. Bu ayet, iman konusunda kararlı olmanın önemine vurgu yapmaktadır. Ayette, eğer bir kişi dininden dönerse, Allah onun yerine imanlarıyla sevilen bir toplumu getireceğini bildirilmektedir. Bu durum, imanın sağlam olması ve imanı terk etmemek gerektiği konusunda bir uyarıdır. İman, Müslümanlar için temel bir inanç ve hayat prensibidir.

Sorunun cevap anahtarı C) Oruç tutmak'tır. Soruda verilen ayet, "Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de oruç farz kılındı." şeklinde ifade edilmiştir. Bu ayet, oruç tutmanın farz olduğunu belirtmektedir. Oruç, İslam dininde önemli bir ibadettir ve Ramazan ayında tutulması farz kılınmıştır. Diğer seçenekler (namaz kılmak, zekat vermek, hac yapmak) da İslam'ın beş temel ibadeti arasında yer alır, ancak bu ayet özel olarak oruç tutma ibadeti hakkında uyarıda bulunmaktadır.

Sorunun cevap anahtarı "A) İman konusunda kararlı olmak" şeklindedir. Ayet, Allah'ın müminlerin velisi olduğunu ve onları karanlıklardan aydınlığa çıkardığını ifade etmektedir. Bu, iman konusunda kararlı olmanın önemini vurgulayan bir uyarıdır. Ayet, müminlerin Allah'ın velisi olduğunu ve onların aydınlığa çıkarıldığını, kafirlerin ise tamamen karanlıkta olduklarını ve karanlıklara sürüklendiklerini belirtmektedir. Bu durumda, uyarı iman konusunda kararlı olmanın önemine yöneliktir. Müminler, imanlarını koruyarak Allah'a yönelmeli ve aydınlık yolu takip etmelidirler.

Sorunun cevap anahtarı "D) Tevbe ve bağışlanma" olarak verilmiştir. Ayette, Allah'ın kendisine ortak koşanları bağışlamayacağı ve onların ateşte kalacakları vurgulanmaktadır. Verilen ayette, Allah'ın kendisine ortak koşanları bağışlamayacağı ve onların ateşte kalacakları ifade edilmektedir. Bu durum, tevbe etme ve bağışlanma konusuna vurgu yapmaktadır. Ayet, insanların Allah'a yönelerek tevbe etmelerinin önemini ve bağışlanmanın önemini vurgulamaktadır.

Sorunun cevap anahtarı "C) İnfak" olarak verilmiştir. Bu ayette infak (malını paylaşma, maddi yardım yapma) konusu vurgulanmaktadır. Ayette, Allah'ın insanlara verdiği rızıktan infak etmeleri istenmekte ve kıyamet gününde pişmanlık duymamak için infak etmeye teşvik edilmektedir. İnfak, İslam dininde maddi varlıkların paylaşılması, yardımlaşma ve fakirlere destek olma anlamını taşır.

Sorunun cevap anahtarı B) Kulluk bilinci'dir. Soruda verilen ayette, "Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun." ifadesi yer almaktadır. Bu ayet, insanlara kendi ve ailelerinin ateşten korunması gerektiği konusunda bir uyarıda bulunmaktadır. Ayet, kulluk bilincinin önemini vurgulamaktadır. İman edenlerin Allah'a itaat etmeleri, O'nun emirlerini yerine getirmeleri ve günahlardan kaçınmaları gerektiği anlamını taşır.

Sorunun cevap anahtarı "A) Salih amellerin önemi" olarak verilmiştir. Bu hadiste, Allah'ın insanların sadece kendilerine fayda sağlamak için yaptıkları şeyleri kabul etmediği vurgulanmaktadır. Bu da salih amellerin, yani Allah'ın rızasına uygun iyi işlerin önemini anlatmaktadır. İnsanların amellerinin sadece dünya menfaatine yönelik olması yeterli değildir, aynı zamanda Allah'ın hoşnutluğunu kazanacak şekilde yapılan iyi işlere ihtiyaç vardır. Bu hadis, salih amellerin önemini vurgulayarak insanları daha fazla iyilik yapmaya teşvik etmektedir.

Sorunun cevap anahtarı "C) İyiliği emretmek" olarak verilmiştir. Bu hadiste, bir müminin başka bir mümini sıkıntıdan kurtardığı takdirde, Allah'ın da onu kıyamet gününde bir sıkıntıdan kurtaracağı vurgulanmaktadır. Bu hadis, iyilik yapmanın ve başkalarına yardım etmenin önemini vurgulamaktadır. İyiliği emretmek, insanların birbirlerine yardımcı olmalarını teşvik eder ve toplumda dayanışma ve yardımlaşma kültürünü yaymaya yönlendirir. Bu hadis, insanları iyiliği emretmeye ve yardım etmeye teşvik ederek toplumda daha iyi ilişkilerin kurulmasına katkı sağlar.

