ABDULKADİR AKSU ANADOLU LİSESİ 11. SINIF 2.DÖNEM 2. EDEBİYAT YAZILI SORULARI sınavı 11.Sınıf kategorisinin Türk Dili ve Edebiyatı alt kategorisinin, 2 dönemine ait. Bu sınav Zor derecede zorluktadır. Toplamda 21 sorudan oluşmaktadır.
Kimse birbirini düşünmez, kendi işinin bittiğine bakar.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır?
A) Özne eksikliğinden
B) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılmasından
C) Gereksiz sözcük kullanılmasından
D) Tamlayan ekinin eksikliğinden
E) Nesne eksikliğinden
19. yüzyılın toplumsal ilerlemeye, insanlar arası iletişimin gelişimine olan iyimser inancını paylaşmayan bu yazarlar dış dünyaya, topluma değil, insanın iç dünyasına, bilincin karmaşıklığına eğildiler. Klasik gerçekçi romanın üç ana öğesi, yani olay örgüsü, karakter ve çevre modernist romanda önemlerini yitirirler ve onların yerini ön plana geçen örüntü, simge, imge, ritim ve bakış açısı gibi öğeler olur. Bundan ötürü de özellikle olay örgüsünden sıyrılma çarelerini arayan modernist roman, şiire ya da müziğe yaklaşmaya çalışır.
Berna Moran, Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen edebî akıma bağlı yazarlara örnek gösterilemez?
A) Adalet Ağaoğlu B) Bilge Karasu
C) Orhan Kemal D) Ferit Edgü
E) Oğuz Atay
Sanırım bu söylenti başkanın da kulağına gitmiş olsa gerek.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunu gidermek için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?
A) “sanırım” sözcüğü atılmalı.
B) “sanırım” yerine “eminim” sözcüğü getirilmeli.
C) “kulağına gitmek” yerine “duymak” sözcüğü getirilmeli.
D) “da” sözcüğü atılmalı.
E) “olsa gerek” yerine “olabilir” sözcüğü getirilmeli.
Aşağıdaki parçada parantezle boş bırakılan yerlere konması gereken noktalama işaretlerini yerleştirin
Hava daha da kötüleşmişti. Trafik aksamış ( ) karın zorluklarına alışkın olmayan insanlar gittikçe sertleşen kar tabakası üzerinde ağır aksak, dengesiz yürüyüşlerle bir an önce gidecekleri yere varma telaşına düşmüşlerdi ( ) Rıza Bey derince içini çekti ( ) ( ) Hayat bu işte! Hep mücadele ( ) Yorulmamak adına hep yorulmak… “
Aşağıdakilerden hangisi bir tiyatro türü değildir?
A) Drama B) Komedi C) Tragedya
D) Roman E) Fars
Aşağıdakilerden hangisi, millî edebiyatımızın temsilcilerinden biri değildir?
A) Ömer Seyfettin
B) Halit Ziya Uşaklıgil
C) Yakup Kadri Karaosmanoğlu
D) Peyami Safa
E) Sabahattin Ali
Bir düşünceyi açıklamak, savunmak, tartışmak veya okuyucuyu etkilemek amacıyla kaleme alınan, bilgi ve fikirlerin anlatıldığı yazı türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Roman B) Öykü C) Deneme
D) Eleştiri E) Anı
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik fiil kullanılmamıştır?
A) Sabahları erken kalkmayı seviyorum.
B) Arkadaşlarımı dün akşam yemeğine davet ettim.
C) O kadar yüksek sesle konuşma, insanları rahatsız ediyorsun.
D) Kitabımı okurken çok keyif aldım.
E) Geçen hafta sonu sinemaya gitmeyi planlamıştık ama yağmur yağdığı için iptal ettik.
Roman türünün özellikleri arasında hangisi bulunmaz?
A) Genellikle kahraman odaklıdır.
B) Hikayenin geçtiği yer ve zaman ayrıntılı bir şekilde verilir.
C) Kahramanlar arasında aşk teması önemli bir yer tutar.
D) Anlatım daha çok öyküleyici bir şekilde yapılır.
E) Dil kullanımı daha yalın ve sade bir şekildedir.
Roman ve tiyatro arasındaki temel fark nedir?
A) Romanlarda olaylar betimleyici bir şekilde anlatılırken tiyatrolarda doğrudan sahnelenir.
