5.Sınıf Fen Bilimleri 2.Dönem 2.Sınav - Test

Bu sorunun cevabı C) Lityum-iyon pillerdir. Lityum-iyon piller, yüksek enerji yoğunluğu ve düşük ağırlık nedeniyle, elektronik cihazlarda ve taşınabilir aydınlatma cihazlarında yaygın olarak kullanılır. Bu piller, çinko-karbon pillere ve yeniden şarj edilebilir pillere göre daha yüksek bir gerilim sağlar ve böylece lambayı daha parlak hale getirir.

Cevap anahtarı A'dır. Lambanın parlaklığı, devredeki pillerin voltajına bağlıdır. Pillere uygulanan voltaj arttıkça lambanın parlaklığı da artar. Bu durum, elektrik devrelerindeki enerji dönüşümünü ve pillerin rolünü anlamayı gerektirir.

Bu sorunun cevap anahtarı C) Çember'dir, çünkü bir ampulün devre sembolü genellikle bir çember şeklindedir ve bu sembol, ampulün elektrik devresindeki konumunu gösterir.

Sorunun cevap anahtarı B'dir, yani direncin devre sembolü çizgidir. Elektrik devrelerinde dirençler genellikle çizgi sembolü ile gösterilirler. Dirençler, elektrik akımının direncini arttırmak veya azaltmak için kullanılırlar ve devre elemanlarının tasarımında önemli bir rol oynarlar.

Bu sorunun cevap anahtarı A) Elektrik akımını sınırlar'dır. Bir direnç, bir devredeki elektrik akımını sınırlayan elektriksel bir bileşendir. Direnç, devredeki akımın direnç değerine bağlı olarak akımın geçtiği yolu sınırlar ve böylece akımın dirençten geçmesi zorlaşır. Bu nedenle, devrenin diğer bileşenleri için güvenli bir çalışma ortamı sağlamak için dirençler genellikle kullanılır.

Bu sorunun cevap anahtarı D) Elektrik akımını kontrol eder'dir. Transistörler, bir devrenin akımını kontrol etmek için kullanılan elektronik bileşenlerdir. İki farklı tip transistör vardır: bipolar ve alan etkili transistörler. Transistörlerin temel işlevi, küçük bir akım veya voltaj sinyalini, daha büyük bir akım veya voltaj sinyaline dönüştürmektir. Bu, transistörlerin elektronik cihazlarda güç amplifikatörleri ve anahtarlama devreleri gibi birçok farklı uygulama için kullanılmalarını sağlar.

Bu sorunun cevap anahtarı A şıkkıdır, yani dünyanın en büyük çöp yığını Pasifik Okyanusu'nun ortasında yer almaktadır. Bu alana "Pasifik Çöp Alanı" veya "Büyük Pasifik Çöp Lezyonu" da denir ve çöplerin yoğunluğu burada o kadar yüksektir ki çıplak gözle bile görülebilir.

Cevap anahtarı B) Solunum yoluyla. Bitkiler solunum yoluyla oksijen alır ve karbondioksit üretirler. Bu işlemde bitkilerdeki hücrelerde enerji açığa çıkar. Fotosentez ise bitkilerin karbondioksiti alıp oksijen ürettiği bir süreçtir. Bu süreçte bitkiler ışık enerjisini kullanarak glikoz üretirler.

Bu soruda, atık yönetimi ile ilgili temel prensiplerden birinin seçilmesi istenmektedir. Doğaya atık bırakmak, atık yönetiminin bir prensibi değildir. Bunun yerine, atık yönetimi temel prensipleri; azaltmak, geri dönüştürmek ve yeniden kullanmaktır. Atık yönetimi, atıkların doğal kaynakları koruyarak ve insan sağlığını koruyarak düzenlenmesi ve yönetilmesi sürecidir. Atık yönetimi temel prensipleri; azaltmak, geri dönüştürmek ve yeniden kullanmaktır. Bu prensipler, atıkların miktarını ve zararlı etkisini azaltarak doğal kaynakların daha etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamaktadır. Doğaya atık bırakmak, atık yönetiminin temel prensiplerinden biri değildir, aksine çevreye zarar veren bir davranıştır.

Cevap anahtarı C'dir, yani biyolojik çeşitlilik ilaç ve gıda kaynakları sağlar. Biyolojik çeşitlilik, canlıların tür çeşitliliği, genetik çeşitlilik ve ekosistem çeşitliliğini içerir. Bu çeşitlilik, ekosistemlerin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlar ve insanlar için faydalar sağlar. Örneğin, biyolojik çeşitlilik, ilaç, gıda, giyim, yakıt, inşaat malzemeleri gibi insanların ihtiyaç duyduğu birçok kaynağı sağlar. Ayrıca, biyolojik çeşitlilik, ekosistemlerin işlevlerini düzenleyerek, toprak verimliliğini artırarak, su döngüsünü yöneterek, hava kalitesini iyileştirerek ve iklim değişikliğine karşı direnç göstererek ekosistemlerin sağlıklı kalmasına yardımcı olur.

Bu sorunun cevabı C seçeneğidir. Çünkü yeşil alanların korunması havanın kirlenmesine neden olan faaliyetler arasında yer almaz, aksine havayı temizler ve korur. Fabrikalardan çıkan dumanlar, trafikteki araçların egzoz gazları ve odun yakmak ise havanın kirlenmesine neden olan önemli faktörlerdir.