Sorunun cevap anahtarı "A) Salih amellerin önemi" olarak verilmiştir. Bu hadiste, Allah'ın kendisi için yapılan herhangi bir işi kabul etmediği durumda, o işin hiç yapılmamış gibi olduğu vurgulanmaktadır. Bu da salih amellerin önemini anlatmaktadır. Salih ameller, kişinin Allah'a itaat etmesi, iyi davranışlarda bulunması ve İslam'ın emirlerini yerine getirmesi anlamına gelir. Bu hadis, insanları salih ameller yapmaya teşvik eder ve Allah'ın rızasını kazanmak için gayret göstermelerini öğütler.

Sorunun cevap anahtarı "B) Kulluk bilinci" olarak verilmiştir. Bu hadiste, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için kulluk eden kişilere Allah tarafından kolaylıkların yaratılacağı vurgulanmaktadır. Bu, kulluk bilincinin önemini vurgular. Kulluk, insanın yaratıcısı olan Allah'a itaat etmesi, ibadetlerini yerine getirmesi ve onun hoşnutluğunu kazanmak için çaba sarf etmesidir. Bu hadis, insanları kulluk bilinciyle hareket etmeye teşvik eder ve Allah'ın yardımının kulluk edenlere kolaylıkla geleceğini ifade eder.

Sorunun cevap anahtarı "C) 'Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve ellerinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez.' (Nisa Suresi, 36)" olarak verilmiştir. Bu ayet, insanların iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak konusunda sorumlu olduklarını vurgulamaktadır. Ayette, Allah'a ibadet etmek ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmamak, aynı zamanda insanların ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, komşulara, arkadaşlara, yolculara ve elinizin altındakilere iyilik etmeleri gerektiği belirtilir. Ayette kötülükten sakınılması ve iyilik yapılması gereken kişilerin bir listesi verilerek, toplumsal sorumlulukların altı çizilir.

Sorunun cevap anahtarı "D) 'Savaşta öldürülen kimse, Allah yolunda şehit sayılır.' (Buhari, Cihad, 1)" olarak verilmiştir. Bu hadis, Allah yolunda mücadele etmenin önemini vurgulamaktadır. Hadiste, savaşta öldürülen kişinin Allah yolunda şehit olarak kabul edildiği ifade edilmektedir. Bu ifade, müslümanlara Allah'ın yolunda mücadele etmenin yüce bir değeri olduğunu ve şehitlik durumunda özel bir statü kazanıldığını belirtmektedir. Hadis, müslümanları Allah yolunda cihat etmeye teşvik ederek, inançları uğrunda fedakarlık yapmanın önemini vurgulamaktadır.

Bu sorunun cevap anahtarı "C) Hucurat suresi" olarak verilmiştir. "Hucurat" suresi, Kur'an-ı Kerim'in 49. suresidir. Ayetin geçtiği kısım, Hucurat Suresi'nin 13. ayetidir. Ayette, insanların bir erkek ve bir dişiden yaratıldığı ve farklı milletlere ve kabilelere ayrıldığı belirtilmektedir. Ayet, insanların çeşitliliklerini ve farklılıklarını kabul etmelerini ve birbirleriyle tanışmalarını sağlamak için bu ayrılığın olduğunu ifade etmektedir.

Bu sorunun cevap anahtarı "C) Enfal suresi" olarak verilmiştir. "Enfal" suresi, Kur'an-ı Kerim'in 8. suresidir. Ayetin geçtiği kısım, Enfal Suresi'nin 60. ayetidir. Ayette, Allah'ın müminlere, onlarla savaşanlara karşı sabırlı olmalarını ve sebat göstermelerini emrettiği belirtilmektedir. Bu ayet, müminlere savaş zamanlarında cesaret, direnç ve sabır göstermeleri gerektiğini vurgulamaktadır.

Bu sorunun cevap anahtarı "D) Tüm seçenekler doğru" olarak verilmiştir. İslam dininde oruç tutmak için belirli şartlar vardır ve bu şartların tümü doğru seçeneklerde yer almaktadır. Ergenlik çağına gelmek, akıl sağlığının yerinde olması ve oruç tutmanın sağlık açısından sakıncalı olmaması, oruç tutmanın gerekliliği için önemli faktörlerdir. Ergenlik çağına ulaşan, akıl sağlığı yerinde olan ve oruç tutmanın sağlık durumuna zarar vermeyeceği kişilerin oruç tutması beklenir.