B) Romanlarda karakterlerin iç dünyası daha fazla işlenirken tiyatrolarda dışa vurum ön plandadır.
C) Romanlarda diyaloglar yer alırken tiyatrolarda daha çok betimleme kullanılır.
D) Romanlar tek kişinin yazdığı eserlerdir, tiyatrolar ise genellikle grup çalışmalarıdır.
E) Romanlar daha çok eğlence amaçlı yazılırken tiyatrolar toplumsal sorunlara değinir.
Roman türünün özellikleri nelerdir? Bu özelliklerden hangisi diğerlerine göre daha önemlidir?
A) Kendine özgü bir dil kullanması, gerçek hayattan alınan olayları işlemesi, karakter çeşitliliği, zaman ve mekan kurgusunun önemli olması, iç dünya tasvirlerinin ayrıntılı olması.
B) Gerçek hayattan alınan olayların işlenmesi, kısa ve öz bir dil kullanımı, tek bir karakterin etrafında şekillenmesi, zamansal geçmişe ağırlık vermesi, mekanın önemli olmaması.
C) Hayal ürünü olaylar işlemesi, monoton bir dil kullanımı, karakter sayısının sınırlı olması, zamansal ve mekansal kurgunun önemli olmaması, dış dünya tasvirlerinin ayrıntılı olması.
D) Gerçek hayattan alınan olayların işlenmesi, kısa ve öz bir dil kullanımı, karakter sayısının sınırlı olması, zamansal ve mekansal kurgunun önemli olmaması, iç dünya tasvirlerinin ayrıntılı olması.
E) Kendine özgü bir dil kullanması, hayal ürünü olayları işlemesi, karakter çeşitliliği, zamansal ve mekansal kurgunun önemli olması, dış dünya tasvirlerinin ayrıntılı olması.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde anlam bozukluğu vardır?
A) Çocukların oyun alanı ışıl ışıl aydınlatılmıştı.
B) Kitapları sınıfta dağıtacağız.
C) Arkadaşının yüzüne doğru yürüdü.
D) Tiyatroda bugün sadece iki kişi vardı.
E) Köpeklerin boğazını sıkarak öldürmeye çalıştılar.
Röportaj nedir ve ne amaçla yapılır?
A) Röportaj, bir kişi ya da olay hakkında bilgi toplamak amacıyla yapılan görüşme şeklidir.
B) Röportaj, bir ürün ya da hizmetin tanıtımı için yapılan video kaydıdır.
C) Röportaj, bir kitap ya da film eleştirisi yazmak için yapılan araştırma sürecidir.
D) Röportaj, bir siyasi parti ya da kuruluşun propaganda amacıyla yaptığı konuşmalardır.
E) Röportaj, bir yazarın kendi eserleri hakkında yaptığı söyleşilerdir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır?
A) Sinemada film izlerken yanımdaki kişi sürekli konuşuyordu.
B) Ben de yarın tatil için hazırlıklara başlayacağım.
C) İstanbul'da yaşayan biri olarak, trafik sorunuyla çok karşılaşıyorum.
D) Annem yemeklerini yaparken ben de evi temizledim.
E) Ders çalışırken, arada bir mola veriyorum.
"Kışın sıcak çorbalar içilir." Yukarıdaki cümlede aşağıdaki anlatım bozukluğu vardır:
A) Gereksiz kelime B) Tekdüzelik
C) Çift anlam D) Çok anlamlılık
E) Anlamca tutarsızlık
Türkiye'deki tiyatro sahnesinde 1950-1980 yılları arasında aşağıdaki oyun yazarlarından hangisi öne çıkmamıştır?
A) Orhan Asena B) Necati Cumalı
C) Turgut Özakman D) Güngör Dilmen
E) Adalet Ağaoğlu
Hangi yazar, 1950-1980 yılları arasında Türk romanında "köy romanları" akımını başlatmıştır?
A) Orhan Kemal B) Kemal Tahir C) Yaşar Kemal
D) Fakir Baykurt E) Necati Cumalı
Kemal Tahir'in "Yorgun Savaşçı" romanında hangi savaş anlatılmaktadır?
A) Kurtuluş Savaşı B) Balkan Savaşı
C) Birinci Dünya Savaşı D) İkinci Dünya Savaşı
E) Kore Savaşı
Cumhuriyet dönemi Türk romanında modernizm akımı hangi özellikleriyle kendini gösterir?