Cevap anahtarı C şıkkıdır. Seller genellikle şiddetli yağmurlar ya da yoğun kar erimeleri sonucu meydana gelir ve yollara zarar verebilir, binaların yıkılmasına neden olabilir ve insanların evlerini kaybetmelerine neden olabilir. Ayrıca seller, tarım alanlarının veya hayvan barınaklarının sular altında kalmasına neden olarak gıda kaynaklarının kaybına da yol açabilir.

Cevap Anahtarı: D. Biyoçeşitlilik, dünyadaki tüm canlıların türlerinin, genetik çeşitliliğinin ve ekosistemlerinin çeşitliliğidir. Biyoçeşitliliğin korunması, sadece doğal güzellikleri korumakla kalmaz, aynı zamanda doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlar ve tıbbi keşiflerin yapılması için önemlidir. Ancak en önemlisi, tüm canlıların yaşam alanlarının korunması ve gelecek nesillere aktarılması için hayati önem taşır.

Bu sorunun cevap anahtarı B'dir ve doğru cevap "Yer kabuğunun ani hareketleri sonucu oluşan sarsıntı" şeklindedir. Deprem, yer kabuğunda meydana gelen bir enerji birikimini takiben ortaya çıkan ani hareketler sonucu meydana gelen sarsıntıdır.

Cevap anahtarı "C) Şiddetli bir fırtına" dır. Şiddetli bir fırtına, doğal afetler arasında yıkıcı etkiye sahip bir olaydır ve genellikle insanlar ve çevre üzerinde ciddi zararlara neden olabilir. Fırtınalar, yüksek rüzgarlar, aşırı yağışlar, şimşekler, dolu ve hatta tornado gibi diğer doğal afetlerle birleşerek daha büyük bir felakete neden olabilirler.

Cevap anahtarı C) Toprak erozyonudur. Toprak erozyonu, sel riskini arttırabilir çünkü toprakta erozyonun olduğu bölgelerde, sel sırasında suyun daha kolay toprağı aşındırması mümkündür. Sel sırasında toprak kaybı daha da artar ve sel felaketi daha yıkıcı hale gelir. Toprak erozyonunun önlenmesi, sel felaketlerini azaltmak için önemli bir adımdır.

Cevap anahtarı D) Lahar adı verilen volkanik çamur akıntısı'dır. Laharlar, volkanik patlamalar sırasında oluşan lav, kül ve diğer malzemelerin karışımından oluşan tehlikeli bir çamur akıntısıdır ve özellikle dağlık bölgelerde bulunan nehir yataklarında meydana gelirler. Şiddetli yağmur veya güneşli bir gün gibi doğal olaylarla değil, sadece volkanik patlamaların ardından meydana gelirler. Bu soru, öğrencilerin doğru cevabı seçmek için volkanik patlamaların sonuçlarını anlamalarını gerektirir.

Cevap anahtarı B) 300.000 km/s'dir. Işık hızı, boşluktaki elektromanyetik dalga hızıdır ve bir vakumda sabit bir hızda ilerler. Ölçü birimleri arasında dikkatli bir şekilde geçiş yapmak gerektiği için bu soruda km/s cinsinden verilmiştir. Dolayısıyla doğru cevap B seçeneğidir. Bu soru, öğrencilerin temel fizik bilgilerini anlamalarını ve birim dönüşümü yapabilme yeteneklerini test eder.

Cevap anahtarı D olan bu soruda, ışık kaynağından çıkan ışığın aynaya yansıması ele alınmaktadır. Işığın yansıması ile ilgili olarak en temel yasa, yansıma yasasıdır. Bu yasa, gelen ışın açısı ile yansıyan ışın açısının eşit olduğunu belirtir. Dolayısıyla, bu soruda cevap anahtarı olarak D seçeneği doğrudur.

Bu sorunun cevap anahtarı D) Yansıma yasasıdır. Bir ışık kaynağından çıkan ışık, bir cam levha gibi şeffaf bir maddenin içinden geçerken, yansıma ve kırılma olabilir. Yansıma yasası, bir ışın bir yüzeyden yansıdığında, gelen ışın açısı ile yansıyan ışın açısı aynıdır. Bu yasaya göre, bir ışık kaynağından çıkan ışık cam levhadan yansıdığında, yansıyan ışının açısı, gelen ışının açısı ile aynı olacaktır.

Bu sorunun cevap anahtarı B) Dalga boyu'dur. Işık bir ortamdan diğerine geçerken dalga boyu değişir çünkü her ortamın farklı bir kırılma indisine sahiptir. Kırılma indisi, ışığın hızını ve dolayısıyla dalga boyunu etkiler.

Cevap: C) Işığın bir yüzeye çarpması. Işık, bir yüzeye çarptığında yansıyabilir. Bu olay, ışığın yüzeye çarpması sonucu gerçekleşir. Yansıma, ışığın geldiği açı ile yüzeyin normali arasındaki açıya eşit açıyla yansımasıdır. Örneğin, bir aynaya baktığınızda, yansıyan görüntü, ışığın aynaya çarpması sonucu oluşur.

Cevap anahtarı: B) Işık, yüzeyden tamamen yansır ve yüzeye tekrar dönmez. Işık, bir yüzeye dik olarak düştüğünde, yüzeyden yansıyarak başka bir yöne doğru hareket eder. Yansıyan ışığın yönü, gelen ışının yönü ile yüzeyin normali arasındaki açıya göre belirlenir. Yüzeye dik olarak düşen ışık tamamen yansır ve yüzeye tekrar dönmez. Bu yüzden cevap B'dir.