A) Daha öznel, iç monologların yer aldığı, deneysel tekniklerin kullanıldığı, sosyal meselelere eğilen romanlar
B) Geleneksel anlatım teknikleri kullanılarak, milli ve manevi değerleri öne çıkaran romanlar
C) Sade bir dil ve anlatım kullanarak, gerçeküstücü temaları işleyen romanlar
D) Yalın bir üslupla, kahramanların iç dünyasına dair ayrıntılı betimlemelerin yapıldığı romanlar
E) Akıcı bir anlatım ve çarpıcı olay örgüleriyle, popüler konulara odaklanan romanlar
Aşağıdakilerden hangisi fıkranın özelliklerinden değildir?
A) İroni, taşlama, hiciv, teşhir ve benzeri anlatım özellikleri taşır.
B) Genellikle güncel konular işlenir ve okuyucuyu güldürmek amaçlanır.
C) Karikatür ve diğer görsel unsurlarla birlikte kullanılabilir.
D) Dil ve anlatım özellikleri önemli değildir, yalın bir dille anlatılabilir.
E) Toplumsal olayları ele alarak, eleştiri yapar ve okuyucuların düşünmesini sağlar.
Fıkraların konusu genellikle hangi konulara dayanır?
A) Tarihi olaylar.
B) İnanç ve din.
C) Aşk ve romantizm.
D) Toplumsal olaylar ve güncel meseleler.
E) Fantastik öyküler.
Kimse birbirini düşünmez, kendi işinin bittiğine bakar.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır?
A) Özne eksikliğinden
B) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılmasından
C) Gereksiz sözcük kullanılmasından
D) Tamlayan ekinin eksikliğinden
E) Nesne eksikliğinden
Sorunun cevap anahtarı "A) Özne eksikliğinden" olarak verilmiştir. Cümlede anlatım bozukluğu, öznenin eksik olmasından kaynaklanmaktadır. Cümlede bir özne belirtilmemiş ve dolayısıyla cümlenin tam anlamı tamamlanmamıştır. Bu durumda, cümlenin anlamı belirsiz veya eksik kalmaktadır. Sorunun çözüm açıklaması, cümlenin yapısını analiz ederek özne eksikliğini tanımlama becerisini gerektirmektedir.
19. yüzyılın toplumsal ilerlemeye, insanlar arası iletişimin gelişimine olan iyimser inancını paylaşmayan bu yazarlar dış dünyaya, topluma değil, insanın iç dünyasına, bilincin karmaşıklığına eğildiler. Klasik gerçekçi romanın üç ana öğesi, yani olay örgüsü, karakter ve çevre modernist romanda önemlerini yitirirler ve onların yerini ön plana geçen örüntü, simge, imge, ritim ve bakış açısı gibi öğeler olur. Bundan ötürü de özellikle olay örgüsünden sıyrılma çarelerini arayan modernist roman, şiire ya da müziğe yaklaşmaya çalışır.
Berna Moran, Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen edebî akıma bağlı yazarlara örnek gösterilemez?
A) Adalet Ağaoğlu B) Bilge Karasu
C) Orhan Kemal D) Ferit Edgü
E) Oğuz Atay
Sorunun cevap anahtarı "C) Orhan Kemal" olarak verilmiştir. Parçada sözü edilen modernist edebiyat akımına bağlı yazarlardan biri olarak Orhan Kemal gösterilemez. Çünkü Orhan Kemal, Türk edebiyatında sosyal gerçekçilik akımının önemli temsilcilerinden biridir ve modernist yaklaşımlardan ziyade toplumsal olaylara odaklanmıştır. Sorunun çözüm açıklaması, parçadaki modernist edebiyat akımının özelliklerini tanımlama ve verilen yazarların akıma uygunluğunu değerlendirme becerisini gerektirir.
Sanırım bu söylenti başkanın da kulağına gitmiş olsa gerek.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunu gidermek için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?
A) “sanırım” sözcüğü atılmalı.
B) “sanırım” yerine “eminim” sözcüğü getirilmeli.
C) “kulağına gitmek” yerine “duymak” sözcüğü getirilmeli.
D) “da” sözcüğü atılmalı.
E) “olsa gerek” yerine “olabilir” sözcüğü getirilmeli.
Doğru cevap anahtarı "A) 'sanırım' sözcüğü atılmalı" olarak verilmiştir. Cümledeki anlatım bozukluğunu gidermek için "sanırım" sözcüğü atılmalıdır. Bu değişiklik, cümlenin daha net ve doğrudan bir ifadeyle aktarılmasını sağlar. Diğer seçeneklerde ise cümlenin anlatım bozukluğunu gidermek için gerekli değişiklikler yapılmamıştır. Sorunun çözüm açıklaması, cümledeki gereksiz sözcüğü tanımlama ve anlatımı daha etkili hale getirme becerisini gerektirir.
Aşağıdaki parçada parantezle boş bırakılan yerlere konması gereken noktalama işaretlerini yerleştirin
Hava daha da kötüleşmişti. Trafik aksamış ( ) karın zorluklarına alışkın olmayan insanlar gittikçe sertleşen kar tabakası üzerinde ağır aksak, dengesiz yürüyüşlerle bir an önce gidecekleri yere varma telaşına düşmüşlerdi ( ) Rıza Bey derince içini çekti ( ) ( ) Hayat bu işte! Hep mücadele ( ) Yorulmamak adına hep yorulmak… “
Hava daha da kötüleşmişti. Trafik aksamış ( , ) karın zorluklarına alışkın olmayan insanlar gittikçe sertleşen kar tabakası üzerinde ağır aksak, dengesiz yürüyüşlerle bir an önce gidecekleri yere varma telaşına düşmüşlerdi ( . ) Rıza Bey derince içini çekti ( . ) ( - ) Hayat bu işte! Hep mücadele ( ! ) Yorulmamak adına hep yorulmak…
Açıklama:İlk boşluğa virgül (,) konulması gerekmektedir. Çünkü cümle içinde iki farklı düşünceyi ayırmak amacıyla kullanılmıştır. İkinci boşluğa nokta (.) konulması gerekmektedir. Çünkü cümlenin sonuna gelinmiş ve tamamlanmış bir düşünce bulunmaktadır. Üçüncü boşluğa nokta (.) konulması gerekmektedir. Çünkü cümle içindeki bir ifade sona ermiş ve tamamlanmıştır. Dördüncü boşluğa virgül (,) konulması gerekmektedir. Çünkü cümle içinde bağımsız bir düşünceyi ayırmak için kullanılmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi bir tiyatro türü değildir?
A) Drama B) Komedi C) Tragedya
D) Roman E) Fars
Cevap anahtarı: D) Roman. Verilen seçenekler arasında tiyatro türleri bulunmaktadır ve "Roman" tiyatro türü değildir. Drama, komedi, tragedya ve fars tiyatro türleridir.
Aşağıdakilerden hangisi, millî edebiyatımızın temsilcilerinden biri değildir?
A) Ömer Seyfettin
B) Halit Ziya Uşaklıgil
C) Yakup Kadri Karaosmanoğlu
D) Peyami Safa
E) Sabahattin Ali
Sorunun cevap anahtarı: E) Sabahattin Ali. Millî edebiyatımızın önemli temsilcileri arasında yer alan yazarlardan biri Sabahattin Ali değildir. Ömer Seyfettin, Halit Ziya Uşaklıgil, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Peyami Safa millî edebiyat döneminde etkili olan yazarlardır ve eserleriyle Türk edebiyatına önemli katkılarda bulunmuşlardır. Ancak Sabahattin Ali, daha çok Cumhuriyet dönemi yazarları arasında yer almaktadır.
Bir düşünceyi açıklamak, savunmak, tartışmak veya okuyucuyu etkilemek amacıyla kaleme alınan, bilgi ve fikirlerin anlatıldığı yazı türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Roman B) Öykü C) Deneme
D) Eleştiri E) Anı
Sorunun cevap anahtarı: C) Deneme. Deneme, bir düşünceyi açıklamak, savunmak, tartışmak veya okuyucuyu etkilemek amacıyla kaleme alınan bir yazı türüdür. Denemeler, yazarın kişisel düşüncelerini ve deneyimlerini aktardığı, özgürce ifade ettiği metinlerdir. Genellikle konuyla ilgili bilgi ve fikirler sunulurken, okuyucuyu düşünmeye teşvik eden ve etkileyen bir üslup kullanılır. Deneme, yazarın kendine özgü bir bakış açısıyla konuları ele aldığı ve okuyucuya yeni perspektifler sunmayı hedeflediği bir yazı türüdür. Bu türde yazar, argümanlarını mantıklı bir şekilde sunar, kanıtlarla destekler ve okuyucuyu ikna etmeye çalışır. Ayrıca, deneme yoluyla yazar, okuyucuya duygusal bir bağ kurma ve düşünce dünyasını paylaşma fırsatı da verir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik fiil kullanılmamıştır?
A) Sabahları erken kalkmayı seviyorum.
B) Arkadaşlarımı dün akşam yemeğine davet ettim.
C) O kadar yüksek sesle konuşma, insanları rahatsız ediyorsun.
D) Kitabımı okurken çok keyif aldım.
E) Geçen hafta sonu sinemaya gitmeyi planlamıştık ama yağmur yağdığı için iptal ettik.
Sorunun cevap anahtarı: D) Kitabımı okurken çok keyif aldım. Birleşik fiil, fiilin yanına eklenen bir yardımcı fiil veya edatla oluşan bir fiil birliğidir. Cümleler arasında sadece D seçeneğinde "okurken" zarf-fiil bileşeni kullanılmamıştır. Bu cümlede "okurken" ifadesi birleşik fiil değil, basit bir fiil olan "okumak" fiiline zarf olarak bağlanmıştır.
Roman türünün özellikleri arasında hangisi bulunmaz?
A) Genellikle kahraman odaklıdır.
B) Hikayenin geçtiği yer ve zaman ayrıntılı bir şekilde verilir.
C) Kahramanlar arasında aşk teması önemli bir yer tutar.
D) Anlatım daha çok öyküleyici bir şekilde yapılır.
E) Dil kullanımı daha yalın ve sade bir şekildedir.
Cevap anahtarı E'dir. Roman türünün özellikleri arasında genellikle kahraman odaklı olması, hikayenin geçtiği yer ve zamanın ayrıntılı bir şekilde verilmesi, kahramanlar arasında aşk temasının önemli bir yer tutması ve anlatımın daha çok öyküleyici bir şekilde yapılması gibi özellikler yer alır. Ancak dil kullanımının daha yalın ve sade bir şekilde olması, roman türünün özellikleri arasında yer almaz.
Roman ve tiyatro arasındaki temel fark nedir?
A) Romanlarda olaylar betimleyici bir şekilde anlatılırken tiyatrolarda doğrudan sahnelenir.
B) Romanlarda karakterlerin iç dünyası daha fazla işlenirken tiyatrolarda dışa vurum ön plandadır.
C) Romanlarda diyaloglar yer alırken tiyatrolarda daha çok betimleme kullanılır.
D) Romanlar tek kişinin yazdığı eserlerdir, tiyatrolar ise genellikle grup çalışmalarıdır.
E) Romanlar daha çok eğlence amaçlı yazılırken tiyatrolar toplumsal sorunlara değinir.
Bu sorunun cevap anahtarı B seçeneğidir. B seçeneği, romanlarda karakterlerin iç dünyasının daha fazla işlendiğini, tiyatrolarda ise dışa vurumun ön planda olduğunu belirtir. Romanlar genellikle karakterlerin duygusal durumlarına, düşüncelerine ve iç çatışmalarına odaklanarak derinlemesine bir karakter geliştirmesi yapar. Tiyatro ise sahne performansına dayalı olduğu için daha çok dışa vurumu, jestleri, mimikleri ve sahne etkisini ön plana çıkarır. Romanlarda diyaloglar, iç monologlar ve düşüncelerle karakterlerin iç dünyası aktarılırken, tiyatrolarda sahnede doğrudan gözlemlenebilir hareketler ve konuşmalar kullanılır.
Roman türünün özellikleri nelerdir? Bu özelliklerden hangisi diğerlerine göre daha önemlidir?
A) Kendine özgü bir dil kullanması, gerçek hayattan alınan olayları işlemesi, karakter çeşitliliği, zaman ve mekan kurgusunun önemli olması, iç dünya tasvirlerinin ayrıntılı olması.
B) Gerçek hayattan alınan olayların işlenmesi, kısa ve öz bir dil kullanımı, tek bir karakterin etrafında şekillenmesi, zamansal geçmişe ağırlık vermesi, mekanın önemli olmaması.
C) Hayal ürünü olaylar işlemesi, monoton bir dil kullanımı, karakter sayısının sınırlı olması, zamansal ve mekansal kurgunun önemli olmaması, dış dünya tasvirlerinin ayrıntılı olması.
D) Gerçek hayattan alınan olayların işlenmesi, kısa ve öz bir dil kullanımı, karakter sayısının sınırlı olması, zamansal ve mekansal kurgunun önemli olmaması, iç dünya tasvirlerinin ayrıntılı olması.
E) Kendine özgü bir dil kullanması, hayal ürünü olayları işlemesi, karakter çeşitliliği, zamansal ve mekansal kurgunun önemli olması, dış dünya tasvirlerinin ayrıntılı olması.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde anlam bozukluğu vardır?
A) Çocukların oyun alanı ışıl ışıl aydınlatılmıştı.
B) Kitapları sınıfta dağıtacağız.
C) Arkadaşının yüzüne doğru yürüdü.
D) Tiyatroda bugün sadece iki kişi vardı.
E) Köpeklerin boğazını sıkarak öldürmeye çalıştılar.
Cevap: E) Köpeklerin boğazını sıkarak öldürmeye çalıştılar. Bu soruda anlam bozukluğu içeren tek cümle E seçeneği olan "Köpeklerin boğazını sıkarak öldürmeye çalıştılar." cümlesidir. Bu cümle, "Köpeklerin boğazını sıkarak onları öldürmeye çalıştılar." şeklinde düzeltilmelidir. Bu şekilde cümle anlamlı ve doğru hale gelir.
Röportaj nedir ve ne amaçla yapılır?
A) Röportaj, bir kişi ya da olay hakkında bilgi toplamak amacıyla yapılan görüşme şeklidir.
B) Röportaj, bir ürün ya da hizmetin tanıtımı için yapılan video kaydıdır.
C) Röportaj, bir kitap ya da film eleştirisi yazmak için yapılan araştırma sürecidir.
D) Röportaj, bir siyasi parti ya da kuruluşun propaganda amacıyla yaptığı konuşmalardır.
E) Röportaj, bir yazarın kendi eserleri hakkında yaptığı söyleşilerdir.
Bu sorunun cevap anahtarı A'dır. Röportaj, bir kişi ya da olay hakkında bilgi toplamak için yapılan bir görüşme şeklidir. Röportaj, gazetecilikte, araştırmada, yazarlıkta ve diğer pek çok alanda kullanılır. Röportajın amacı, konu hakkında bilgi edinmek, görüşlerini öğrenmek ve daha iyi bir anlayış sağlamaktır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır?
A) Sinemada film izlerken yanımdaki kişi sürekli konuşuyordu.
B) Ben de yarın tatil için hazırlıklara başlayacağım.
C) İstanbul'da yaşayan biri olarak, trafik sorunuyla çok karşılaşıyorum.
D) Annem yemeklerini yaparken ben de evi temizledim.
E) Ders çalışırken, arada bir mola veriyorum.
Cevap anahtarı: A) Sinemada film izlerken yanımdaki kişi sürekli konuşuyordu. Bu cümlede, "yanımdaki kişi sürekli konuşuyordu" ifadesi doğru olsa da, "Sinemada film izlerken" ifadesi "zaman uyumsuzluğu"na sebep oluyor. Çünkü, "sinemada film izlerken" ifadesi "şimdiki zaman"da kullanılmışken, "yanımdaki kişi sürekli konuşuyordu" ifadesi "geçmiş zaman"da kullanılmış. Bu nedenle cümlede anlatım bozukluğu var.
"Kışın sıcak çorbalar içilir." Yukarıdaki cümlede aşağıdaki anlatım bozukluğu vardır:
A) Gereksiz kelime B) Tekdüzelik
C) Çift anlam D) Çok anlamlılık
E) Anlamca tutarsızlık
Cevap: B) Tekdüzelik. Bu cümlede bir anlatım bozukluğu bulunmamaktadır. Ancak, cümlenin yapısı sıradan ve tekdüze olduğundan, yazılı veya sözlü iletişimde ilgiyi çekmekte zorlanabilir.
Türkiye'deki tiyatro sahnesinde 1950-1980 yılları arasında aşağıdaki oyun yazarlarından hangisi öne çıkmamıştır?
A) Orhan Asena B) Necati Cumalı
C) Turgut Özakman D) Güngör Dilmen
E) Adalet Ağaoğlu
Cevap anahtarı "E) Adalet Ağaoğlu" olarak verilmiştir. 1950-1980 yılları arasında Türkiye tiyatro sahnesinde öne çıkan oyun yazarları arasında Orhan Asena, Necati Cumalı, Turgut Özakman ve Güngör Dilmen gibi önemli isimler yer almaktadır. Adalet Ağaoğlu da bu dönemde tiyatro alanında eserler vermiş olmasına rağmen, diğer yazarlar kadar öne çıkmamıştır.
Hangi yazar, 1950-1980 yılları arasında Türk romanında "köy romanları" akımını başlatmıştır?
A) Orhan Kemal B) Kemal Tahir C) Yaşar Kemal
D) Fakir Baykurt E) Necati Cumalı
Cevap: C) Yaşar Kemal. Yaşar Kemal, 1950-1980 yılları arasında Türk romanında "köy romanları" akımını başlatmış ve köylüyü anlatan eserleriyle Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olmuştur. Köy hayatının zorluklarını, yoksulluğu, haksızlıkları ve doğayla uyum içinde yaşamanın güzelliklerini anlatan Yaşar Kemal'in eserleri, Türk edebiyatında "köy edebiyatı"nın en önemli örnekleri olarak kabul edilir.
Kemal Tahir'in "Yorgun Savaşçı" romanında hangi savaş anlatılmaktadır?
A) Kurtuluş Savaşı B) Balkan Savaşı
C) Birinci Dünya Savaşı D) İkinci Dünya Savaşı
E) Kore Savaşı
Kemal Tahir'in "Yorgun Savaşçı" romanı, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun yaşadığı zorlukları ve çatışmaları anlatır. Roman, İstanbul'da başlayan ve Irak cephesinde devam eden savaşın etkilerini ve insanların savaşın yıkıcı etkileriyle nasıl başa çıktığını konu edinir. Bu soru, romanın cevap anahtarının "C" olduğunu belirtir.
Cumhuriyet dönemi Türk romanında modernizm akımı hangi özellikleriyle kendini gösterir?
A) Daha öznel, iç monologların yer aldığı, deneysel tekniklerin kullanıldığı, sosyal meselelere eğilen romanlar
B) Geleneksel anlatım teknikleri kullanılarak, milli ve manevi değerleri öne çıkaran romanlar
C) Sade bir dil ve anlatım kullanarak, gerçeküstücü temaları işleyen romanlar
D) Yalın bir üslupla, kahramanların iç dünyasına dair ayrıntılı betimlemelerin yapıldığı romanlar
E) Akıcı bir anlatım ve çarpıcı olay örgüleriyle, popüler konulara odaklanan romanlar
Cevap anahtarı "A" seçeneği olan "Daha öznel, iç monologların yer aldığı, deneysel tekniklerin kullanıldığı, sosyal meselelere eğilen romanlar" olarak belirlenmiştir. Cumhuriyet dönemi Türk romanı, modernist akımların etkisiyle, geleneksel anlatım tekniklerinin dışına çıkmış, bireysel iç dünyalara, sosyal meselelere ve psikolojik durumlara odaklanan, deneysel teknikler ve iç monologların kullanıldığı romanlarla kendini göstermiştir.
Aşağıdakilerden hangisi fıkranın özelliklerinden değildir?
A) İroni, taşlama, hiciv, teşhir ve benzeri anlatım özellikleri taşır.
B) Genellikle güncel konular işlenir ve okuyucuyu güldürmek amaçlanır.
C) Karikatür ve diğer görsel unsurlarla birlikte kullanılabilir.
D) Dil ve anlatım özellikleri önemli değildir, yalın bir dille anlatılabilir.
E) Toplumsal olayları ele alarak, eleştiri yapar ve okuyucuların düşünmesini sağlar.
Cevap anahtarı D şıkkıdır. Çünkü fıkraların dil ve anlatım özellikleri, anlatım tarzı ve kullanılan dilin özellikleri fıkrayı diğer yazı türlerinden ayıran önemli unsurlardan biridir. Fıkraların genellikle yalın bir dilde anlatılması yanıltıcı bir düşüncedir. Fıkralar, diğer yazı türleri gibi dil ve anlatım özellikleriyle dikkat çekerler. Fıkraların dil ve anlatım özellikleri, güldürücü etkiyi arttırmak, okuyucunun dikkatini çekmek ve mesajı daha iyi iletmek için önemlidir. Fıkraların dil ve anlatım özelliklerine dikkat edilmesi, okuyucunun daha iyi anlamasını sağlar.
Fıkraların konusu genellikle hangi konulara dayanır?
A) Tarihi olaylar.
B) İnanç ve din.
C) Aşk ve romantizm.
D) Toplumsal olaylar ve güncel meseleler.
E) Fantastik öyküler.
Fıkraların konusu genellikle toplumsal olaylar ve güncel meseleler üzerine kuruludur. Fıkralar, toplumda yaygın olan olaylara veya sorunlara eleştirel bir bakış açısı sunar ve okuyucuları düşünmeye teşvik eder. Bu nedenle, fıkralar güncel konulara ilişkin eleştirileri içeren mizahi hikayelerdir.
Dil bilgisi kurallarını anlama ve cümle yapısını doğru bir şekilde tanımlama becerisi geliştirilmiştir.
Edebi akımları anlama ve yazarların akımlara olan bağlılığını analiz etme becerisi geliştirilmiştir.
Gereksiz sözcükleri tespit etme ve cümlelerin anlatımını sadeleştirme becerisi geliştirilmiştir.
Noktalama işaretlerini doğru bir şekilde kullanma becerisi.
Bu soru, öğrencilerin farklı tiyatro türlerini tanıma ve ayırt etme becerilerini ölçmektedir.
Millî edebiyat döneminin temsilcilerini tanıma ve millî edebiyat akımının önemli yazarlarını ayırt etme.
Yazılı iletişim becerileri ve fikirlerin etkili bir şekilde ifade edilmesi.
Birleşik fiil kullanımını tanıyabilme ve ayırt edebilme becerisi.
Roman türünün özelliklerini bilmesi ve farklı türler arasındaki farklılıkları ayırt edebilmesidir.
Roman ve tiyatro arasındaki temel farkları anlamalarını sağlamayı amaçlamaktadır.
Roman türünün özelliklerini öğrenmeleri ve farklı özellikler arasında öncelik yapabilmeleri amaçlanmıştır.
Dilbilgisi kurallarına uygun, anlamlı ve doğru cümleler kurma becerisi.
Röportajın tanımını ve amacını anlama becerisi kazandırmayı amaçlar.
Anlatım bozukluklarını ayırt etme ve zaman uyumuna dikkat etme becerilerini ölçer. Kazanım ise "Anlatım bozukluklarını ayırt edebilme ve dil bilgisi kurallarına uygun cümleler kurabilme becerisi" olarak ifade edilebilir.
Dilbilgisi kurallarına uygun olarak yapılandırılmış cümlelerin yanı sıra, zengin kelime dağarcığı ve çeşitli cümle yapıları kullanarak yazılı veya sözlü iletişimde ilgi çekici ve etkili bir anlatım sağlamak önemlidir.
Türkiye'deki 1950-1980 tiyatro sahnesi ve oyun yazarları hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirir.
Edebiyat tarihindeki dönemlere ve yazarların eserlerine yönelik bilgiyi sorgulayan bir sorudur.
Edebi eserlerin tarihsel olaylara ve toplumsal yaşama ışık tutabileceği gerçeğine dikkat çekmektir.
Cumhuriyet dönemi Türk romanında modernist akımın özelliklerini anlamak ve edebi akımları tanımaktır.
Yazı türleri hakkındaki bilgilerini ve fıkraların özelliklerini anlama becerilerini ölçmektedir.
Edebi türlerin özellikleri hakkında bilgi sahibi olmalarını ve fıkraların toplumsal meseleleri ele alarak eleştirel düşünmeyi teşvik ettiğini anlamalarını sağlamaktır.
etiketlerini kapsamaktadır.Değerli öğretmenlerimiz, isterseniz sistemimizde kayıtlı binlerce sorudan 11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersi için sınav-yazılı hazırlama robotu ile ücretsiz olarak beş dakika içerisinde istediğiniz soru sayısında, soru tipinde ve zorluk derecesinde sınav oluşturabilirsiniz. Yazılı robotu için Sınav Robotu tıklayın.